if you love me, prove it!//Draco Malfoy Fan Fiction

𝑙𝑒𝑡 𝑚𝑒 𝑏𝑒 𝑦𝑜𝑢𝑟 𝑤𝑜𝑚𝑎𝑛

Yürümeye devam ederken arkamdan ismimin seslenildiğini duydum. Derin bir nefes alıp döndüğüm gibi Pansy ile burun buruna gelmemiz bir olmuştu. Bir adım geri çekildim ve ne olduğunu sorarcasına baktım.

P- Beraber yürümek ister misin? Tek başına seni yiyecek gibi bakan kızların yanından geçmek istemezsin diye düşünüyorum.

- Cidden çok iyi olur. Bizimkiler nerede? Draco'yu arıyordum ama bulamadım.

P- Onlar Astronomi Kulesine geçtiler. Bende seni almak için seçilen kişi oluyoruum.

Pansy'nin enerjisi ve sıcakkanlı davranışları ona daha yakın hissetmemi sağlıyordu. Bir yandan yürürken Pansy, Draco ile olan ilişkimiz hakkında soru soruyor ve bende cevaplıyordum.

P- Draco sana nasıl aşık olduğunu söyledi aklım almıyor, o bu tarz şeylerde gurur yapar. Cidden çok garip.

- Bana açıldığı zaman dalga geçtiğini düşünmüştüm çünkü bende onun böyle bir şey yapmayacağını biliyordum, ama aşk işte. Saçma sapan şeyler yaptırıyor insana.

P- Çok klasik ve sıkıcı bir konuşmaydı, aşk. Seni bu sıkıcılık ile ayakta alkışlıyorum.

Pansy gülerek beni alkışlamaya başlarken merdivenlerden çıkmaya başlamıştık bile.

D- Sonunda geldin, güzelim.

Draco oturduğu yerden kalktı ve sarıldı.

D- Bir şey olduğunu düşünmeye başlamıştım.

- Merlin aşkına, Dray. Ne olabilir ki?

B- Aşkınızı odaya gidip yaşar mısınız? Yoksa kusacağım!

P- Blaise gibi olun, çocuklar. Ne odada, ne de insan içinde sevginizi göstermeyin.

Pansy dolaylı yoldan Blaise'e laf atarken gülmeye başlamıştık. Draco sarılmayı bıraktı ve oturdu bende yanına geçtim.

B- Pansy, seni sevdiğimi göstermemem sevmediğim anlamına gelmiyor.

-Blaise sussan iyi olur sanki. Pansy, dövecek gibi bakıyor.

Tom bir köşede sessiz şekilde etrafa bakıyordu. Bu çocuk hep böyle miydi ki?

- Tom, bir sorun mu var?

T- Ne gibi bir sorun olmasını bekliyorsun?

- Sadece çok sessizsin, bir şey mi var diye sormuştum.

D- Tom sürekli öyle. Merak etmeni gerektirecek bir şey yok, bebeğim.

- Neden sürekli böyle olduğunu soruyorum zaten.

D- Bende bilmeni gerektirecek bir şey değil diyorum, güzelim.

- Merlin, sorun ne? Aranıza kabul edildiğimi düşünüyordum.

Pansy derin bir nefes alarak bana döndü.

P- Kabul edindin zaten. Tom bunu herkese anlatmaktan hoşlanmıyor.

- Peki, tamam.

Bir kaç dakikalık sessizlikten sonra yine ben konuşmaya başladım.

- Ellie diye biri ile tanıştım. Onu hiç görmemiştim, siz tanıyor musunuz?

T- Evet, odasından çok çıkmayan biri. Gece geç saatlerde Ortak Salonda oturuyor genelde.

Hepimiz hızla Tom'a döndük. Bir küfür savurdu ve konuşmaya başladı.

T- Unutun bunu, yok öyle bir şey.

- Tom, anlatmanı bekliyoruz.

T- Anlatılacak bir şey yok?

P- Seni tanıyoruz, geri zekalı. Bildiğin aşık olmuşsun. Kız nasıl bari? Güzel mi?

- Valla taş gibi kız. Ben karşılaştığım da aşık oldum o kadar yani.

Söylediklerimden sonra herkes gülmeye başlamıştı. Tom bile güldüğüne göre bir şeyler düzeliyordu, yani umarım.

T- Tek gizli ilişkisi olan siz değilsiniz.

D- Ne kadar süredir sevgilisiniz?

T- 9 ay.

- Merlin! Senin adına çok sevindim, Tom.

T- Şu anlık sadece siz bilin.

- Tamam, o işi hallederiz de Ellie'yi bulup buraya çağırsam nasıl olur? Hem tanışırız falan.

T- Çocuklar buna gerek yo-

D- Kes lan. Ben yengemi görmek istiyorum.

B- Aklımda sadece tek bir soru var. Ailen ile ilgili olan durum yüzünden aşık olamazsın sanıyorduk? Nasıl oldu ki bu?

T- Sadece sonuca odaklansanıza siz? Sana ne bundan, Blaise?

- Ailen ile ilgili olan durum nedir?

D- Sorgulama, bebeğim.

Kafam ile onayladıktan sonra Tom ayağa kalktı ve Ellie'yi alacağını söyleyip gitti. Tom adına cidden sevinmiştim çünkü sevilmeyi hak ettiğini düşünüyordum.

D- Üşüdün mü, Y/N?

- Hayır, gayet iyiyim.

D- Güzel (:

-------------------------------------

Kısa bir bölüm oldu ama bu kadar yazabildim aşklarrr

Kitap hakkında düşüncelerinizi umursuyorum lütfen yazın yanii

Love you guysss

İYİ Kİ VARSINIZ BEBEKLERİM