********
Uyandığımda saatin kaç olduğuna dair hiç bir fikrim yoktu ama belim ağrımaya başlamıştı. Kafamı ağır ağır yasladığım omuzdan kaldırdım ve gökyüzü mavisi gözlere baktım. Beni izlediğini anlamam kısa sürmüştü. Uyku mahmurluğu ile etrafa baktım. Nerede olduğumuzu uykum yeni açıldığı için anlamamıştım.
D- İyi, uyudun mu? Çok yorgun görünüyordun, uyandırmaya kıyamadım. Bende kucağıma alıp bana yaslanmanı sağladım. Kötü mü yapmışım?
Draco hızlıca konuşmuş ve endişeli gözlerle beni süzmeye devam ediyordu.
- Teşekkür ederim, bebeğim. Çok rahattı (:
D- Saat gece dört olmak üzere eminim ki senin için endişelenenler vardır. Odana gitsen iyi olur, sabah seni almak için Gryffindor Ortak Salon'u kapısında bekleyeceğim. Herkes yarın öğreneceği için bir sorun olmaz.
Draco'yu onayladım ve yavaş yavaş odama gittim.
***********
Heyecandan gece uyuyamadığım için saat altıda kalktım. Hızlı ve soğuk bir duştan sonra saçlarımı klasik bir şekilde topladım, sadece rimel ve dudak nemlendiricisi ile hazırdım. Hermione ile dün olanlardan sonra onu uyandırmam gerekiyor muydu? Soğuk davranmaya devam mı etmeliydim? Nasıl olsa dört yıldır arkadaştık, ne olacağını düşünmeden gülümseyerek Hermione'yi uyandırdım. Hermione şaşırmış gibi görünüyordu ama gülümsememe karşılık verdi ve neşeyle konuşmaya başladı.
H- Günaydın, balım. Aramız iyi, değil mi?
- Herm, dün söylediklerimde ciddiydim. Ama aramızın iyi olmasını cidden isterim.
H- Diğerleriyle de konuştum, hepimiz suçumuzu kabul ediyoruz ama Harry ve Ron bu konuya hiç de sıcak bakmadılar. Yine de senin için Draco'dan özür dilemek için onları ikna ettim.
- Teşekkürler, güzellik. Bugün mükemmel şeyler olacak. Hazırlansan iyi olur.
H- Ne gibi?
- Görürsün.
Kahvaltı saatine az kaldığı için kimse görmeden çıkmam gerektiğini düşünerek Ortak Salon'a oradan da kapıya indim. Burnuma gelen yoğun erkek parfümü kokusu Draco'nun etrafta olabileceğini düşünmemi sağladı. Etrafta göz gezdirdim ama onu göremedim. Kapının kenarına yaslanıp Draco'yu beklemeye başladım.
D- Günaydın, bebeğim.
- Sana da günaydın (:
D- Beklettim mi? Seni beklerken odamdan bir şey almayı unuttuğumu fark ettim ve gitmem gerekti.
- Parfüm kokunu aldım zaten. Ne almaya gitmiştin?
D- Az sonra öğrenirsin.
Göz kırpmıştı. Heyecanlanmıştım. Draco yanağıma minik bir öpücük bıraktı ve öptüğü yer yanmaya başladı. Nefesim kesilmişti. Elimden tuttu ve yürümeye başladık. Etraftaki gözler elimize bakarken ben buz gibi gözlerle yere bakıyordum. Draco kulağıma eğildi ve sıcak nefesi boynuma çarptı. Bu irkilmeme sebep olmuştu.
D- Bebeğim, sakin ol ve ileriye bak. Utanmanı gerektirecek bir şey yok.
Gülümseme ile karşılık verdim ve kafamı kaldırdım. Elini daha sıkı tuttum ve derin bir nefes aldım. Büyük Salon her zaman ki gibi tamamen doluydu ve içeri girdiğimizi fark eden kişiler arkadaşlarına söyledi ve neredeyse her göz bize dönmüştü. Gerildiğimi iliklerime kadar hissediyordum. Draco beni Slytherin masasına yönlendirdi ve yanına oturmamı sağladı. Heyecandan kıpırdamayı unutmuştum. Masaya oturduğumu gören Draco'nun arkadaşları olduğunu düşündüğüm üç kişi hızla bana döndü.
?- Y/N, değil mi? Draco'nun sevgilisi olabileceğini hiç düşünmemiştim ama çok yakışıyorsunuz!
Konuşan kahverengi saçlı ve gözlü kıza içten bir gülümseme verdim ve o da karşılık verdi. Draco'nun diğer tarafında oturan Voldemort'un oğlu olduğu için tanıdığım Tom Riddle pek de içten olmayan bir gülümseme ile yemeğine döndü. Adını öğrenemediğim kızın yanında oturan çocuk da konuşmaya başladı.
?- Draco'nun senin gibi biri ile çıkacağını düşünmek çok garip ama aramıza hoş geldin, Y/N (:
- Hoş buldum ama hiç birinizi tanımıyorum, kendinizi tanıtır mısınız?
B- Ben Blaise Zabini, Draco'nun dört yıldır arkadaşıyım.
P- Ben Pansy Parkinson, Draco ile çok uzun süredir arkadaşız (:
T- Tom Riddle.
Herkes kendini detaylı bir şekilde anlatırken Tom'un bu şekilde davranması garip gelmişti. Sorunu benimle miydi yoksa herkese karşı mı bu şekilde davranıyordu bilmiyordum ama rahatsız edici bakışları vardı.
- Beni zaten tanıyorsunuz ama ben Y/N Jones. Hepiniz ile tanıştığıma çok sevindim (:
Etrafa bakınırken gözlerim altın üçlüye takıldı. Hermione kırgın görünüyordu ama diğerleri sinirliydi. Diğer masalar benim hakkımda konuşuyordu ve bir kaç tanesi cidden ağırdı.
X Kişisi- Y/N'nin ne kadar nankör olduğunu gördünüz! Aynı bir s***** gibi arkadaşlarını ve binasını bırakıp onların yanına gitti!
Y Kişisi- Hermione, Ron ve Harry'nin yerinde olsam bir daha yüzüne bakmazdım. Babası Voldemort'a çalışan biri ile sevgili olup Harry'i öldürmesine yardım etmeyi mi planlıyordu!?
Z Kişisi- Draco gibi yakışıklı ve mükemmel birinin bu aptal ile sevgili olduğuna inanamıyorum!
Gözlerim yavaş yavaş dolarken Pansy bir kaçını duymuş olacak ki ayağa kalkıp arkasını döndü ve tehditkar şekilde bağırmaya başladı.
P- Ya o çenelerinizi kapatırsınız ya da cezayı düşünmeden ben kapatırım! Önünüze dönün ve hastalıklı düşüncelerinizden kurtulun çünkü bu çift ayrılmayacak!
--------------------------------------------
Selaaaam, sizce kitabın devamında ne olacak? Hoşunuza gidiyor mu? Kitabın ilerleyiş şekli nasıl? Bu arada Pansy bacım candır mclwmcla umarım beğenmişsinizdirr vote ve yorumlar benim için değerliii <3333333333333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
if you love me, prove it!//Draco Malfoy Fan Fiction
FanfictionÜç yıldır aşklarını herkesten saklayan çift, ayakta kalmayı başarabilecek mi?