Poyraz rüzgârının estiği soğuk bir sonbahar gününde güneşin doğuşuyla birlikte hava yeni ısınmaya başlamıştı. İşe ve okula gitmek için sabahın nemli havasına mecburen katlanmak zorunda olan birkaç öğrenci ve gençten başkasının olmadığı sokakta bulunan beyaz boyalı evin en üst katının yarı açık camın önündeki küçük kuşun cıvıltısıyla uyanan Manolya her sabah olduğu gibi yine bu sabah da günlük rutinini yapmaya başlamıştı. Uyandığı gibi yüzünü yıkadı ve her zaman olduğu gibi masmavi gözleri aynada kendi yansımasına takılmıştı. Bugün için çok heyecanlı ve biraz da tedirgindi.
Lavabodan çıktığı gibi arkadaşı Cemre'yi uyandırmak için Cemre'nin odasına gidiyordu. Lakin Cemre çoktan uyanmış kareli kırmızı kazağını ve siyah kot pantolonunu giyinmişti. Cemre uzun saçlı, kısa boylu, tatlı ve sempatik birisiydi. Manolya'yla birlikte kahvaltı yaparlarken Cemre'nin aklına bir soru gelmişti. Sorup sormamak konusunda emin olmamasının sebebi Manolya'yı üzmek istemiyordu. Bugün gergin olduğunu da biliyordu. Bu yüzden sormamaya karar verdi. Manolya beyaz masanın üstünde duran kahverengi tabakta süt ve Mısır gevreği yemeye karar verdi. Mısır gevreğini tabağına yavaş bir şekilde boşalttı. Üstüne süt dökerken bir taraftan hala yapması gereken konuşmayı düşünüyordu. Cemre'nin ona seslendiğinin yeni farkına varmıştı.
Cemre "O süt bozulmuş olabilir Manolya. Bence hiç kendini tehlikeye atma. Onu çöpe atalım. " dedi.
Manolya'nın söyleyeceği şeyi beklemeden sütü elinden aldı ve buzdolabının yanındaki çöpe attı.
Manolya kızgın bir şekilde "Benim söylemem gerekenleri neden beklemedin. " dedi.
Cemre bir şey demek istemedi çünkü arkadaşının zor gününde ona bir dert daha eklemenin mantıksız olacağını biliyordu. Kahvaltıdan sonra ikisi de okul için hazırlanmaya başladılar.
Manolya bağırdığı için üzgündü ama daha çok önemsediği olayın sonucu belli olacaktı. Hazırlanmış ve Cemre'yi beklerken telefonunu eline almıştı. Manolyayla aynı üniversiteye giden bir de kuzeni vardı. Yeşil gözlü siyah saçlı havalı ve dik başlı biri olan Kaan... Manolya Kaan'dan sabahtan beri haber gelmediğini fark edince kendisinin aramasını daha iyi olacağını düşünmüştü. Cemre'yi beklerken konuşabilmesi gerekiyordu. Elindeki telefona hiç bakmadan telefonun asistanına Kaan'ı aramasını söylemişti. Asistan hemen komutu aldı ve Kaan’ı aradı. Manolya telefonu kulağına götürdü. Telefon çalmaya başladı. Lakin Kaan cevap vermemişti. Mesaj atmasını da rica etmişti asistandan. Asistan Manolya’nın ne yazması gerektiğini sordu. Manolya da yazması gereken cümleleri söyledi. Birkaç dakika sonra Cemre Manolya’nın yanına gelmişti. Makyajını bitirmiş son rötuşları için salandaki boy aynasında pozunu veriyordu. O sırada Manolya Kaan’ı aramaya, mesaj çekmeye devam etti. Bunu birkaç sefer daha tekrar etmişti. Fakat aramalara da mesajlara da cevap alamamıştı.
Manolya Kaan'ın uyanmadığını fark etti. Önceki günden yorgun olduğunu bildiği için çok fazla rahatsız etmek istemedi. Lakin okula gelip gelmeyeceğini sorması gerekiyordu. Cemre son hazırlıklarını da yaptı. Manolya’ya artık gitmeleri gerektiğini söyledi. Manolya da onaylar bir biçimde ayağa kalktı, siyah deri botlarını giydi, kontrollerini yaptı ve telefonunun çalma sesinden dolayı telefonuna baktı ve Kaan’ı son bir kez daha araması gerektiğini düşündü. Kaan ikinci çalışta cevap vermişti. Cevap verdiği gibi de telaşlanmıştı.
Manolya hemen konuşmaya başlamış, Kaan'ın uyanmasını hiç beklememişti. "Kaan öncelikle günaydın. Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun? Okula gelemeyecek misin? Biliyorsun ki okulda bir takım problemlerim var gelmezsen çok kötü olacak..."
Kaan'ın yüzünde bir tebessüm olmuştu çünkü önemsendiğini bir kere daha fark etti.
Sonrasında cevabını verdi. " Günaydın Manolya. Biliyorsun ki sen benden daha önce uyanıyorsun, ben de o saatte hala uyuyor oluyorum. Bu yüzden cevap veremedim. Okula geleceğim, tabii ki de seni okulda yalnız bırakmayacağım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akbaba-Yanardağdan Çıkan Sır-
Science FictionIki kuzenin üniversiteye giderken bir varlıkla karşılaşmalarını sonrasında yaşadıkları garip olayları anlatıyor. "Açıklamayı pek yapamadım ama okumaya başlamalısınız"