PART 3

19 4 2
                                    

Bugün Zombi hastalığının 4. Günü.

Günlüğü bıraktıktan sonra biraz sohbet ettik ve uyuduk. Bir hışırtı sesi ile uyandık, bunlar zombi sesine benziyordu. Çarşaftan dolayı ne onlar bizi nede biz onları görebiliyorduk, yaklaşık 3 saat bekledik ve sesler tamamen kesilmişti. Ben yavaşça arabadan indim ve etrafa bakındım, çanakkale'ye giden koskocaman bir zombi sürüsü vardı, oldukça korkmuştum çünkü hala yakındılar ve beni görmeleri halinde o kadar zombiyle baş edemezdik. Hemen arabaya bindim durumu ömer ve doğa'ya izah ettim, en iyi fikrin birşeyler atıştırıp biraz daha burda kalmak olduğunu anladık. Yemeğimizi yediğimiz bir sırada doğa'nın telefonu çaldı, telefona baktığında arayan ali'ydi. Hemen ondan nerde olduğunu ve adresi istemesini istedim çünkü iletişim her an kesilebilirdi, çünkü işler kötüye gidiyordu ve devlet buna daha fazla dayanamamış gibi gözüküyordu.

Gayet detaylı bir tarifin ardından yola koyulduk, yola çıktığımız da saat 17:00'ti. Saat 20:00 gibi istanbuldaydık ve resmen ortalık cehennem gibiydi. Zombiler heryerdeydi, anlaşılan çanakkale'ye yapılan göç yetmemişti ve ali'ye ulaşmak istiyorsak arabayı bırakmamız gerekiyordu. Arabadan eşyaları alıp çıktık, tabancayı kendini koruması için doğa'ya verdim, ömer de bir yerden demir sopa bulmuştu. Ömer önden gidiyordu çünkü sessizlik bizim için en önemli şeydi, doğa ortadaydı ve bende M16'yla beraber arkadaydım. Ali'nin dediği yere tam 3 saatte ulaşmıştık, saat 11-12 falandı.
Oraya vardığımız da heryer sessizdi fazla zombi yoktu sadece birkaç tane, ali bize büyük bir markette saklandığını ve içeride 14 tane zombi olduğunu söyledi. Sevinmiştim çünkü market bize lazım olacaktı ki hele büyük yağmalanmamış bir market, marketin önündeki zombileri ömerle birlikte hallettik ve marketten içeri girdik.

Elektirik yoktu ve geceydi, ali bize 15. Reyondaki pirinçlerin arkasında saklandığını söyledi ve oraya gidersek işaret olarak ıslık çalmamız gerekiyordu ama biz daha 1. Reyondan ömer'i kaybetmiştik bile, ben ömer'i aramaya gidecektim doğa da ali'nin yanına. Ömeri ararken 4 zombinin icabına kolaylıkla baktım ama ilerledikçe birşeyler görmek oldukça zorlaşıyordu, sessiz adımlarla ilerlerken arkamdan bir el sırtıma dokunmuştu hızla silahımı ona döndürdüm ama bu ömerden başkası değildi. Ona baya kızdıktan sonra, ıslık sesini duydum doğa'nın ali'nin yanına gittiğini anladım ve anlamsız bi mutlu oldum. Ömerle onların yanına giderken bi anda silah ateşlendi, koşarak 15. Reyona gittik ama kimse yoktu ve silahım yerdeydi, sadece zombi sesine doğru gittik ve 10 zombinin bir kapıyı zorladıklarını gördüm. Bi anlık korkuyla hepsini taradım ve ölmeyenlerinde yakından kafasına sıktım, ömer kulak çınlamasının geçmesini beklerken ben kapıya doğru koştum ve açtığımda doğa ile ali'yi köşede birbirlerine sarılmış halde gördüm. İçim kıpır kıpırdı çünkü kardeşlerim yaşıyordu, bana doğru geldiler ve sarıldık ama o an da ömer bizi daha tehlikeli birşey için uyardı.

Zombiler markete doğru geliyordular fazla değildiler ama git gide çoğalıyordular, ben ve ömer gidip kapıları tutarken doğa ile ali de kapıyı tutabilecek zincir veya demir sopa arıyordular. Ömer kendi tarafına ufak ufak reyonları dizmişti ve camı kırmadıkları sürece dayanırdı, ali koşup bana demir bir zincir verdi, onunla kapıyı kapattık ama cam çatırdımaya başlıyordu, yüzlerce zombi vardı hemen yangın çıkışından dışarı doğru attık kendimizi. Ali bize yol gösteriyordu ama saatte oldukça geçti, bitkindik ve açtık, bizi bir akrabasınım evine getirmişti ara sokaklardan, etrafı kontrol edip içeri girdik ve bize köprülerin kapatıldığını, diğer tarafın daha iyi durumda olduğunu söyledi.

Tam o sırada bana bi telefon geldi, yabancı bi numaraydı telefonu açtım ve beni arayan kişi nisa'ydı. Kendisinin ailesi ile yurt dışına kaçtığını, benim öldüğümü sandığını söyledi ağlaya ağlaya, türkiye'nin çıkışlarının en yakın zamanda kapatılacağını ve nerde olduğumuzu sordu, bende istanbul dedim, biraz durduktan sonra 2.260 Km, yaklaşık 23 saat'lik yol dedi, şarjım bitmişti telefon yüzüne kapandı. Araba da bi şarj görmüştüm dikkatlice gidip aldım ve evde şarja koydum, sabah ilk iş yola koyulacağız dedim herkese. Doğa bi görüşme yapacağını söyleyip odadan çıktı, geri geldiğinde ona kiminle konuştuğunu soracaktım ki neden sorayım.

Kıyamet VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin