1.Bölüm

52 5 9
                                    

"Dediklerimde haklı olduğumu biliyorsun, bir böceği öldürmek ile insanı öldürmek arasında hiçbir fark yok." Derin nefeslenerek Psikiyatristi Selin'e baktı. Ona bakmak daha çok sinirlerini bozmuştu.

Selin boş bakışlarla iyice yerine yerleşti. Umursuzca "Açıkla." diye söylendi.

"Tamam, bak şöyle düşün. Bir böceği öldürmek bizi rahatsız etmiyorsa bir insanı öldürmekte rahatsız etmemeli. Mantığına baktığında ikisi de aynı şey."

"Açıkla."

"Boyut olarak örnekler karşılaştıralım o zaman. Böcek küçük olduğu için öldürürken sorun olmuyor. Bu fare için de geçerli. İnsanların bunlardan tek farkı boyutu ve bazen işe yarar olmaları."

"Açıkla."

Derin burnundan soluyarak devam etti. "İneği öldürürken sorun olmuyor, insanı öldürürken neden olsun ki? İneğin etini yemek için kesiyoruz, insanın ondan ne farkı var? Mantığı ikisinin de aynı."

"Açıkla."

"Başka kelime bildiğinden emin misin? Tek söylediğin açıkla demek. Üstüne yorum yapman gerekmiyor mu? O kadar şey anlattım."

"Bana kendini bulamamış bir ergen gibi gözüktün. Sosyopatlığı, psikopatlığı takıntı haline getirmiş bir çocuk gibisin. Yeterli oldu mu?"

"Sen ne anlarsın ki? Siktir et konuşmayı, ben gidiyorum." Derin kapıyı çarparak odadan çıktı. Yüzünde kendinden emin bir sırıtışla hastanenin çıkışına koyuldu. Ona yemi vermişti. Sadece beklemek kalmıştı.

********
Selin odasında kendi kendine gülerek söylendi."Senin gibi ergen nerden bilsin bunları, internetten okumuş gelmiş benim yazımı bana okuyor."

Aklına gelen keskin düşünceyle gözleri parladı. Önceki seanslarında Derin çantasını düşürmüş o da o sırada düşen ufak bir defteri kendisine almıştı. "Kesin salak gibi yıkık ova sitesine gidip birini öldürmeye çalışıp eline yüzüne bulaştıracak. Günlüğünü odamda düşürmesi salak olduğunu belli ediyor zaten."

"Bu gece çok eğlenceli olacak."

Motor anahtarlarını alıp iş yerinden çıktı. Rahat kıyafetler giymesi ve bir yere uğraması gerekiyordu.

********
Derin evine uğramış eline ilk geçen bıçağı almıştı. Gitmesi gereken yere ulaşmak için bisikletiyle iki saat yol çekecekti. Bıçağını sırt çantasına attı. Kaskını, dizliklerini takarken gözüne dolabındaki halat takıldı. Koşar adımlarla halatı da çantasına atıp hazırlanmaya devam etti.

Anahtarlarını cebine atıp yola koyuldu. Yolculuğu boyunca olasılık hesaplamaları yaparak kendini nasıl koruyabileceğini düşünüyordu. Sonuçta bir katili sinir etmek basit bir olay değildi.

Karşılaştıklarında planı uygun giderse amacına ulaşacaktı. Tabii planı işlerse... Öldürülme ihtimali de vardı sonuçta.

Düşüncelerinde kaybolurken, pedallara asıldı. Bir an önce yıkık ova sitesine ulaşması gerekiyordu. Yaklaşık 65 dakika sonra varmıştı. Pedallara asılması ona zaman kazandırmıştı.

Bisikletini binanın içine sürdü, biraz ilerleyince bisikletini kaskı ve dizlikleriyle kenara attı. Çantasından bıçağını çıkarıp çantasını yük olmaması için bıraktı ve içeri yürümeye devam etti.

Etraf akşam olduğu için kararmaya başlamıştı. Zaten gözlüklerini yanına almamıştı. Her türlü görüş alanı çok kısıtlıydı. Hislerine ve diğer duygularına güvenmek zorundaydı.

Arkasından gelen nefesle irkildi. Ani hareketle bıçağını savurdu. Yanlış hareket yaptığını karnına aldığı tekmeyle anladı. Kendini sağlam tutmaya çalışarak nefeslendi. Böyle olacağını biliyordu.

Ayağa kalkarken Selin'in kahkahasını duydu. Derin'in aradığı ayaklarına gelmişti. Selin onu kolay lokma sanmış, gardını indirmişti.

Son sürat duvara doğru koştu, hızı sayesinde yer çekimini azaltmış havada takla atabilmişti. Selin üzerine doğru gelen Derin'den kaçmaya çalışsa da başarılı olamadı. Böyle bir atak beklemiyordu.

Derin, Selin'in karnına oturmuş, bıçağını boğazına dayamıştı. Sanki kimsenin duymasını istemiyor gibi yüzünü Selin'in kulaklarına yaklaştırarak konuşmaya başladı. "Rolümü iyi oynadım ha? Senin örneklerini sana sunmak baya hoşuma gitti. Yüzünün ifadesi değişmedi ama gözlerindeki öfkeyi gördüm. Ah be yapacaksın ne de olsa ben ergenin tekiyim."

Selin duyduklarıyla şoka girmişti.

O sırada Derin diğer elinde olan iğneyi Selin'in bacağına sapladı. İğneyi hisseder hissetmez kendini kurtarmaya çalışsa bile göz kapaklarının ağırlığına dayanamadı. Ava giderken avlanmıştı...

Ölüm Oyunu (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin