1.9

2.9K 311 240
                                    

(felix)

kafeye girdiğimde çok gergindim. daha önce hiç kimse ile bu şekilde tanışmamanın vermiş olduğu stres ellerimin titremesine sebep oluyordu. çekingen kişiliğim bu işi daha çok zorlaştırıyordu.

changbin'in anlattığı tipte bir çocuk bana el salladığında bunun wooyoung olduğunu anladım. daha masaya gitmeden pişman olmuştum açıkçası. kaçsam çok mu ayıp olurdu?

penguen adımlarımla masanın yanına gidip sandalyeye oturdum. yüzüne bakamıyordum.

o ise tamamen benim zıttım gibi bir halle konuşmaya başladı.

"selam felix ben wooyoung. changbin bahsetmiştir eminim ki. bu şekilde tanıştığımız için üzgünüm. nasılsın?"

arka arkaya büyük bir neşe ile konuştuğunda çaktırmadan kafamı kaldırıp suratına baktım. insan yiyecek gibi durmuyordu. zaten yamyam olsa changbin niye benimle tanışmasına izin versin ki.

o bana karşı yakın olduğu için belki ben de biraz ona karşı olabilirdim.

"evet changbin bahsetti. iyiyim wooyoung peki ya sen?"

fazla resmi, benlik değil. olmadığım bir kişi gibi davranıyorum. rahatsız edici. burada olmak istemiyorum.

"ben de iyiyim. aslında seninle tanışmak isteme amacım biraz garip."

hayır burada olmamalıyım. gideceğim. jeongin ve hyunjin çıkıyor. wooyoung'a şans vermeliyim.

gergince gülümsedim.

"neymiş o amaç?"

sorarken flörtöz olmaya çalışmıştım ama sesim daha çok iguana gibi çıkmıştı.

"san."

başımı eğdiğim masadan kaldırıp kaşlarımı çatarak suratına baktım.

"ne?"

wooyoung gülümsedi.

"sizin sınıftaki choi san. dansçı çocuk. tanımıyor musun yoksa felix? yuh sana gerçekten."

anlamamıştım.

"hayır tanıyorum tabii ki ama niçin bu sebeple tanışıyoruz?"

bu sefer o atılgan eğlenceli çocuk utanarak başını öne eğdi.

"ondan feci hoşlanıyorum. lütfen felix bir şey yapabilir misin? elinden gelen her hangi bir şey olur."

şok olmuş şekilde wooyoung'a bakıyordum sadece.

"ben... şey.... farklı bir amaçla tanışıyoruz sanmıştım. üzgünüm. elimden ne gelir bilmiyorum. yakın arkadaşlarım dışındaki kişilerle çok samimi değilimdir. elimden geleni yapmaya çalışırım."

wooyoung kahkaha attı.

"ne amaçla buluşacağımızı sandın ki?"

utançla önüme döndüm. çillerimle dolu olan yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim şu an.

"date?"

chess , hyunlix textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin