《 Truva Players || Yoonmin 》•yarı texting•

ϟ Özel Bölüm ³ ꧂

Bu sefer medya hakkında konuşmak istemiyorum 🤐 jdkfkkdkdnjdksn

~~~

Jimin ekranda yazılanları okurken aynı şaşkınlığı o da yaşadı:

- Bir erkek başka bir erkeğe nasıl açılabilir? Erkeğim ve bir erkekten hoşlandığımı ona nasıl itiraf edebilirim?

Jimin okuduklarını bitirdikten sonra Yoongi'nin yüzüne bunu hiç beklemiyormuş gibi baktı:

- Yani...Sen...

Yoongi Jimin'in yüzüne korku dolu gözlerle bakıyordu.

Jimin heyecanla ve sevinçle bağırarak:

- Sen bi erkekten mi hoşlanıyorsun!? Kim o şanslı çocuk çabuk adını söyle!

(Ey gidi mal)

Yoongi afallamıştı. Jimin sevdiği kişinin şanslı olduğunu mu söylemişti az önce?

Aynı zamanda bi gevşeme hissetti. Şu anlık sorun ortadan kalkmıştı. Evet, sorun yoktu. Hiç bir şey bitmemişti.

- Hayır be şanslı çocuk falan yok. Erkeklerden hoşlanmıyorum ben bi kere. Onu kuzenim yazmış Tae var ya. Bi çocuktan hoşlanıyo sanırım o yüzden. En son o aratmıştı.

Yoongi umarım çarpılmam diye düşünürken Jimin şüpheli bir şekilde:

- Hmm. Peki, dedi.

Jimin yanlızca bunları söylemişti ama içinden geçenler başkaydı.

Eğer Yoongi aratmadıysa neden göstermemek için bu kadar uğraşmıştı? Utandığı belliydi. Ama neden?

- Bende sıra şimdi.

Dedi Yoongi ve klasik soruyu sordu.

Jimin' de cevap verdi:

- Doğruluk diyorum.

Yoongi bir doğruluk kartı alıp okumaya başladı:

- (Oyundaki istediğin kişiye sor) Benimle ilk tanıştığın anda ne düşündün, mü?

Yoongi'ye garip gelen soru Jimin'i heyecanlandırmıştı.

- Pekala. Tamamen doğruları söyleyeceğim.

Yoongi kafasını salladı ve Jimin'i dinledi:

- Seni ilk gördüğüm anda beni korurken o kadar havalı gelmiştin ki benim kurtarıcım ve hatta siyah atlı prensim olduğunu düşünmüştüm.

Yoongi buna şaşırmıştı. Ama hoşuna gitmişçesine gülümsedi.

- Ve gerçekten, gerçekten çok yakışıklısın. Yani yakışıklılığına ilk görüşte vurulmuştum diyebilirim.

Jimin söylediklerinin farkına vardığında Yoongi'ye bakmayı kesti ve başını önüne eğdi.

Utanmıştı.

Söyledikleri tamamen gerçekti ama bunları Yoongi'nin karşısında söylediğine inanamıyordu. Yanakları yine al al olmuştu.

Yoongi ise duydukları karşısında feels geçiriyordu. Jimin tarafından övgü almak onu kendinden geçirtmişti resmen.

Jimin'e baktı ve elini ona doğru uzattı. Eliyle çenesine dokunup kafasını hafifçe yukarı kaldırmasını sağladı.

Şu an ikiside birbirinin gözlerinin içine bakıyordu.

- Utanmana gerek yok Jimin-shi. Bunları senin ağzından duyduğuma o kadar sevindim ki. Teşekkür ederim.

Diyerek içten bir şekilde gülümsedi Yoongi. Ve Jimin'de duyduklarıyla beraber aynı şekilde gülümseyerek: