248 41 57
                                    

19.08.21

Mark Haechan'ı istemiyordu. Yaptığı tek şey onun nasıl olduğunu bilmekti.

Bi nebze hayatında istiyordu ama, onun geçmişi yüzünden kendisine bu haksızlığı yapmak istemiyordu. Onunla arkadaş kalmak istiyordu belkide.

Mark Haechan ile tanışana kadar hiç ilişki içinde bulunmamıştı. Bütün ilklerini Haechan ile yaşamıştı. İlk öpücüğünü, ilk birlikteliğini, ilk kıskanışını... Noelde hediyesini açan bir çocuğun heyecanıyla açmıştı duygularını ve sırlarını ona.

Ama buna karşılık Mark'ın öğrendiği şey ise Haechan'ın 'eski' hayatında bedenini tanımadığı insanlara para karşılığında sunan bir kişi olmasıydı.

Çok büyük bir şok geçirmişti. Haechan birliktelikleri süresince geçmişini ondan saklamıştı. İşte bu yüzden onu terk edip kendi memleketine dönmüştü. O günden sonra da bir daha Haechan ile iletişime geçmemişti.

Ama gönderilen tek bir gmail ile Haechan'ı özlediğini, onunla beraber ilk defa tadına vardığı duyguları tekrardan onunla beraber tatmak istediğini fark etti. Ama gururu buna izin vermiyordu. Doğal olarak Kendisi nasılsa karşısındaki insanında öyle olmasını istiyordu.

Haechan ve Mark birbirlerine buğday tanesi kadar bile benzemiyorlardı.

En son buluşmalarında Haechan ile yaptığı kısa konuşmada, ondan ayrıldıktan sonra büyük bir boşluğa düştüğünü, yaklaşık olarak bir buçuk senedir psikoloğa gittiğini, sevdiği iş için okuduğu üniversiteyi ilerletmeye çalıştığını ve insanlara karşı büyük bir güvensizlik hissettiğini öğrendi. Bunların hepsi onun yüzündendi.

Kötü şeyler sadece Haechan'ın başına gelmemişti. Mark Haechan'ın geçmişini öğrendiği günden beridir cinsel hayatıyla alakalı büyük sorunlar çekiyordu. Aslında bu durum sadece cinsel hayatını değil bütün hayatını etkilemişti.

Haechan'ın çok pis olduğunu düşünmüştü ve bu kişi ile 3 sene aynı evde yaşayıp bir çok kez birlikte olmuştu. Bunu öğrendikten sonraki ilk iki ay boyunca Mark sürekli bedenini, ellerini ve dudaklarını yıkadı. Bir süre sonra su, ve sıvı sabunun etkisi yüzünden parmakları, boynu ve dudakları kurumaya, çatlamaya ve zor iyileşen küçük yaralarla kaplanmaya başlamıştı.

En yakın arkadaşı Jeno sayesinde gittiği bir psikolog yardımıyla bu takıntısından zorda olsa kurtulmuştu. Her ne kadar yüzünde bir iz kalmasada bedeninde ve parmaklarında asla geçmeyecek,  hayatının sonuna kadar ona eşlik edecek olan yara izleriyle kaplıydı.

Şuan otel odasındaydı. Yaptığı tek şey yine düşünmekti. Koreye geldiğinden beri uzun bir süre olmamıştı ama çoktan kilo kaybı yaşamıştı bile. Geldiğinden beri öğünlerini atlıyor ve bunun yerine gitmeyi en sevdiği parka gidip küçük çocukların eğlencelerini izliyordu. Düşüncelerinden kendisini uzak tutacak her şeyi yapıyordu.

Her şeye rağmen uçak biletini ayarlamıştı, son üç gün kalmıştı gidişine.

Yatağına düzgünce yerleştikten sonra geldiğinden beri onu en çok rahatlatan şeyi yaptı. Loş ışıklı odasında güzel hayaller kurmaya çalışarak uykuya daldı.

Bence Mark haklı, ama kimseyi geçmişi yüzünden yargılayamayızda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bence Mark haklı, ama kimseyi geçmişi yüzünden yargılayamayızda...

Bu konu hakkında düşüncelerinizi okumayı çok isterim çünkü son zamanlarda çokça aklımı kurcalayan bir konu aslında 😶

'愚か者だけ' Only Fools, MarkHyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin