Öncelikle ilk bölümde dediğim gibi, oyunun kendisinde ölenler burda ölmüyor ayrıca eşit sayıda olsunlar diye imposteri sildim umarım sorun olmaz diyeceklerim bukadardı iyi okumalar.
Kapındaki kişinin yanına biraz yaklaştın, ve oradaki.... Mikandi üstün hemşire neden kapındaydı diye sormak için yanına geldin. Seni görmemişti büyüzden seslenmek için elini omzuna koydun ve Mikan sana döndü ve seni öyle görünce panikleyip yere düştü sende onun paniklemesiyle üstüne düştün. Mikan utançtan kızarmıştı
"Ç-ÇOK ÖZÜR DİLERİMM"
"Özür dilemene gerek yok Tsumiki-chan üze-"
Cümleni bitiremeden arkadan birinin yaklaştığını hissettin
Bu yüzden arkana baktın
Gelen kişi Nagitoydu
Çok utanmıştın Nagitonun seni böyle görmesine. Mikanın üstünden kalktın Nagitonun konuşmasına fırsat vermeden"K-komeada-kun yanlış anlamayın lütfen Tsumiki-can panikleyince bend-"
"Ah anladım pekala, sorun yok"
"Sevindim.
Komeada-kun siz neden buradasınız? Birşey mi oldu?""Lütfen bana nagito de saygı ekine gerek yok, ve canım sıkıldığı için etrafta biraz yürüyüşe çıkmak istedim, rahatsız mı ettim yoksa?"
"Hayır hayır
Buarada Tsumiki-chan neden evimde bekliyordunuz? Birşey mi diyecektiniz"
"Ş-şey evet, üzgünüm zamanınızı aldığım için..."
"Pekala ne diyecektin?"
"K-komeada-kun ah ş-şey.. ü-üzgünüm s/a ile özel konuşabilirmiyiz ehem...
"Sanırım istenmiyorum ha?"
"Hayır hayır Tsumiki-chan sadece benimle ilgili birşey konuşmak istiyor, sizin suçunuz değil."
"Anlıyorum.. ozaman ben gideyim görüşmek üzere..."
"Sizede görüşmek üzere..."
Nagito bunu dedi ve gitti
"Tsumiki-chan ne diyecektin bana?"
"L-lütfen bana Mikan de"
"Pekala Mikan, bunu mu diyecektin?"
"H-hayır!... Ş-şey..."
"Evet, dinliyorum"
"Um ş-şey... Ö-ÖZÜR DİLERİM"
Mikan ağlayarak oradan koşarak uzaklaştı. Çok geçmeden bir taşa takılarak düştü ve utanarak arkasına baktı. Kalktığı an Nagitonun gittiği yere doğru koşmaya başladı ne olduğunu anlayamadın neden sana söylememişti diyeceğini? büyüzden onu takip ettin
....Geldiğinde Mikanin yerde bedenini gördün yerde yatıyordu ölmüşmüydü diye yanına endişeyle gittin. Mikanın
Diz kapağı ve başı yaralanmıştı, kıpırdıyamıyordu bile Mikan için endişelenmiştin, bu adaya ilk geldiğinizde senle konuşan ilk o olmuştu ve sana değer veriyor gibiydi büyüzden onu orda bırakamazdın. Mikan senden biraz uzundu büyüzden onu taşıman zor olmuştu onu doğruca evine götürdün ve yatağına yatırdın. Buradaki hemşire Mikan olduğu için ne yapacağını bilemedin, tuvalete gittin ve tuvalet kağıdını alıp yaralanan yerlerine sardın
içinden;Umarım ölmemiştir umarım....
Ve orada uyuya kaldın
...
Uyandığında Mikan kendine gelmişti
"MİKAN YAŞIYORSUN"
"u-um ne oldu bana..."
"Yaralanmıştın bende seni evime götürdüm, öldün sandım çok korktum"
"Ç-çok teşekkürler daha önce kimse bana bukadar iyi davranmadı"
Diyerek ağladı Mikan. Ağlamasını kestikten sonra ona bir soru sordun
"Mikan hatırlıyormusun nasıl yaralandın, kim yaptı bunu sana?
"Ş-şey sanırım koşarken bir anda birisi beni ittirdi, yere düştüğüm için kafam yarıldı ve dizlerim yaralandı... Hatırladıklarım bukadar s-sanırim....."
"Başka birşey hatırlıyor musun?"
"V-ve o kişi beni öldürmeye çalıştı buna kesinlikle eminim, elinde bir bıçak vardı sadece bunu g-gördüm... BİLİYORUM HERKES BENDEN NEFRET EDİYOR"
Mikan ağlıyordu
"Mikan lütfen ağlama.."
Mikan için endişelenmiştin büyüzden neden dediği şeyi demediğini ve öylece koşarak gittiğini sormadın bile
O gün Mikan senin evindeydi sabah olana kadar senin evinde kaldı. Mikanın tuvaleti geldiğinde lavobaya gitti tabi yaralandığı için zar zor yürüyordu sende onu lavobaya kadar götürdün, yorulmuştun Mikan gelene kadar yatağa yattın yorganın hepsini üstüne çektin ve Mikanı bekleyemeden uyudun...
Mikanda çok yorgundu ne kadar uyusa okadar yoruluyordu ve hiç bakmadan oda yatağa yattı seni görmemişti (kısacası birlikte yattınız✨)....
Sabah olmuştu....
Uyanmıştın, üstünde bir ağırlık hissettin derin bir uykun vardı, büyüzden umursamadan uyumaya devam ettin ve tekrar uykuya daldın.Birkaç dakika sonra kapı çaldı ama kapın zaten açıktı. Mikan için endişelendiğin için kapını kapatmayı bile unutmuştun. Ama şanslıydın sabaha kadar ölmemeyi başarmıştın ve kapını tıklatan kişide direk kapıyı tıklamadan girmek yerine kapıyı tıklatmıştı kapın açıktı ama sadece aralıklıydı. O kişi biraz bekledikten sonra kimse açmayınca busefer kapıyı açmaya karar verdi ve kapıyı eliyle itti....
Sizi orada görmüştü, ve tekrardan farketmeden rezil olmayı başarmıştın.
Sende kapı sesleri ve yürüme sesleri yüzünden uyanmıştın, kapının önünde birisinin olduğunu farketmiştin ve Mikanıda farketmiştin normalde paniklerdin ama çok masum uyuduğu için pek birşey diyemedin ve paniklemek için çok halsizdin. Kapındaki kişiye bakmak için uykulu uykulu kafanı kaldırdın gözlerin biraz bulanıktı ve beyaz kabarık bir saç görmüştün evet tahmin etmiştin oradaki Nagitoydu tekrardan rezil olmuştun yüzün aşırı kızarmıştı ne yapacağını bilemedin, fakat Nagito gülümsüyordu ayağı kalktın ve"Nagito lütfen yanlış anlama... Çok utanırım aynı şey birdaha olduğu için yanlış anlaman normal nasıl açıklasam bilmiyorum.."
Gözlerinden biraz yaş geldi
Bunları dedin ama o senin sevgilin degildiki neden ona açıklıyordun? Bunun nedeni sen hiçbir şeyin yanlış anlaşılmış olmasını istemeyen biriydin, yanlış anlaşılmaması için herşeyi yapardın....ve Nagitoya sakin kalarak açıkladın, fakat yinede neden bukadar açıklamak için uğraşıyordunki? Yanlış anlarsa anlasın ne olacaktıki fakat sanırım tahmin ettiğin şeydi...
Nagito sana baktı ve
"Merak etme s/a söylediğin herşeye inaniyorum"
"Teşekkürler..."
"Ve evime neden gelmiştin birşey mi oldu?"
"Aslında kapın açıktı, yinede tıklattım fakat hiç tepki yoktu bende girdim, rahatsiz ettiysem üzgünüm ve öylece girmem hataydı"
Nagito konuşmasını bitirmedi
"Ve biraz dolaşalım mı diyecektim, kabul etmiyeceğini bile bile çünkü benim gibi bir çöp parçası ile kim okadar üstün varken gelsinki?"
Nagitoya tokat attın
Ama buna ramen gülümsüyordu"Kendine öyle deme lütfen üzülüyorum..."
"Üzgünüm.."
"Eğer teklifin hala geçerliyse, tabi neden olmasın"
"Teşekkürler, ozaman seni köprünün orada bekliyor olacağım"
Nagito kapıdan çıkıp gitti
Sende onunla gelmeden önce Mikanı kontrol ettin kala uyuyordu, acıkırsa diye tepsiyle yanına birkaç yiyecek koydun ve kapıdan dışarı çıktın....