Koyu Rüya

Karanlığın Başlangıcı.

Yine o güzel sesli annemin bağrışıyla başladı. Onun o sesi, kulaklarımı tırmalayan o ses , hiç bir günaydına değişmem , ama bu sabah annemin sesi bile dikkatimi çekmemişti.Dünkü rüyanın etkisinde kalmış,hala gözümü kapattığımda koyu gecenin rengi aklıma geliyordu.Tüylerimi diken diken etmeye yetiyordu.Bir yandan da merak ediyorum.Acaba o karanlık adam kimdi diye bunları düşünürken saat geçiyor ,zaman akıyordu.İçerden gelen bir cırtlak sesle "Rüya!"diye bağırıyordu annem ay hemen yataktan fırladım çıplak ayaklarım soğuk parkeye temas ettiğinde içimde bir ürperti dişlerime kadar geliyordu.Hemen o soğuk suyun altına girdim,sonra hemen bir kaç bir şeyler ağzıma attım ve çıktım.Tabi annem söylenmeden olmaz.Bu gün dışarı çıkmamın sebebi o gördüğüm rüyanın peşine düştüğümdendi.Öncelikle kitapçıya gittim.Kitapçı önce bana bir baktı.Sonra "buyur abla"dedi , pişkin bir şekilde "Ne diyosun be ben senden 3 yaş küçüğümdür"dedim.Direk o sinirle kitapçıdan çıktım .Elime bir kitap alıp ödedikten sonra hemen çıktım.O kadar da yaşlı gözükmüyordum.İnsan 22 yaşında yaşlı mı olur. Sadece bakımsızım.Yoldan aynaya bakarak ve rüya tabircisi bulma umuduyla yürüyordum.Dalgın bir şekilde önüme bakmadan birine çarptım parfümüyle daldığım o hayal bana herşeyi unutturuyordu.Birden "İyimisin"sesi kulağıma geldi.Sanki rüyamdaki o ses gibiydi.Başımı kaldırıp silkelendim."Pardon kusura bakma dedim."Bana uzun uzun baktı."Tamam özür diledik daha ne bakıp bana kendini suçlu hissettiriyorsun."Bana hala bakmaya devam etti."Neye bakıyorsun? " dedim."Sana bakıyorum"dedi."Ama neden "diye sordum."Çok güzelsin dedi." Sen benle dalga mı geçiyorsun az önce girdiğim bir kitapçı bana yaşlı demek istedi .Kusura bakmada işim olmasa sana ödetirdim bunu"dedim."Ben dalga geçmiyorum çok ciddiyim."dedi."Ya lütfen git ! Yakışıklısın diye bütün kızlar sana mı bakar zannettin.Sen bir doktora görün istersen yakışıklısın ama zevkli değilsin.Orda bir sürü güzel kız var .Neden ben"dedim.Sustu ,hemen gittim omuzuna çarparak omzuna çarptığımda o parfüm kokusu burnuma gelmişti.Nedense aklım git diyor.Ama kalbim burda kal burda mutluyum diyordu. Onun kokusu bana huzur veriyordu.Ama aklıma kullanıp gittim.Yakınlarda ki bir caffe'ye oturdum.Tam garsonu çağırıcaktım ki karşıma gelip oturdu.Ve bana "Adın ne senin tatlı kız"dedi. "Sen belamısın?" dedim. O da "Evet tatlı belayım"dedi.Karşıma oturup garsona"iki çay" dedi." Napıyosun sen ya sen kimsin onu bile bilmiyorum işim gücüm var benim"dedim."Olsun tanışa biliriz. Hem ben sana bir soru sordum onu bile cevaplamadın"dedi "Sen beni başka kızlarla karıştırdın herhalde .Ben ne güzelim ne de senin ağızına düşücek tiplerdenim."dedim ."Kendini yanlış tanıyorsun benim için güzelsin.Şimdi adını öğrene bilirmiyim ?"dedi."Rüya"dedim somurtarak .Yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı,ardından "Bende Ateş"dedi."Sormamıştım fark ettin mi? Sen kimle iddaya girdin şaka falan mısın?"dedim." Yoo "dedi 'o' harfini uzatarak . "Neyse benim işim var tanıştığıma pekde memnun olmadım."dedim." Bari numaranı verseydin." dedi."Verirsem numaramı peşimi bırakıcakımsın? " dedim."Evet"dedi.Yüzünde anlayamadığım sevinçli bir ifadeyle.Mavi gömleyinin cebinden çıkarttığı kareli kağıtlardan birini uzattığında ,kaşlarım çatıldı. Her önüne gelene bu kağıtlardan verip numaralarını mı alıyordu? Uzattığı kağıtı ve kalemi alarak sallama bir numara yazıp gülümsedim. Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki artık duymak istemediğim güzel sesiyle "Nereye?" diye sordu.Arkama dönmüş giderken, "Yanlış numara verdiğini anlayacak kadar zekiyim."dediğini de duymayı ihmal etmemiştim.