Eve gidince annem "Nerde kaldın nihayet gelebildin "dedi. O karmaşada bir kitap almıştım. Rüya tabiriydi. Hemen anneme aldırış etmeden yukarı çıktım. Kitabı incelemeye başladım ilk önce karanlığın ne demek olduğuna baktım. Karanlık; koyu,derin,çıkmaz,uçsuz bucaksız anlamına geliyordu. Bu ne demek oluyordu. Gördüğüm o kişinin bana dediklerine baktım. Bana "Sen benimsin diyordu." Öyle bir kelimeyi ne internette ne de kitapta vardı. Hiç bir yerde bunun açıklaması yoktu. Onun sesi sabah ki çocuğun adı neydi ? Ateşti sanırım onun sesine benziyordu. Tuhaf olan şey rüyamda ki adama benziyordu. Sanki , aman ne diyorum ben insan insana benzeye bilir. Korkuyorum içimde ki o karanlık beni yiyip bitiriyordu. Yatağımda uzanırken telefonuma bir mesaj geldi. "Selam tatlı kız" yazıyordu. "Sen kimsin?" Dedim. O da "Sabah ki beğendiğin çocuk" dedi . " Beğendiğim mi ? Bir dakika ben sana gerçek numara mı vermedim ki?" dedim. Onun bu kendi egosu ve kendini beğenmesiyle oluşan bu sözü beni deli ediyordu." Ben bulurum güzel "diyerek hoş olmayan bir tavırla cevap verdi. Bende şöyle yazdım." Bak dışarıda onca güzel kız varken neden ben"bu anlayamadığım soru cümlesiyle arkasından şöyle devam ettim. İşim gücüm var benim uğraşmaya gücümün yetmediği bir bela gibi oluşmuş lanet rüyayla uğraşıyorum. Oyalanıcak vaktim yok! " dedim sonuna kızgın surat koyarak. 1-2 dk sonra cevap verdi. Adını tam iyi okuyamadığım bir caffe adı söyledi . Oraya gel dedi. Bende ona aldırış etmeden "iyi geceler" yazıp gittim. İnternetten bazı kitapçılar araştırmaya başladım. Deliye dönmüştüm uykusuzluktan 8 kahve bitirmiş ve karnımın o sesiz çığlını aldırış etmeden aç bir şekilde bilgisayar masasından kalkmamıştım. Zaten uyumaya da korkuyordum. Yine o aynı kabusun değişik versiyonlarını görmememek için film gibiydi her gece bir yeni bölüm çok saçmaydı. Odaya aniden dalan annemin sesini duymamış bilgisayar masasında uyuklayarak kalmıştım. Ondanın kapasının kapanmasıyla birlikte birden silkelendim. Gözümden bir yaş akarak uyandım. Ve en sonunda bir adres bula bilmiştim. Hemen yatıp sabah erkenden kalktım. Oranın yolunu almaya başladım. Kitapçıya varmadan önce yanındaki caffe bir çocuk bana sesleniyordu. Adımı nerden biliyordu? Kafamı çevirmemle birlikte yüzüme çarpan rüzgarla gözlerimin kapanması ve açtığımda o dünki çocuğu görmem bir rüya gibiydi. Yanına gittim."Sen beni mi takip ediyorsun" dedim asık bir yüz ifadesiyle o da "hayır sana buraya gelme için mesaj attım dedim ya" dedi. Sonra "Orası burasımıydı
Eve gidince annem "Nerde kaldın nihayet gelebildin "dedi. O karmaşada bir kitap almıştım. Rüya tabiriydi. Hemen anneme aldırış etmeden yukarı çıktım. Kitabı incelemeye başladım ilk önce karanlığın ne demek olduğuna baktım. Karanlık; koyu,derin,çıkmaz,uçsuz bucaksız anlamına geliyordu. Bu ne demek oluyordu. Gördüğüm o kişinin bana dediklerine baktım. Bana "Sen benimsin diyordu." Öyle bir kelimeyi ne internette ne de kitapta vardı. Hiç bir yerde bunun açıklaması yoktu. Onun sesi sabah ki çocuğun adı neydi ? Ateşti sanırım onun sesine benziyordu. Tuhaf olan şey rüyamda ki adama benziyordu. Sanki , aman ne diyorum ben insan insana benzeye bilir. Korkuyorum içimde ki o karanlık beni yiyip bitiriyordu. Yatağımda uzanırken telefonuma bir mesaj geldi. "Selam tatlı kız" yazıyordu. "Sen kimsin?" Dedim. O da "Sabah ki beğendiğin çocuk" dedi . " Beğendiğim mi ? Bir dakika ben sana gerçek numara mı vermedim ki?" dedim. Onun bu kendi egosu ve kendini beğenmesiyle oluşan bu sözü beni deli ediyordu." Ben bulurum güzel "diyerek hoş olmayan bir tavırla cevap verdi. Bende şöyle yazdım." Bak dışarıda onca güzel kız varken neden ben"bu anlayamadığım soru cümlesiyle arkasından şöyle devam ettim. İşim gücüm var benim uğraşmaya gücümün yetmediği bir bela gibi lanet rüyayla uğraşmak zorundayım. 1-2 dk bekledi. "İyi geceler " yazıp konuyu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyu Rüya
ChickLitSürekli garip rüyalar gören rüyasını çözmeye çalışırken hayatına bir anda giren Ateş Çağlayan büyük etkiler yarattı.Sonucunu bilemediği bu dipsiz rüyadan acaba Rüya Dinçer uyanabilecek mi ?