Karanlık Fener

46 3 1
                                    

Sabah uyandığımda gözümü açmaya bile tenezzül edemiyordum. Yine o rüyalar yine o kabuslar vardı. Annem odada ben yokmuş gibi içeriye daldı girmesiyle perdeyi açması bir olmuştu."Camı açığımda içeri oksijen girsin"dedi.Perdeyi açmasıyla yeni açılmaya başlayan gözlerimin içine sıcak parlak güneş ışınları gözlerimi yormaya yetiyordu. Gözlerimi kapattığımda o gecenin rüyasını kabusunu görüyordum. Hemen kalkıp silkelendim yüzümü yıkamaya banyoya gittim. O yüzüme vuran güneş ışınlarıyla yüzümün sıcaklık derecesi yükselmişken birden yüzüme tokat gibi çarpan soğuk suyun etkisinde boğuluyordum. Yüzüme çarpar çarpmaz mavi gözlerim suyla birlikte kapanmıştı. Kapandığında dün akşamki rüyalar gözümün önünden şerit gibi geçiyordu. Odama doğru yöneldim, içeri girdim. Boş bir defter aldım. Başımdan geçenleri rüyaları herşeyi bir günlükmüş gibi yazmaya başladım. Öncelikle enterasan olaylarımı sıradan standart yaşam tarzımı yazmadım tabiki de , neyse konumuza dönelim. Yazmaya başladıklarım bitmişti. Çok evden çıkmıştım. Bu hiç benim tarzıma göre değildi. Kahvaltı yapmak üzere anneme yardım etmeye gittim. Baktım ki annem her şeyi hazırlamış tuhaf bana gerek duymayıp herşey hazır bir şekilde kahvaltıya oturmamı bekliyordu. Sanki iki kişilik bir kahvaltı değilde kalabalık bir aile gibi sofra hazırdı. Annemle tek ikimiz yaşıyoruz. Anneme baktığımda yüzünde bi tebessüm vardı. Eksilmiyordu fazlasıyla göz yoran o gülücükler beni sabah öpücüklerine boğuyordu. Masada sayamadığım kadar çiçek türü ve yiyebileceğimi düşünemediğim kadar çeşit çeşit kahvaltılık. Anneme baktığımda baharın geldiğini yüzünden anlayabiliyordum. Yüzünde güller açıyordu. Bu gülleride sofraya yansıtmıştı. Merakla bu alışkın olmadığımız mutlu çakma anne tipini neden yaptığını bilmek istiyordum. O her gün mahkeme duvarı gibi olan surat sanki gül bahçesine bakar gibiydi. Cümlelerimi şöyle başladım." Merhaba güzel bayan yeni mi tanışıyoruz, ne oldu da bu sevinç kaynağını bizimle paylaşabilirimsiniz" dedim. Kahka attı. Yediğimim yemek boğazımda kalıyordu. "Anne bu sen misin" dedim. Şaşkın bir yüz ifadesiyle ve cümleme bir kaç bişeyler de ekledim." Yüzünde anlamını bilmediğim mimiklerle iyi hissetmiyorum kendimi anne " dedim. "Kontrol edemiyorum ki " dedi . Gerçekten inanamıyordum." Artık yeter söyle anne" dedim. Annem " hazır ol söylüyorum, Baban geliyor" dedi. Gülümseyerek şaşırdım. 2 yaşımdan beri görmediğim babam ben 22 yaşındayken karşıma çıkıyor. Tuhaf ,sofradan kalktım , çantamı alıp çıktım. Kapıyı ilk defa hızlı çarparak çıktım. O kadar öfkeliydim ki babam'a deniz kenarına gittim. Bir banka oturdum. Uzun uzun denize baktım. Omzuma da olan eli hissettim ve arkasından gelen sesi "Yanına oturabilirmiyim?" Diye bir ses kulağıma hoş ve huzur verici gelsede rüyalarımdaki seslere de benziyordu. Kafamı çevirdiğimde ise karşılaştığım ilk yüz ve tek yüz Ateşin yüzü olmuştu.

Koyu RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin