1•Eritilmiş kalpler

31 13 39
                                    

Īnsanlar doğar ve ölür. Birçoğu
Yaşamın güzel olduğunu savunur acı çekmelerine rağmen, umutlarını  hiç  kaybetmeden ölüme biraz daha yaklaşarak yaşarlar. Ve geri kalan iki kesim vardır biri çoktan  vazgeçmiş ve intiharla  savaş  içinde  olanlar diğeri  de  yaşama dair  hiçbir   umut beslemeyip  gelişi güzel  yaşayan   insanlardır. Geriye kalan bu iki kesim de kendine uzanmasını istedikleri  bi yardım elini içten içe   beklerler ama o yardım eli hiç  gelmez. Ikinci kesimde ki insanları yaşama bağlayan bi nedenleri  de yoktur  ve gelişi güzel yaşamaların   asıl nedeni de budur. Ve ben Rozelin ikinci kesimdenim. Ya sen? Hangisi sensin? Yada şunu mu demeliydim, maskenin  altında ki yüz ne acılar çekti.

                                                    🐚

Soğuk suyu yüzüme çarptığımda kulaklarıma  dolan   yüzyüze konuşuruz grubunun sandal   şarkısına eşlik etmeye başladım.
Yüzümü  yıkayınca  başımı kaldırıp aksime baktım yeni uyanmıştım ama üstümde ki uyku mahmurluğunu  soğuk  su ile sona erdirmiştim. Küt Siyah saçlarım, küçük ve şekilli burnum, açık yeşil gözlerim vardı.Tenim saçlarımın tam tersi fazla beyazdı, tam istediğim gibi...

"Ros!"

Kendimi incelemem ev arkadaşlarımdan biri olan Kumsalın bana bağırmasıyla  son buldu.
Banyodan çıkıp mutfağa kızların yanına ilerlerken yanından geçtiğim yerdeki küçük  pati  izleriyle kaşlarım çatılı kuduruk badem ve gölge yine bi haltlar karıştırmıştı anlaşılan.  Mutfağın  kapısından içeri giriş yaptığım da ağzım açık kaldı ulan burası ne böyle üçüncü dünya savaşı çıkmış resmen!

"Kumsal! Buranın hali ne?"

Uzun koyu kahverengi saçlarını  geriye atıp büyük  ve iri kahverengi gözlerini bana dikti.

"Ne varmış  canım  azıcık dağıldı o kadar hem hepsi şunun yüzünden."
Eliyle ağlayarak kek yapan melisi işaret  etti. Bi dakika bu şimdi niye ağlıyor. Tam onun yanına ilerlerken  ayağımla birşeyi  ezdim... Yumuşak birşeyi... sesi olan birşeyi...LAN GÖLGE!
Ayağımı hemen geri çekip ciyaklayan gölgeye baktım ama keşke bakmasaydım. Bu kedi niye beyaz?  Benim bırakmamla mutfağın  balkonuna kaçan gölgeden gözlerimi ayırıp hızla Melisle Kumsala baktım. Kumsal  gülmemek için kendisini sıkarken melis  gülmesini  gizlemeden hem  agliyip hem gülüyordu,  değişik bi yüz  ifadesiyle bana bakarken  sakin olmak için  derin bi nefes aldım.

"Kumsalcım  canım bu kedinin hali ne?" Kızarmaya başlayan yüzüyle konuşmaya başladı.
"Ros hepsi şu Melis yüzünden kedilerin mamasını vermeyi  unutmuş sende uyuduğun için isyan çıkartıp daldılar mutfağa." Yüzündeki ifadeye bakılırsa söylemediği birşey daha vardı bunu fark edip tek kaşımı kaldırdım mesajı anlamış olacak  ki konuşmaya devam etti.
"Ha şey bide Badem olacak sürtük karı da balkonda bi bak istersen." Hızla  balkona doğru ilerledim, açık kapıdan girip  etrafa baktığım da Gölge en kenara  gitmiş, arkasını  dönüp  duvarın kenarına saklanıyordu pardon saklanıyor mu dedim?  Düzeltiyorum, saklanmaya çalışıyordu çünkü  onu gizliyen birşey yoktu, tavus  kuşları gibi   kafasını gömmüş koca kıçı bana el sallıyordu tabi suçunu  biliyor  beyefendi. 
Biraz daha ilerlediğim de minderlerin  arkasında  yoğurt kovasının  içinde ki bademi gördüm.  Aman Allahım bunlar napmışlar böyle ya tam da kuduracak zamanı buldular! Bugün  Kumsalın  sevgilisi ve onun arkadaşları gelecekti!

"Badem Allah'ın cezası  bu ne hal gel buraya!!" Ona doğru ilerlediğimi farkeden badem  kaçmaya çalıştı ama başaramadı tabi çoktan onu tutup kovanın
içinden çıkarmıştım bile her yeri  yoğurt olmuştu. Badem  gözlerini bana dikip "Miyaaaav." diye ciyakladığında kıçına birtane  geçirdim. "Miyaaaavvv."
Ters ters ona bakmayı sürdürüyordum tabii. "Sus anneye cevap verilmez. Iki gün cezalısınız, en sevdiğiniz mamadan yemeyeceksiniz." Bana ben masumum bakışlarını atarken umursamadım, yemezler canım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GökkuşağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin