51. Kat

Başlangıç, tanım

2007 yılının haziran ayında Ukrayna asıllı hemşire Diana, üniversiteyi Almanya'da bitirmiş ve Almanya'da bir hastanede çalışmaya başlamıştı. Aradan 3 yıl sonra Amerika, Los Angeles tarafına taşınır ve atanmayı beklerken iş aramaya başlar. Çünkü yeni bir yere taşındığı için borçlanmıştır ve para kazanması lazımdır. Babası kanser ile savaştığı için elinden geldiğince ona para göndermeye çalışıyordur. Babasının kaldığı hastane özel hastane olduğu için ve kanser tedavisi o zamanlar pahalı olduğu için elinden geldiğince destek olmaya çalışıyordur. Annesi ne kadar babasının yanında durmaya çalışsa da 2 farklı işte çalıştığı için Diana ile pek fazla konuşma fırsatı yoktur. 2010'un Ağustos ayında Diana
55 katlı bir bulaşıcı hastalıkları olan ve akıl hastalarının hapsedildiği, içinde doktor ve hemşirelerin olduğu bir tımarhane binasına atanır. 51 katta kalan hemşire Diana 5 yıl orda çalıştıktan sonra zor bela dışarı çıkmayı başarıyor ve yeni bir hayata adım atıyor. O binada yaşanan olayları anlatıyor ama kimse ona inanmıyor psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorlar ve binaya tekrar gönderiyorlar. Koskoca dünyada, 55 katlı bir binaya hapis edilmiş Diana, "Ya hayat bir tiyatro oyunuysa ve biz bu hayatı doğaçlama yaşıyorsak?" diyor.
“Ya bu dünya, Cehennemin gölgesi ise? Ya geçmiş hayatımızın bedelini ödüyorsak?”
Yeni adımlar atmayı isteyip bir tımarhaneye hapis edilen Diana, hayal ettiği hayattan uzakta, daha en fazla ne olabilir ki dediği yerde daha zor ve kötü olaylar yaşıyor. Bunları aşacağına inanıyor ve ne kadar kimse ona inanmasa da o elinden geleni yapıyor. Eşsiz bir zekaya sahip olan Diana, hastalarla yakınlık kurdukça yeni şeyler öğreniyor ve tımarhanede olmanın daha iyi olduğunu anlıyor.
55 katlı binanın dışında yangınlar, depremler, seller, taciz ve tezcavüzler, ölümler ve birçok kötü olaylar olurken bina sapasağlam ve içerdekiler birbirine alışmış, ne kadar deli sanılan hasta da olsa hepsi Elele olmayı biliyor ve hepsinin ayrı bir zekası var. Bulaşıcı hastalığı olan kişilerin kaldığı katta ise ne kadar ölüm olsa da hepsinin ayrı bir hikayesi var. Yıllar geçtikçe tek bir bina ile başlayan hikaye, kasabaya dönüşüyor. Ama sadece belirli sayıda insan var. 55 katlı binada aile olan kişiler kalan kişilerle beraber kendilerine bir kasaba inşa ediyorlar. Deli olarak bilinen kişiler güzel şeyler başarıyor. Diana oraya alıştığı için orda hayat kurmak istiyor. Kuruyor da. Ama aldığı telefon, tek bir cümleyle dünyasını yıkıyor ve bir süre odasına kapanmasına sebep oluyor. Bunun hangi bölümde olduğunu söyleyemem, sırrımız olsun. Zamanla öğrenirsiniz.