Varoluş 1: Element

Bölüm 2: Karar Zamanı

Okuyucularım nasılsınız? Yeni bölümle yine buradayım. Yazmanın ne kadar zor olduğunu unutmuşum. Bakalım gelecek bölümlerde neler olacak. Uyarı veriyorum aşırı derecede Spoi içeriyor bölüm.  

Kral Kolinus'un elindeki parşömendeki bir detay küçük görülebilecek gibi değildi. Belki yıllarca bu tozlu raflarda kaldıktan sonra parşömenin sadece yarısı okunuyordu. Kral daha iyi okumak için parşömene biraz daha yaklaştı. Parşömende Varoluştan hemen sonrasını anlatıyordu. Parşömen onlara küçükken anlatılan tarih gibi durmuyordu. Her şey farklıydı. Mesela doğuştan böyle özelliklere sahip olduklarını sanıyorlardı ama ejderhalardan güçleri çalmışlardı. Kendilerine öğretilen tarihte ejderhaları hep kötü olarak göstermişlerdi. İlk önce onar saldırmaya başlamış gibi. Sonrasında Ejderha Konseyinden ise hiç bahsedilmiyordu. Bu bilgilerin hepsini öğrenince ilk önce kendi milletinden utandı. Ve sadece okunan kısmı bu kadarsa okunmayan kısımda ne yazabileceğini de düşünmeden edemedi.

Hangi kişi ya da kişiler onlardan daha yaşlı, daha bilge ve daha güçlü olan en önemlisi de hem Jagaziya ya sonradan gelip orda masum şekilde yaşayan ejderhaları kovuyorlardı. Birde sanki her şey Ejderhaların suçu gibi tarihte bile yer veriliyordu. Şuana dek saygı duyduğu ve örnek aldığı atalarından tiksinmeye başlamıştı Kral. Bu düşünceler her aklına geldiğinde sinir krizi geçiren Kral Kolinus hiçbir şeye zarar vermemek için sadece odadaki kırık sandalyeyi birkaç el hamlesiyle yakmıştı.

Sandalyenin yanmasıyla öfkesi yavaş yavaş kaybolan Kral Kolinus Özel Tarih odasından çıktı. Ve odaya yeni birkaç eşya getirmeyi aklına not etti. Kral Kolinus çabuk sinirlenirdi. Sinirini ise şuan kadar bulduğu tek olası yol ile yani kitap okumakla yatıştırıyordu. Wezha Kütüphanesi hem büyük bir bilgi kaynaydı hem de birçok edebi esere ev sahipliği yapıyordu. Kral Kolinus genelde hep eski bilgiye dayalı kitaplar okuduğu için üst kata çıktı. Avsiya Krallığı bilgiye en çok önem veren Krallık bile olabilirdi. Ancak şu son 10 dakikada öğrendikleri bütün bildiklerinin bir uydurmacadan olduğu gerçeğini değiştiremezdi.

Krallığına gittiğinde yapacağı ilk iş eğitim sistemini yeniden düzenlemesi olacaktı. İstediği kitabın olduğu rafa gelince siniri daha yeni geçmişti. Yine en üst rafa uzanamayan Kral etrafta merdiven gibi en azından onu yukarı kaldıracak bir şey aradı. Kısa süre sonra bir sandalye ile geri döndü. Ahşap sandalye dışarıdan bakıldığında en az yıllıktı. Ancak Kral bunu umursamayıp sandalyenin üstüne çıktı. İstediği kitabı eline aldığı anda sandalye daha fazla ağırlığı kaldıramayıp paramparça olmuştu. Popo üstü yere düşen Kral Kolinus içinden birkaç küfür ettikten sonra yerinden kalktı.

Zor uğraşlar sonucu aldığı kitabını okuyabilmek için bir masa ve sağlam bir sandalye aradı. Uzakta gördüğü masaya doğru yürürken kitabın kapağını açtı. En az 10 defa okumuş olduğu kitaba yeniden başladı. Masaya geldiğinden pişman olmamak için ilk önce sandalye dayanıklımı diye baktıktan sonra oturdu. Daha 1-2 sayfa okuduktan sonra yanına koşarak gelen muhafız ilk önce Kralın karşısında eğilip

"Kralım bu sabah gönderdiğiniz mektuba Meras Krallığından cevap geldi."

Kral eski dostu Netilin bu kadar erken cevap gönderdiğinde şaşırmıştı. Aslında habercinin bu kadar çabuk gittiğine de şaşırmıştı. Bundan biraz şüphelense de fazla üstünde durmadı. Muhafızın gitmesi işaret edip muhafızın yavaşlıkla kapıdan çıkmasını izledi. Krallığa gitmek zorunda olduğu için yavaşça yerinden kalktı. Bu kütüphaneye karşı hep bir özlem duymuştu. Belki de bunu sebebi küçükken hiç kütüphaneye gitmesinin engellenmesi olabilirdi. İçindeki öğrenme ateşini durdurmak istemişlerdi belki.