Ben Vahşet'im

İlk Cinayetim

"Anne!Tomas nerde?nereye sakladın onu?"
"Bill giy üstünü geç kaldık zaten"
"Nereye geç kaldık anne?"
"Amcanlara gidecektik ya unuttun mu yoksa"
"Aman Tanrım kuzen Jack'lere mi gidiyoruz yoksa ama ben gitmek istemiyorum"
"Sacmalama Bill hadi gidiyoruz eğer simdi odandan çıkmazsan kötü-" birden annemin sesi kesildi.Uzunca bir süre sessizliği dinledikten sonra dışarı çıktım ve annemi aramaya başladım.Mutfak,banyo,oturma odası her yere baktım ama yoklardı Tomas a seslendigimde küçük bir inilti duydum.Hemen babamın yanına, garaja koştuğumda annem ve babam arabanın içinde oturmuş donuk bir şekilde gülümsüyorlardı.Tomas hiç kıpırdamadan yerde yatıyordu.Birazcık irkilsemde eğilip Tomas'ı elime aldığımda kafası bedeninden ayrılıp yere düştü ve kan akmaya başladı.Büyük bir merakla kesilen yerden içeri bakmaya başladım kandan başka bir şey gözükmediği için kopan kafasını da alıp mutfağa koştum.Hortumu açıp bütün kanları temizledim ve dikkatlice incelemeye başladım Tomas'ın minik bedenini.Babamın tavukları keserken kullandığı büyük bıçağı aldım ve boynundan karnına kadar kestim.Ilgimi çekmişti açıkçası Tomas ın organları.Para kesesine benzer bir şey bulduğumda komşumuz Kötü Harry (babam hep öyle derdi) geldi ve tiz bir çığlık atıp yere düştü.Ne olduğunu anlamak için yanına gittim ve o anda aklıma insanlar ile hayvanların organlarının aynı olup olmayacağı aklıma geldi.Bunu öğrenmek için bilinçsizce elimdeki bıçakla Harry 'nin karnını kocaman kestim ve Tomas'da bulduğum para kesesini aramaya başladım.Kanının kokusu resmen beni cezbetmişti ve organları saklamaya karar verdim belki bir işime yarar diye.Bütün hoşuma giden organları siyah bir poşete doldurdum ve dondurucunun en dibine bıraktım.O arada Marry'nin sesini duydum "-o onlar arabanin icindeydiler bill zavalli küçük, bill ise ortalarda yok lutfen şerif Kont bir bakın Harry'de en son buraya gelmişti" "bakın bayan Marry eğer bu da saçmalıklarinizdan birisi ise Kötü olur lanet olsun burası leş gibi kokuyor" söylenerek içeri giren şef bir müddet Harry'e baktı ve sonra tabancasını bana doğrultarak bağırmaya başladı. "Elindeki bıçağı bırak ve yere yat ellerini görebileceğim şekilde başının üstüne koy.yere yat!!!"
Ne dediğini anlamıyordum b yüzden elimdeki bıçak ile uzerinr yürümeye başladım.Kafatasımın sağ arka tarafında keskin bir acı hissettiğimde hatırladığım tek şey Marry'nin kosarak mutfağa girmesi ve çığlıklar atarak yere düşmesi oldu.