1.1K 81 26
                                    

Bu hayatın bize verdiği şeyleri kabul etmek aslında bir lütuftu. Her anne baba hayatta çocuğuna yüzlerce özellik verirdi belki. Boyumuz gözümüz saçlarımız hepsi canım ailemizin bize verdiği genlerden ibaretti, hepimizin kabul ettiği değiştiremediğimiz yüzlerce özellik. Benim annem ben doğmadan önce günlerce kız olmamı dilemiş. Saçlarımı örmek, zamanı gelince ona birsürü torun vermem için günlerce dua etmiş.

Konuyla bağlantısı şu, bu hayat ve annem bana fazlasıyla nadide bir özellik verdiler. Dışardan normal gibi gözüken ben doğurgan bir erkeğim. Şok edici ve şaka gibi ama gerçek. Annemlerin beni kabul edememelerinin en büyük nedeni.

13 yaşımda ortaya çıkan gerçeklikle kapıtıldığım bu evde 6 yıldır yanlızım işte. Kendi başıma okula gidiyor, veli toplantılarında hocalardan özür dileyerek kendime söylemesini rica ediyordum.

Herşey monoton bir şekilde gidiyordu aslında, yan eve genç bir aile taşınana kadar tabi. Çok genç bir çift ve minik 3 yaşındaki kızları Star. Lisenin son haftası anne ve kızla tanışma fırsatı buldum. Kadın daha 22 yaşındaydı ve 3 yaşında bir kızı vardı? Vay be bazıları erken hayata atılıyor diye düşünmüştüm başta. Eşiyle tanışana kadar. Onunla ilk tanışmamızda sanki kilometrelerce koşmuşum gibi atıyordu kalbim. Ona bay Bang dememem için eli elindeyken gamzeleriyle gülerek ısrar ederken ben yaşama uğraşlarındaydım.

Kısacası yan komşularım, 22 yaşındaki Bayan Bang yada Bang Fey ve Bang Christopher çiftiydi. Ve ben ruh hastası gibi 1 yıla yakındır evli bir adama saçma duygular besliyordum. En büyük sorunum kendimi alamıyor olmamdı. Diyelimki mükemmel bir gün geçiriyorum, çok istediğim yeni bir kitabı almışım ve balkonumda yaktığım mumlarım ve fındıklı kahvemle okumaya hazırlanıyorum. Tam karşımdaki camdan onu görüyorum. Ya kızı ile oynuyor yada bilgisayarında birşey yapıyor oluyor.

Jisung bir aralar balkon kapısını kitlemekle tehtid ediyordu beni. Ordan anlamıyordum ki kendimi. Sadece yıldız niyetine onu izlesem bile herşey güzel gidebilirdi. Ama olmuyordu evli olduğu sürekli dönüp duruyordu aklında, minik bir meleği vardı onun.

Aklındaki düşünceleri tekrar gözden geçirirken kapısı hafifçe çalındı hyunjin in. Üstünde sadece geçen gün aldığı beyaz gömleği vardı ve şuanlık o bile aklında değildi. Kapıyı açtığında yine cesurca giydiği deri elbisesi bir takım yerleri anca kapatan bayan Bang kucağındaki star ile gülümsüyordu.

"Bu gece Chris in bir iş yemeği var canım acaba stara sen bakabilir misin?"

O an sadece iş yemeğine gittiğine emin misin diye sormak istiyordu, ama ona kollarını uzatan starı kucağına aldığında kadın arkasına doğru ilerlerken teşekkür etmiş nerden çıkardığı anlaşılmayan biryerden telefonunu çıkarmıştı.

Aslında alışıktı hyunjin. Bayan Fey sürekli telefonunda olurdu ve star kendi kendine oynamaya çok alışmış bir bebekti. 3 yaşında olmasına rağmen hala peltek peltek konuşuyordu.

Yaklaşık 15 dakika sonra onlar ayıcıkla oynarken star uyuya kaldı, hyunjin onu kendi yatağına yatırdıktan sonra aşağı inerken merdivendeki aile fotoğrafına baktı uzun uzun.

13 yaşına kadar annesinin onunla ne güzel ilgilendiğini hatırlıyordu. Şimdi 19 yaşındaydı 20 olmasına aylar vardı, modellik okuyordu.

Gece onikiye doğru evin kapısı tekrar çaldığında hyunjin yarı uyanık haldeydi. Kim niye bu saatte gelir diye bile düşünüyordu. Açtığında karşısında gördüğü Chan önce gözlerini kocaman açmasını sonrada yanındaki bavul u görmesini sağlamıştı.

Ona mı taşınıyordu? bir saniye ne oluyordu?

"İyi geceler hyunjin, kapıyı çaldım çaldım kimse açmadı yedek anahtarla yok senin haberin var mı?"

"İş yemeğinde yanınızda değil miydi bayan Bang?"

"İş yemeği mi?"

"Evet star yukarda uyuyor, sizinle iş yemiğine gidiceğini söylemişti bayan Bang"

Azıcık düşünür gibi olmuştu Chan sonra hyunjinden bir saniye isteyip kapıdan biraz uzaklaşmış ve telefonunu çıkarmıştı. O an hyunjin hayata ona mükemmel kulaklar verdiği için teşekkür ediyordu çünkü herşeyi duyabiliyordu.

"Nerdesin Fey?   Bugünü mü seçtin gitmek için?  Fey yine çok mu kaçırdın ya?  Sen sabaha kadar dönmezsin, bırak sabahı iki gün toparlanamıyacaksın Fey!"

Biraz sesi yükselmişti sona doğru ve sonra telefonu bir hışım geri cebine koymuştu. Hyunjin onun geliceğini anlayınca içeri doğru daha çok kendini çekip kapının oralarda görünmemeye dikkat etmişti.

"Hyunjin?"

"Burdayım hyung"

"Sormaya çok çekiniyorum ama bu gece burda kalsam daha çok kalsak olur mu?"

Onun evinde kalmak istiyordu! Daha çok mecbur gibi duruyordu ama olsun sonuçta onda kalmak istiyordu! Üstümde bile yerin var diye bağırmak için kendini fazlası ile sıkması gerekmişti açıkçası.

"Tabiki kalın hyung da bir problemmi var? Sonuçta iş yemeği-

"Olay çok karışık hyunjin boşver lütfen."

Bu konuşmadan sonra çok fazla konuşmamışlardı. Hyunjin yatması için starın yanını chan a bırakmış kendi de karşısındaki misafir odasında heyecanla uyumaya çalışmıştı. Vazgeçmesi gereken adam yan odasında uyuyordu ve bir ay gibi bir süre asla çarşafları değiltirmiyeceğe benziyordu. Oda sorun değil çünkü star ı yatırmadan önce değiştirmişti.

_______________________________________

İlk kez böyle birşey deniyorum acayip karışık duygulardayım, batırırsam muhtemel yayından kaldırırım da öyle yapmak istemiyorum.

Muhtemel yetişkin içeriğin bulunacağı uyarısını yapıyım, (oda yazmayı becerirsem tabi)

Umarım beğenerek okursunuz, şimdiden iyi seyirler.

this life | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin