591 68 36
                                    

"Alo? Kimsiniz?"

Bu cümleler hyunjin için büyük ataklardı ve atlatma şansı yoktu. Yaşayıp yaşayamayacağı şeyleri şuan seçemiyordu ve buda aklını kaybetmesinin farklı nedenlerindendi. Normal ve sağlıklı bir bedende bir gecede embriyonun gelişme şansı yoktu. Ama hyunjin gibi özel durumlarda herşey hızlı ve tek şansta gerçekleşiyordu. Ne zaman doktora gittiğğni bilmesede ona söylenenler aynıydı. 7.5 8 ay sonra bir bebek olması.

Kan testlerine bakılmasıydı, yada farklı ölçümler yapılmasıydı derken bir gününü hastahanede geçirmişti, ve sabah açılan telefondan sonra yüzüne kapattığı gibi eve koşmuştu.

Evinin duvarları bile üstüne üstüne gelirken herşeyin nasıl başlayıp devam ettiğini düşünüyordu.

"Merhaba biz yan eve taşınan aileyiz"

Bu cümleleri duyduğunda hayatı birkaç saniye durmuştu. Ona bakan gözler fazla büyüleyiciydi, kekeleyerek verdiği cevaplardan sonra her şey çorap söküğü gibi gelmişti.

Düşünmekten başına ağrılar giriyordu ve midesinin bulantısı onu bitiricekti. Saatlerdir tek lokma yememişti ama buna mecburdu. Tezgaha yaslanıp karıştırdığı makarna işine devam ederken bir anda bazı şeyler kafasına gelmeye başlamıştı.

Jisung ile hazırlanıp gittiği mekanda dans pistinde deli gibi eğlenirkerken bir saat sonra falan bar taburekerinde dinlenmeye başlamıştı. Bir süre ne olduğunu bilmiyordu ama yanına chris gelmişti. Orda arkadaşlarıylaydı ve sarhoştu. Hyunjin kendide sarhoş olsada ondan gelen alkol kokusunu hala idrak edebiliyordu. Yanına gelen chris ile yine klasik hyunjin ortaya çıkıp kekelerken chris onun lafını kesip

"dudakların çok güzel parlıyor"

demişti. Sonra sonra.

Sonra ne olmuştu? O cümle bile lanet kalbini heyecanlandırabiliyordu o an. Kendini küçümsemiyordu veya kendinden nefret falan etmiyordu. Sadece star için mutsuz oluyordu, bu bebek dünyaya gelirse babasının nasıl biri olduğunu bildirememekden deli gibi korkuyordu hyunjin. Nasıl söylenirdi ki? Söylenemezdi.
Mutfak tezgahına tutuna tutuna düşerken göz yaşlarını birkez daha bıraktı ama bu sefer çığlık çığlığa ağlayabildi.

Yemek yedi, sürekli düşündü. Jisungla konuşup birazda ona ağladı. Ve artık bir karar alabildi onu çağırıcaktı konuşmaları gerekiyordu.

Sabah ki numarayı tekrar çevirdi ve açılana kadar bekledi.

"Alo?"

"Evdeyim, gel ve konuşalım"

Konuşmasına izin vermeden suratına kapatırken derin derin nefes alıyordu. Hiç istemediği şeyler duyabilirdi. Kapı sesi gibi. O kapıyı açmak bir okadar zor gelirken karşısında onu görmek gözlerini acıtıyordu, ağlayacak gibiydi.

İçeri buyur etti koltukta en uzağına oturdu. Harika çağırmıştı fakat nasıl konuya giricekti? Oturma odasındaki koltuklarda otururlarken bile ne yapması gerektiğini bilmiyor gibiydi. Chris karşısında saçları hafif dağını duruyordu.

"Hamileyim"

Ne! Ağzını açtığı an böyle bir şey söylemeyi düşünmüyordu! Ona kocaman gözlerle bakan chris i acayip anlayarak oda kocaman gözlerle karşılık verirken açıklaması gerektiğini tekrardan düşündü.

"Bak hyunjin ortamı yumuşatmak için güzel bir yöntem ama bu biraz abartı olmadı mı?"

Hafif kıkırdayarak ona bakan bu yunan tanrısı herif'e düz bir yüz ifadesiyle bakınca garipsemişti tabi. Çünkü hyunjin şak yapmıyordu.

"Hyung"

"Bunun imkanı olmadığını biliyorsun değil mi?"

Ciddilik chris i azda olsa gererdi. Ve hemen saldırıya geçiş yapardı. Hyunjin daha önce denk geldiğini bilsede devam edip anlatmalıydı.

"Gerçekten hamileyim, anatomim buna olanak sağlıyor. Gerçek bir doğurganlığım var.  

"Hyunjin bu-bunun imkanı yok gerçekten yok, biz biz bu olsada"

"Sadece haberin olsun diye söylüyorum aslında, muhtemel sarhoş olduğundan pek bir şey hatırlamazsın zaten. Ben bugün çok düşündüm bu bebeğin sorumluluklarını-

"Hyun-"

"Dinle"

Beklediğinden çok daha sakin konuşuyordu. Aklında bütün gün dolanan düşünceler onu yiyip bitirdiğinden ağzından ne çıkarsa o olsun kafasına girmişti.

"Bu bebek benim. Vazgeçmeyi düşünmüyorum, bu benim kararım olduğu için. Bizim diyemiyorum hyung, gerçekten istesem bile o hiç bizim olmayacak. Sen ve ben istesek de biz olamayacağız. Fey nonna ve minik melek star var senin hayatında ve çok güzel gelişiyor her şey. Sarhoşlukla gerçekleştirdiğin bu geceyi unutmalıyı-

"Hyunjin! Dinle diye durdurmaya çalışıyorum burda!

Yükselen ses küçüğü irkiltsede konuştuğu süre boyu sürekli ağzını açıp kapayan chris in sabrı taşmıştı.

"Sorumlu hissetmeni istemiyorum hyung. Nefret etme benden ne olur? Gerçekten elimde değildi."

"Hyunjin"

"Hyung, ben istemezdim. Bebeği değil, bir anda bunların gelişmesini istemizdim.

O koltukta chris in elini sımsıkı tutarken sesi gittikçe fısıltıya dönüyordu. Ama bilmiyordu chris in az sonra söylediklerinin bir günde artık kaçıncı şoku yaşatacağını

"Hyunjin, dinle artık beni. Ben ben ben bütün gece sarhoş değildim. Senin yanına geldiğimi seni öptüğümü hatta kalan herşeyi sana sorarak ve bilinçli olarak yaptığımın farkındaydım."




_________________________________________

Aylar sonra bölüm evet. nE olduğum yazarken baya kendi kendine gelişen bir bölüm. Çok beklettiysem lütfen kusuruma bakmayın. Oy verip bol bol yorum yaparsanız çok mutlu olurum💖

this life | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin