3.Bölüm-Suikastçılar

19 4 6
                                    

Gardiyanlardan biri kapıya yaklaşır ve kapıyı tıklatarak, konuşmaya başlar"Küçük efendi hava karardı, bu yüzden etraf karanlıkken ilerlememiz tehlikli olacağı için buraya kamp kuracağız"

"Tamamdır Cage"

Kampı kurduktan 1 saat sonra

Hışrtı hışrtı

"Hey sende çalıların arasından bir ses duydun mu"

"Hadi ama dostum ne sesi, hayali sesler mi duyuyorsun" dedikten sonra hafif bi ıslık sesi duyulur ve kafasına ok saplanır.

Yanında ki gardiyan hemen diğerlerine haber verir "saldırı altınd- ve daha konuşmasını bitiremeden bir gölge aniden ortaya çıkar ve inanılmaz bir hızla koşarak gardiyanın boğazını hançer ile deşer. Gardiyan boğazından kanlar fışkırarak yere düşerken, gölge hemen ormanlık alana geri çekilir.

Alarma geçen gardiyanlar hemen arabanın etrafına toplanırlar ve Leo ya saldırı altında olduklarını haber ederler.

Yüzünde hiç telaş belirtisi olmadan sakince "Leo hiç zaiyatımız var mı ?" diye sorar

Gardiyan Leo nun sakinliğine şaşırır ama hemen kendine gelerek, sorulan soruya cevap verir "aramızdan iki kişiyi halletmişler içlerinden birini okla diğerini hançer ile öldürmüşler"

Sozünü bitirdiği anda gölgelerden 16 tane maskeli, silüet fırlar.

Maskeli, liderleri gibi görünen yapılı ve uzun boylu silüet konuşur "teslim olun yoksa hepiniz acı bir ölüm ile karşılaşırsınız"

Gardiyan "o kadar taş**klı iseniz gelin de yapın o zaman" diye haykırır.

Bunu duyan suikastçılar ileri atılırlar ve saldırıya başlarlar.

6 gardiyanın 16 suikastçıya karşı kazanamayacağı barizdi fakat gardiyanlar yinede pes etmediler ve onlar da ileri atıldılar.

Ve ardından gecenin sessizliğini bozan soğuk metalin çarpısma sesleri yankılanmaya başladı.

Gardiyanlardan biri kılıcını, hançer ile ileri atılan suikastçıya doğru savurur fakat suikastçı bundan kaçınır.

Zaten Suikastıçının darbeden kaçınacağını ön gören gardiyan tekmesini savurur ve tekmesinin çarpması ile suikastçı 2 metre geriye doğru uçar, gardiyan tam ileri atılıp boğazını keseceği sırada suikastçılardan bir diğeri ona doğru bir saplama hareketi yapar. gardiyan bu darbeyi kalkanı ile karşılar ve hiç tereddüt etmeden yere düşen suikastçıya kılıcını saplar.

Onu öldürdükten sonra uzun kılıç kulanan suiastçiye atılır ve hararetli bir savaşa tutulurlar aşşağı yukarı hepsinde durum böyledir.

30 DAKIKA SONRA

Cage yaralı bir durumdadır ve tek bir suikastçı kalmıştır.

Durumun sıkıntılı olduğunu gören gardiyan"küçük efendi çabuk kaçın bu son suikastçıyı sizin kaçabilmeniz için geciktirecegim der.

Ve ileri atılır suikastçı ile 10 darbe paylaştıktan sonra suikastçının koluna uzun ve hareketlerini kısıtlayacak ama hayati tehlike yaratmayacak olan bir kesik atabilir.

Ama Cage de ağır bir yaranlmıştır ve kan kaybettiğini fark eder.

Ama yinede korkusuzca tekrardan ileri atılır ve suikastçıya saldırır, sonutça kendisi bir yetimken alan, büyüten ve eğiten aileye nasıl ihanet edebilirdi ki hatta onlar uğruna  ölmek ona biraz da olsa borcunu ödediğini hissettirmişti.

O suikastçının bacaklarından birini koparırken, suikastçı acıya aldırmadan Cage e doğru kılıcını savurur kılıç tam cage in kalbine saplancak iken Leo ileri atılır ve suikatçıya arkadan bir gizli saldırı yapar.

Suikastçı bu saldırıyı fark ettiğinde ise çok geçtir ve hançer bacağını kopartır. Leo suikastçıyı kontrol altına alır ve hemen sorar.

"seni kim gönderdi" diye sorar

"Hahahahaha sana söyleyeceğime gerçekten inanıyor musun"

Leo ona kan kırmızısı gözleri ile hiddet öyle bir bakar ki, suikastçı içine kabaran bir korku hissetmeye başlar.

Gözleri adeta alev saçarken "Kim" diye tekrar sorar.

"I-ikinci p-prenses" bunu dediği anda Leo başka bir şey demeden boğazına hançeri saplar.

Ve çabucak Cage in durumuna bakar, cage in durumun ağır olduğunu ve muhtemelen sadece bir kaç on saniyesi kaldığını anlar.
"Üzgünüm cage beni korumak için kendini feda etmek durumunda kaldın,
"Üzülmeyin küçük efendi benim için sizin uğurnuz da ölmek bir onurdur, şehir çok uzakta değil eğer ki doğuya doğru 28 kilometre boyunca ilerlerseniz şehire varırsınız. Kendize iyi bakın küçük efendi" dedikten sonra gözlerini kapatır.

"Cage, hayır Cage HAYIRRRRRR" ve göz yaşlarına hakim olamaz, onu küçüklüğünden beri koruyup kollayan biriydi belki çok uzun süredir birbirlerini tanımıyorlardı ama sadece 2 yıldır olsa bile çok iyi bir dosttu, bir arkadaşı için gözünü bile kırpmadan kendini feda edebilecek kadar iyi bir dost hemde.

Leo o kadar hiddetlendi ki attığı her adımda sanki yer titriyordu. Ve cage in intikamını 2.prenses ten alacağına yemin etti.

15 DAKIKA SONRA

Leo gardiyanların ve cage in cesetlerini gömmüştü suikastçıların cesetlerini ise hayvanlar çiğ çiğ yesinler diye oracıkta bırakmıştı. Sakinleştikten sonra yürümeye  başladı.

10 DAKIKA SONRA

Yaklaşık 3 kilometre sonra arkasında dehşet verici bir varlık hisseti ve tüm hızı ile arkasına bakmadan koşmaya başladı. 2 dakika boyunca koştuktan sonra arkasına bakınca yarattığın 9.seviye kemik sertleştirme aleminde olan bir Kan Rakunu olduğunu fark etti ve ararlında sadece 100 metre gibi bir mesafe kalmıştı ve gittikçe kapanıyordu.

Aralarında tam 5 metre mesafe kaldığı sırada rakun üstüne sıçradı ve  tam onu öldürecek iken Leo ve rakun bir mağraya düştüler rakun Leo dan daha ağır olduğu için ondan önce düştü ve Leo da bir anda rakunun üstüne düşüp bilincini yitirdi

??? SÜRE SONRA

Leo uyandı kendine gelmeye çalıştı ve iki kaburgasının kırıldığını fark etti. sonra anide kan rakunu aklına geldi ve etrafına baktı fakat kan rakununu görmedi altına baktığında ise kan rakunun öldüğünü gördü ve ardından yukarı baktı düştüğü deliğin yaklaşık 200 metre uzunluğunda olduğunu gördü. eğer kan rakunun üstüne düşmeseydi öleceğini anladı.

Rakunun cesedine baktı ve etinin çürümediğini hala taze olduğunu gördü demek ki düşeli çok fazla olmamıştı ve hava aydınlanmıştı yani en fazla 1 gündür baygın dı ki bu iyi bir haberdi. Bunu düşünürken acıktığını fark etti ve bir ateş yakmaya başladı ateşi yaktıktan sonra rakunun kürkünü dikkatlice kesti ve ardından içinde ki canavar çekirdiğini aldı ve ikisini de çantasında koydu.

Sonra ise Canavar etini dilimledi, ateşte pişirmeye başladı.

Et pişince onu yemeye başladı ve etrafına biraz daha göz gezdirdi ve mağranın devam ettiğini gördü yeterince yedikten sonra etin
kalanını da daha sonra yemek için çürümeyecek şekilde sakladı ve mağrada yürümeye başladı.

Devam Edecek









Boyutsal İmparatorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin