Bir an kendimi fakir, çulsuz birisi gibi hissettim. Ilk defa parasız kalmıştım. Kendimi boşluklara doğru itmeye hazır değildim. Sabah olana kadar düşündüm düşündüm düşündüm... Sabah olunca saate baktım saat 08.40'dı. Üstümü giyinip iş aramaya çıktım.
Sokaktaki dükkanlarda cama yapışık bir ilan bulurum umuduyla yürüyordum. Bu beni sıkıntıya sokmakla yetti de arttı. Bir kahveye rastladım. İçerideki adamlara iş yeri var mı diye soru sordum. Yalnız tek bir kişiden cevap aldım. Adam iri yarı biriydi. Ilk başta gözüm korksa da alışmıştım. Adam çok ciddi konuşuyordu. Eğer iş yerindeki eşyalara zarar vermezsem iyi olurmuş yoksa bunu canınla ödersin dedi. Artık gözüm korktu. Derinlere dalmakla yetindim. Acaba bu işte bi gizem mi vardı. Kafamdan bu deli sorular çıkmadı. Adama bu işi düşüneceğim dedikten sonra kahveden ayrıldım.
Başka bir iş bulma umuduyla çıktığım yolda eli boş evime döndüm. Adamin teklif ettiği işi düşündüm. Eğer çok büyük bi hatam olursa canımla ödeyeceğimi biliyordum. Ama ne olursa olsun bu işe ihtiyacım vardı. Ertesi gün adamın yanına gittim...