"Dünyamıza büyük bir kaos hakimken yeni bir savaş çıkma ihtimali olası.
İnsanlar ikiye bölünmüş durumda, kimlerin Karanlık veya Aydınlık tarafın yanında yer alacağı henüz netleşmiş değil.
Karanlık Lord'un takipçileri, namı değer Ölüm Yiyenler ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı arasında gittikçe gerilimi artan bir mücadele söz konusu.
Tazeliğini koruyan Grindelwalds Verbrechen teröründen sonra onun yerini alan Lord Voldemort, Albus
Percival Wulfric Brian Dumbledore tarafından hüsrana mı uğrayacak?Henüz olasılıklar dışında kesinlik sağlanamıyor, umarız ki daha fazla büyücü kanı dökülmez."
Haber böyle sona eriyordu.
Voldemort gülümsedi ve planını kafasında tekrarladı.
Hayır o Grindelwalds Verbrechen değildi.
Onu yok edemeyeceklerdi, isteselerde yok edemezlerdi.
'Aptallar' diye iç geçirdi.
Bir süre, her şey yerli yerine oturana kadar kaybolacaktı.
O stratejik bir adamdı, boşa büyücü kanı akıtıp zamanını harcayacak bir savaşın içine adımını atmayacaktı, henüz değil.
İhtiyacı olan bahane Ölüm Yiyenlerinden Severus Snape'in getirdiği 'sözde' kehanetti.
İnsanlar bir bebeğin kendisini yeneceğine inanacak kadar aptallardı.
Ve Voldemort bunun farkındaydı.
Gülümsemesi yerini keyifli kahkahalara bırakırken planından güvendiği takipçilerine bahsetti ve Riddle malikanesini hazırlamaları için malikaneden sorumlu ev cinini çağırdı.
Geriye bebek ve ebeveynlerini halletmesi kalmıştı.
Yerinden usulca kalkıp en güvendiği takipçilerinden olan Sirius Black'i buraya gelmesi için dövmesi aracılığıyla çağırdı.
"Bir isteğiniz mi var Lord'um?"
Odasına onu selamlayarak giren takipçisine doğru yürüdü.
"Harry Potter, vaftiz oğlun.
Onun hakkında çıkan sözde kehaneti yay."Sirius Black Tereddütlü bakışlarına rağmen kafasını salladı.
"Lordum... beni bağışlayın fakat bunu sormam gerekli, planınız nedir?"
Voldemort karşısında duran adamına gülümsedi.
"Savaş çıkmamalı Sirius, boşa ayıracak vaktim ve aptal Muggle'lar için tonlarca dökecek büyücü kanım yok.
Bu yüzden de bir süre kaybolmayı amaçlıyorum, en azından o aptallar buna inanacaklar.
Şu kehanet meselesi bunun için kusursuz bir yem.
Herkes o bebeği öldürmeye gittiğime ve orada öldüğüme inanacak ancak yavaş yavaş doğru olanı, karanlık tarafın düşüncelerini benimseyecekler.
Bunu Harry sağlayacak."
Sirius tedirgin olarak sordu. "Peki Lily ve James Potter'a ne olacak?"
Voldemort tekrar koltuğuna otururken cevapladı.
"Onlar Harry'i ve sihirle ilgili diğer her şeyi unutacaklar, hayatlarını ferahla sürdürebilecekleri bir yer ayarladım.
Potter çocuğuysa... bundan sonra benimle."
▕⃝⃤
Sirius düşünceli ruh halini eşine yansıtmamaya çalışarak Remus'a sarıldı fakat işe yaradığı söylenemezdi.
"Neden bu kadar düşünceli görünüyorsun hayatım, savaşla ilgili mi?"
Sirius yorgun biçimde kafasını sallamakla yetindi.
"Karanlık Lord... Lily ve James'e obliviate yapacak."
Remus duyduklarına inanamayarak bağırdı. "Ne?"
"Kehanet, bir süre ortadan kaybolmak için onu kullancak, planları var ve bu doğrudan Harry'le bağlantılı."
Remus eşinin yüzünü avuçları arasına alırken desteklercesine gülümsedi.
"Neden en başından anlatmaya başlamıyorsun?"
"... Anlayacağın artık Lily ve James hayatımızda olmayacak ve Harry... o, o Lord'la olacak."
Remus hüznünü saklayarak eşinin elini tuttu.
"Bu iyi bir şey sevgilim, en azından onlar bilmedikleri için yokluğunu hissetmeden hayatları boyunca mutlu olacaklar ve Harry, Lord'la olduğu kadar bizimle de olacak.
Onu nüfusumuza geçirdikten sonra resmi olarakta babaları olacağız ve asla yalnız kalmayacak, emin ellerde büyüyeceğini biliyorsun."
Sirius yeni dank eder gibi gülümsedi.
"Evet, sanırım... belki bunun bile iyi yanları olabilir."
Remus eşine sarıldıktan sonra cıvıldadı.
"Tabi ki var! Savaş olmayacak, Lily'le James huzurla yaşayacak ve bebeğimiz bir kahraman olarak anılacak ardından Karanlık Lord'un himayesinde güvenle yaşayacak, güven bana."
Sirius eşinden ayrılırken gülümsedi.
"Sana her zaman güveniyorum sevgili eşim."
▕⃝⃤
Voldemort, Lily ve James Potter'a obliviate yapıp onları cisimledikten sonra bebek beşiğine yaklaştı ve affedilmez lanetin rengine sahip olan sulu, zümrüt gözlerle karşılaştı.
Harry'i kucağına aldığında bebeğin gözyaşları durdu ve bebek Harry burnunu çekip ağlamaktan kızarmış suratını Voldemort'un göğsüne yasladı.
Bugün onların ilk başlangıcıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Past My Present And My Future & Tomarry
Fanfic"Voldemort is my past, present and future..."