15

594 79 84
                                    

Seungmin sıkılmıştı. Kelimenin tam anlamıyla ölümüne sıkılmıştı. Normalde Cuma günleri mutlu olurdu fakat bugün hiç mutlu değildi. Öğle yemeği molasında kafeteryada tek başına oturuyordu ve neden iki en iyi arkadaşının sevgili bulmak zorunda olduğunu merak ediyordu. Çünkü ikisi,erkek arkadaşları tarafından Seungmin'den çalınmıştı. Telefonunu alıp Sam'e mesaj atacaktı fakat durdu. Neden ben konuşmayı başlatıyorum ki? Bana aşık olan o olduğu için konuşmayı da ilk onun başlatması gerek. Diye kendi kendine sitem etti.

"Dünyadan Seungmin'e!" Biri yüzünün önünde parmaklarını şıklatarak Seungmin'in korkmasına neden oldu.

"Ahh Jeongin! Beni korkuttun." Seungmin sinirli bir şekilde iç çekti. Jeongin ise Seungmin'in bu haline gülmeden edemedi.

"Üzgünüm. Burada otursam olur mu?" Jeongin kibar bir şekilde karşısında ki çocuğa sordu. Seungmin ise evet anlamında başını salladı. Böyle tatlı bir meleğe kim karşı koyabilirdi ki?

İki arkadaş alakasız konular hakkında sohbet etmeye başladı. Sonunda Jeongin cesaretini toplayıp merak ettiği şeyi sormaya karar verdi.

"Hyung bir şey sorabilir miyim?" Seungmin bir kaşını kaldırarak evet anlamında başını salladı.

Seungmin,karşısında ki çocuğun soracağı şeyi sessizce beklerken,Jeongin ise sözlerini dikkatle seçmek için birazcık düşündü.

"Bana,neden Hyunjin Hyung'tan nefret ettiğini söyleyebilir misin?"

Seungmin boğazının kuruduğunu hissetti. Hyunjin'in saçlarına dokunduğunu,ikisinin gözleri buluştuğunda Seungmin'e en sevgi dolu bakışlarını göndermesini ve Minho'nun tacizinden onu kurtarmasını hatırladı. Hyunjin gelmeseydi ne olurdu? Neden geldi? Ondan tam olarak nefret ediyor muyum?

Jeongin'in boğazını temizlediğini duyduğunda kafasında ki soruları bir kenara attı. "Biliyorsun o bir sikici çocuk değil."

Seungmin cevap veremedi. Yutkundu ve Jeongin'in sözlerinin devamını bekledi.

"İyi göründüğü ve flört ettiği birkaç kız onunla yattıklarını söylemeye başladı. Sonra bu dedikodu bir salgın gibi hızlı bir şekilde yayıldı. Kısacası Hyunjin Hyung kimseyle yatmadı."

Kısa süren sessizliğin ardından Seungmin konuşmaya karar verdi. "Peki neden bu konuyu düzeltmek için hiç bir şey yapmadı?"

"Sadece sorun çıkarmak istemedi."

Seungmin,karşısında ki çocuğun dediği şeyleri düşündü ve sessizce mırıldandı. "Ben...sanırım özür dilerim."

Jeongin'in yüzü parladı. "Teşekkürler. Bir sonra ki ders bence onunla otur. Böylelikle onun harika bir insan olduğunu anlarsın."

☆☆☆☆

Seungmin uyuyamadı. Telefonunu onuncu kez kontrol etti. Sam hâlâ mesaj atmıyordu. İç çekerek nefesinin altından küfür etti. Neden bir kişiyi aklından çıkaramadığını anlayamıyordu. Hyunjin.

Seungmin,Jeongin'in tavsiyesine uyumuştu sözde 'sikiğin' yanına oturmaya cesaret etmişti. Ayrıca Hyunjin ders kitabını getirmeyi unuttuğu için Seungmin onunla kitabını paylaşmak zorunda kalmıştı. Derse odaklanmak yerine birbirlerine baktıkları küçük anları ve ellerinin ara sıra birbirine değdiğini hatırladı. Bunun üzerine yanakları kızardı.

Sessiz bir iniltiyle yatağının üzerinde yuvarlandı ve zemine sert bir şekilde düştü. Sinirle homurdanarak ayağa kalktı ve düşüncelerini unutmak için aşağıya -salona- yöneldi.

"Bu kulağa çok hoş geliyor." Taehyung küçük kardeşinin ona zombi gibi yaklaştığını gördü ve telefonu kapatması gerektiğini konuştuğu kişiye söyledi. "Vay canına- Chan bekle,seni sonra ararım." Taehyung telefonunu kapatıp sehpanın üzerine koydu. Seungmin'e yanına oturması için işaret etti. Seungmin iç çekti ve kendini kanepeye attı.

"Ne olduğunu bana anlatmak ister misin?" Abisi kardeşinin bir sorunu olduğunu anlayıp nazikçe sordu.

Seungmin bir süre sessiz kaldı. "...iki erkekten hoşlanıyor olabilirim." Diye sızlandı.

"Sorun değil. Peki onlar kim?" Taehyung güven verici bir tonda konuştu.

"Bana aşık olduğunu söyleyip mesaj atan adam. Nasıl göründüğünü bilmiyorum ama ondan gerçekten hoşlanıyorum." Seungmin içini çekerek konuştu.

"Onu olduğu gibi sevdiğin sürece,nasıl göründüğü önemli değil. Peki ismi ne?"

"Sam. Fakat okulda hiç Sam adında birisini tanımıyorum." Seungmin sızlandı.

Taehyung derin bir düşünceyle kaşlarını çattı. "İlginç. Peki ya diğer kişinin ismi ne?

Bu soru Seungmin'in düşünmesine neden oldu. "Sanırım Hyunjin'den hoşlanıyorum." Diye fısıldadı.

Seungmin'in söylediği şeyden sonra sessizlik oluştu. Abisiyle göz göze gelmekten korktuğu için gerginlikle kucağının üstünde oynadığı parmaklarına baktı. Bir süre sonra abisinden sesli bir kahkaha duydu.

"Niye gülüyorsun?" Seungmin kaşlarını çatarak sordu.

"Üzgünüm. Üzgünüm. Sadece seni çok sevimli buluyorum." Diye gülümsedi Taehyung. Bir eliyle de Seungmin'i rahatlatmak için saçlarını okşadı.

"Sen yat. Ben bunu nasıl düzelteceğimi biliyorum." Taehyung kardeşine güvence vererek sinsice sırıttı.

💜

💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HI, I'M SAM! -HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin