slm yine bne evt kendimi de sasirtiyorum
umafim okurken kusmazsiniz pf
yani artik her seh aciga kavustugu icin dusubcelerinizi duymak istiyorum yani aklinizdan gecenledi yorum olarak atarsaniz cok sevinirim
ay amklar askina bi de medya ates ediyo
hadi kaciorm ben
iyi okumalar
•••
"Konuşmaya başlamayacaksan ben gidiyorum." dedi Jungkook saatini göstererek. Gerçekten de giderdi biliyordu Taehyung. Gerginlikle konuşurken kekelemesine engel olamadı.
"H-hayır kal. Sadece nerden başlayacağımı bilmiyorum." dedi önündeki ateşe bakarken.
Koltuğa tekrar sinerken bıkkınlıkla bir nefes verdi Jungkook. "Dediğim gibi en başından. Neden öptün beni partide mesela?"
"O en başı değil yalnız" dedi büyük olan çekinerek. Jungkook şaşkınlıkla ona baktı ama büyüğü gözünü ateşten çekmiyordu.
"14 eylül 2017" dedi bu sefer gözlerine bakarak. Tamam.. Bu kesinlikle Jungkook'un beklemediği bir başlangıçtı. Anlamsız bakışlarını sürdürürken Taehyung devam etti.
"Lisenin ilk haftası perşembe günüydü. Okul çıkışı herkes hemen dağıldı tabi ben de gidiyordum ki hırkamı unutmuşum işte, geri döndüm. Otobüse koşuşturuyordum ki bir ses duydum. Tam kavrayamasam da ağlama sesi gibiydi ve ben de endişelendim. Sesi takip ettim ve ağacın altına çökmüş, kollarını bacağına sarmış bir şekilde ağlayan seni gördüm." gözlerini kapamış ve gülümsemişti burukça.
"Gözlerinin kenarları ve burnun kızarmıştı. Yemin ederim o yaşıma kadar gördüğüm en güzel şeydi. Bir insanın ağlaması nasıl güzel görünebilir diyordum içimden. İşte o an benim ilk parçalanışımdı. Seni izlerken otobüsü kaçırdığımı fark ettiğim an, bir erkek için kalbimin bu denli çarptığı an, o an benim sana tutulduğum ilk andı..." sesi titredi hafiften. İlk defa söylemişti ve gözlerine bakamıyordu. Gerçi küçüğü de ondan farksızdı.
"Otobüse yetişmek için koştum ama çoktan gitmişti. Sonra yetişmem gerekenin 'sen' olduğunu fark edip geri döndüm ama gitmiştin. Bugün bile hâlâ pişmanlığını yaşıyorum o anın. Keşke yanına gitseydim, neden ağladığını sorsaydım. Belki sarılırdın bana, belki söylerdim ağlarken ne kadar güzel göründüğünü." çekingen gözlerini ateşten ayıramıyordu hâlâ, ses tonunu da sabit tutamıyordu ki.
"Başta böyle düşünmüyordum tabi. Bir erkekten etkilenme fikri çok korkutmuştu beni. Okulda senden kaçmaya başladım." dedi hafifçe kıkırdayarak. "O güne kadar seni hiç görmemiştim ama sonrasında sanki bilerek karşıma çıkıyor gibiydin. Bir ara sınıftan bile çıkmıyordum hatta. Sonra senin benim varlığımdan bile haberdar olmadığını fark ettim. Üzülsem de rahatlamıştım ama ne hissettiğimi bilmiyordum işte. Kendimle yüzleşmeye feci korkuyordum." anlattıkça rahatlamaya başlamıştı büyük olan.
"Sonrasında ne oldu biliyor musun? Senden kaçan ben seni görmek için bahaneler üretmeye başladım. Nöbetçi olduğum bir gün uydurduğum bahanelerle sürekli sınıfınıza girmiştim. Göz göze geldik son gelişimde." dedi ve kalbi tekledi Taehyung'un. "Sonra sen önüne dönüp tahtadaki şeyi yazmaya devam ettin ve sol göğsüme bir sızı yayıldı."
"Senin için hiçbir şey ifade etmiyordum ve bu tokat gibi çarpmıştı. Sonra bu neden canımı yaktı ki dedim. Aylarca sorguladım Jungkook, ne kabullendim ne de senden uzak durabildim. Ta ki tatilde Jin hyunga yakalanana kadar..." Derin bir of çekti Taehyung. Jungkook büyüğüne doğru baktı ve onun ateşe bakıyor olması rahatlattı. Gözlerine bakmaya cesareti yoktu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Secret Love ¤ Taekook | tamamlanmadı ×
FanficJungkook yılbaşı partisinde onu öpen adamı arıyordu...