"Bunu yapmak zorunda değilsin Jooheon."
"Zorundayım Yeona."
"Hadi ama, hepimiz iyi biliyoruz. Sen ondan çok daha iyi bir lidersin. Arvandor hakkında çok daha tecrübelisin. Ne diye liderliği onunla paylaşmayı kabul ettin?"
"Böylesi, lider olamamaktan iyidir."
Genç elf öfkeyle derin bir nefes verdi lider olanın dediğine karşılık. Yemekhane öğrencilerin gürültüsü eşliğinde katlanılmaz bir hale geliyordu. Buna rağmen liderlerini takip ederek ilerlediler masaların arasında.
"Spriggan'dan nefret etmek için özel bir bahanen var mı Yeona?" diye sordu Hoseok öne atılarak. Kihyun meraklanmışçasına kendisine baktığında, Yeona tepkisizce karşısına odaklandı. "Ah, aloo? Sesim gelmiyor mu?"
"..."
"Anlaşıldı. Onları kıskanıyorsun."
"Ne saçmalıyorsun-"
"Kıskanmamak aptallık olur." diyerek gülümsedi Kihyun hemen diğer taraftan. "Bizim yaşlarımızda bir grup gencin oluşturduğu küçük bir lonca sadece. Buna rağmen birçok kasaba ve köyü kötülüklerden korudular."
"Bizim onlardan farkımız yok."
"Bizim onlardan çok farkımız var." Hoseok konuştukça Yeona odağını değiştirmeye, gözlerini önde yürüyenden ayırmamaya çalıştı. Buna rağmen büyük olanın söyledikleri istemsizce kazınmıştı zihnine. "Öncelikle bir nişancımız yok."
"Buna ihtiyacımız yok çünkü. Sanghee gibi çocuksu birinden büyük bir gösteri bekleme."
"Peki. Ama onlar bizden çok daha fazla insanın hayatını kurtardı. Bu konuda profesyoneller ve adlarını bilmeyen yok."
"Hoseok."
"Evet?"
"Çeneni kapatacak mısın yoksa ben mi kapatayım?"
"Ah, tamam tamam. Susuyorum ama gerçeği kabullen. Gezgin loncalar daima bir, hatta on adım öndedirler."
"Ya, abartma." dedi Kihyun kıkırdayarak.
Jooheon boğazını temizlediğinde arkasında kalan üçlü uyarıyı alarak hızlıca sustu. Bununla birlikte hemen karşılarındaki masanın etrafına toplanan öğrenciler Jooheon'a dönmüş, şaşkınca bakmışlardı.
Spriggan, öğrencilerin onları rahat bırakmadığı bir an bile yoktu.
"A-ah üzgünüm. Daha sonra konuşsak olmaz mı?" Changkyun'un kibar ricasını hızla kabul eden öğrenciler kendi masalarına dönerken Jooheon sessizce onları izledi. Yoğun eğitim ve dersleri içeren bir akademide yemekhanede verilen mola öğrenciler için her şeydi. Buna rağmen bu zaman dilimini örnek aldıkları loncaya ayırmalarında tuhaf hiçbir durum yoktu. "Merhaba."
Küçüğün gülümsemesine karşılık yavaşça dudaklarını araladı Jooheon, konuşmak adına. "Liderliği paylaşacaksak konuşmamız gerekiyor."
"Ah.. Tamam, oturun lütfen."
Başıyla hafifçe onayladı. Spriggan'ın kalan üyeleri lider olanın yanına dizildiğinde, aceleden yoksun bir şekilde hemen karşılarına yerleşti Sylph. İki loncada söze başlamak için an kolluyordu oluşan boşlukta. Ancak hiç şüphesiz her ikiside şüpheliydi karşısı hakkında.
"Müdüre Margonna koca akademide sizinle işbirliği yapmamızı istediyse, iyi bir lonca olmalısınız-"
"Öyleyiz." diyerek hızlıca karşılık verdi Yeona. Buna karşılık Changkyun gülümsemesini bozmadan devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Knights of the Blood [⋈] JooKyun - 2won
FanficEski bir elf efsanesi Arvandor tapınaklarında bulunan yaratıkların uykusunun bir gün son bulacağını söyler. Daima kendini düşünen insanoğlu bu duruma kulak asmadığında, genç lonca üyeleri kendi savaşlarını başlatmak için hazırlanır.