Daddy♡Taekook

🎶 Ses 🎶

Yine bütün asilliği ile merdivenlerden aşağı indi.
Dominant sesi ile aşçısı Seokjin'e;

-Yemek hazır mı?

-Evet efendim.
Diyerek üzerindeki önlüğü çıkardı Seokjin.
Renkli bir kişiliğe sahip Jin'in kişiliği Taehyung'un yanında ölüyordu.

Taehyung çektiği sandalyeye dik bir şekilde oturdu.
Sofradan bile asalet akıyordu.
Altın işlemeli ahşap masa evine class'lık katarken siyah deri koltukları aynı bir ofisi canlandırıyordu.

Etraftaki göz alıcı tablolardan para kokusunu herkes alabiliyordu.
Kim Tae'nin evi bile para kokuyordu.

Nazik ve yavaş bir şekilde yemeğini yemeye başladı.
Seokjin ise Bay Kim'in en sevdiği şarabı almak için Güney Kore'nin en çok tanınan Şarap Dükkanına gidiyordu.

Taehyung sandalyesinden kalktı yavaş adımlar ile üzerine bir palto aldı.
Şirkete girmek için Namjoon'un yanına gidiyordu.
Namjoon Tae'nin kapısını açtı.
Bay Tae limuzin'e bindi.
Namjoon Bay Tae'nin dakik bir insan olduğunu bildiği için onu şirkete tam zamanında yetiştirdi.

Bay Tae limuzinden indi ve en üst kattaki gök yüzü manzaralı ofisine çıktı.
Jimin Bay Tae'nin kapısını çaldı.

-Girin.

-Efendim bugün şirketimiz Kim Technology'ye yeni çalışanlar alacağız.

-Ne yani gelen fakirler ile ben mi ilgileneceğim.

-Efendim geçen hafta şirkete başvuran adayları sizin seçeceğinizi söylemiştiniz.

-Peki çağır gelsinler.

-Hemen Efendim.

Bay Park odadan çıkıp içeriye sırayla adayları gönderdi.
Taehyung ise onlara sadece sorular soruyor ama yüzlerine bile bakmıyordu.
Koltuğunu cam duvara çevirip gün batımını izliyordu.
Şuana kadar gelen bütün adayları reddetmişti.
Odaya bir aday daha girdi.

-Merhaba Efendim.
Dedi aday meleksi ve huzur verici sesiyle.

-İsmin ney?

-Jeon Jungkook.

-Daha önce herhangi bir iş deneyimin oldu mu?
Her zamanki gibi soğuktu.
Bu ses onu etkilese de ona bakmıyordu.
Bu sesin sahibini merak eden Kim Tae sabırla bekliyordu.

-Hayır Efendim.
Jungkook karşısında Kim Taehyung olduğu için çok heyecanlı olsa da onun kişiliğini bildiği için ciddi davranıyordu.

-Ailen ne iş yapıyor.
Dedi Kim Taehyung.

Jungkook yutkunup;
-Ailem çiftçi Efendim.
Ailesinin çiftçi olmasıyla bile gurur duysa da bunu söylerken utanmıştı.
Ne de olsa karşısındaki Kim Taehyung.
Onu ailesi çiftçi olduğu için küçümseyebilirdi.

Taehyung daha fazla sabredemeden bu olağan üstü sesli adama döndü.

-Kaç Yaşındasın?

-20 Efendim.

-İşe alındın yarın saat 9 da Amerikalı adamlar ile toplantımız var geç kalma!

-Peki Efendim.
Dedi ağzı kulaklarında bir şekilde.

Odadan çıktı.
Karşısında meraktan tırnaklarını kemiren Jimin'i gördü.

-Senide işe almadı değil mi?

-İşe alındım.

-Hassiktir ciddi misin?

-Evet.