Bölüm 1

202 15 103
                                    

...
Yatağımda dönüp dönüp durdum. Neden bi türlü şu rahat pozisyonu bulamıyorum, uyanmam için yapılan bi baskı mı bu? Uyumak istiyorum sadece
'off' 
gözlerim uykusuzluktan yanıyor. Bunu yeni söylemiştim... camdan gelen sesle ayağa kalktım ve bağırmaya başladım.

"YİNE Mİİİ!?"

Bunu pazartesi sabahı yapmamalıydın ihtiyar. Karşı apartmanda oturan  yaşlı bir kadın zihinsel durumu iyi olmadığı için beni düşmanı olarak görüyor ve camıma arasıra bir şeyler fırlatıyor.

"Teyze ne zaman akıl hastanesine gidiceksin?"

Diye karşı cama seslendim ama o çoktan perdenin arkasından bakarak, tek gözüyle beni izlemeye koyulmuştu.
'Göremediğimi mi sanıyor?'
Bakalım bugünki menüde ne varmış.
'hmm'
Bir adet küflü yumurtalı sandviç ve havuç. Teyze bunları nerden buluyorsun çok merak ediyorum. Ama bu havuç camı nasıl kırmadı off... kırsa bile bahane aynı kuşlar yesin diye attım.

Her neyse şu alarmı kapatalım vede hazırlanmaya başlayalım. Kıyafetlerimi dolaptan aldım. Banyoya geçerek kısa bir duş aldım kıyafetlerimi giydim ve saçlarımı yapmaya başladım olmazsa olmazım saçımı yaparken şarkı söylemek. Mırıldanıp dururken annem kapıyı hiç tıktıklatmadan içeri dalmıştı.

"Çabuk ol Almila servisi kaçırırsan seni ben götüremem okula"

Dedi ve kapıyı hızlıca kapatıp gitti.

Mutfağa koştum fakat saate baktığımda servisin 5 dakika içinde geleceğini fark ettiğimden. masada bulduğum ilk poğaçayı ağzıma tıkarak

"ven vivivovum suyrvusu gacırığcam" (ben gidiyorum servisi kaçırıcam)

Dedim ve kapıya doğru koştum babam işe gitmek için kapıyı açmış ayakkabılarına yeltenmişti tam ayakkabılarımı giyicekken poğaca boğazıma kaçtı ve tüm gücümle öksürmeye başladım babamda o sırada

"yavaş ol soluk boruna kaçıcak bu gidişle"

Dedi. Hadi bakalım bugünde ölmedik tebrikler. Fakat artık yeni bir sanat eserine sahiptim tadadam poğaçalı spor ayakkabı babam yeni sanat eserimi alkışlamakla meşgulken ben sanat eserimi diğer sanat eserlerimin yanına koyuyordum. Simitli topuklu ayakkabı, peynirli ayakkabı, su börekli terlik...

Eve geldiğimde artık bunları temizlemeliyim giyicek neredeyse hiç temiz ayakkabım kalmamış. Bulduğum son ayakkabıyı hızlıca ayağıma geçirerek aç karınla merdivenleri koşarak indim. Servisin 3. korna sesi duyulmuştu bu da beni bırakıp gitmek üzere olduğunu belirtir.
'Topuklara kuvvet Almila göriyim seni'
Servisin kapısına elimi değdirdiğimde yere yığılmıştım hızlıca toparlanıp servise bindim ve en arkadaki dörtlü koltuğun bi önündeki ikili koltuğa oturdum yan koltuğada çantamı bıraktım.

İlk ders her zamanki gibi sıkıcı ve sıkıcıydı. Neyseki  tam arkamda Enis oturuyordu. Arkamda oturduğunu bilmek bile hayallere dalmamı sağlıyor fakat kısa sürdü. Bu sefer belinda omzumu dürterek teneffüs olduğunu söyledi ve kolumdan çekiştirerek hayallerimi eliyle dağıttı.

"Bir şey mi oldu?"

"Dün kitapçıdan çok güzel bi roman aldım, sende bayılıcaksın. Konu akışı muhteşemdi. Heleki erkek karakter ahh~ kesinlikle ana karakterin yerinde olmak isterdim"

"Türü ne ki?"

"Romantizm, fantazi, tarihi ve dram"

"Bende neden soruyorsam okuduğun neredeyse tüm romanlar aynı türde biraz farklılık kat git biraz trajedi oku ne biliyim aksiyon türlerine bak hiç mi ilgini çekmiyorlar?"

"Böyle iyi hem tarihi romanların nesi varda aksiyona geçiyoruz ki"

"Bu arada hangi kitapçıdan aldın merak ettim belki okul çıkışı bakarım"

"Hayır, hayır bakmana gerek yok okul çıkışı bize gidelim zaten dün gece bitirdim sana verebilirim"

"Göz altlarının morluğu belli oldu kaç gündür geceleri roman okuyorsun, ölüceksin en sonunda. Bak şimdiden söyliyim sen ölürsen telefonundaki yaoi roman geçmişini ben temizleyemem ona göre hazırlık yap"

"Bak onu hiç düşünmemiştim. Söylediğin iyi oldu"

Dedi belinda. O sırada telefonuma bir bildirim geldi.

"Almila telefonunu müdür yardımcısının odasına bırakmadın mı!"

Dedi belinda kısık ses ve sinirli bi tonla.

"En son bıraktığımda kılıfımı tekrar çalmışlardı. daha kaç kılıf kaybetmemi istiyosun harçlığımdan oluyorum!"

Dedim aynı şekilde. Ardından telefonu sessize aldım ki arkamdan gelen tıkırtı sesi ile kaskatı kesildim.
'Eyvah! arkamda Enis oturuyordu'.
Ama onun şu anda spor salonunda olması gerekmez miydi. Futbola hiç bir zaman hayır demez.
'Son günlerde nedense hiç spor yaptığını görmedim daha çok benimle ilgileniyor gibi, aslında bu benim için bi sorun değil böyle gayet iyiyim'
Diyerek sırıttım içimden.

Az daha unutuyordum acaba telefonumu bırakmadığımı gördümü, sonuçta bildirim sesini duymuştur tam arkamdaydı. arkamı yavaşça döndüğümde bana baktı, ardından görmemezlikten gelip sırasına oturdu. Oturmasıyla birlikte zil çaldı.



~~~
-merhaba öncelikle romanımı okuduğunuz için teşekkür ederim çoğunuzun instagram hesabımdan geldiğini varsayarak konuşacağım (ig: @manhwady)  yakın zamanda bu roman bir webtoonada dönüşecek arkasında çok büyük bi kadro ile çalışmalarımıza başladık. Yaklaşık olarak Kasım-Aralık aylarında webtoonun ilk bölümünü paylaşacağız kesin tarih daha sonra açıklanacak.

Çizerimiz üniversite sınavlarından dolayı sadece çizim kısmını yapabilecek çizimleri renklendirebilecek kişi şuanda eksik kadromuzda kendine bu konuda güvenen varsa bana instagram hesabımdan yada discord hesabımdan ( Lunady#3855 ) ulaşsın lütfen bir sonraki bölüm haftaya bugün bu saatte yayınlanacak (ingilizce bölüm ile birlikte).

Okumaya devam ederek bize destek olun lütfen...💕

Ben Bir Romanın İçindeyim ve Arkadaşım Bana Yardım EdiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin