Akşama kadar Barış abilerde kaldık. Akşama kadar zaman o kadar yavaş geçti ki benim için, bi ara erken gitmeye bile çalıştım. Sude gelmeden önce davranışına, konuşmasına çalışmıştı belli. Sürekli Şafak hakkında bir şeyler söyleyip onu ne kadar sıkı takip ettiğini bize göstermeye çalışıyordu. Bana göre bu çok iticiydi ama belli ki Şafak bunu beğenmişti.
Bunları düşünerek eve yürürken Şafak beni aradı. Telefona bakıp dalga mı geçiyor diye düşündüm, ardından telefonu açtım.
E: Efendim Şafak
Ş: (Gülme sesi) Emirrrr
E: Noldu efendim diyorum??
Ş: Ne sinirleniyorsun ya Sude hakkında ne düşünüyorsun merak ettim sadece
E: Bilmiyorum henüz tam tanımıyorum net bir şey söyleyemem
Ş: Yaaaa off neyse ben şimdi eve geçiyorum sonra konuşalım görüşürüz
E: görüşürüz
Dedim ve kapattı. Amacının kıskandırmak olmadığını biliyordum ama o kadar çok içime sinmiyordu ki bu durum birden her şeyin bu kadar karışması, kızın gereksiz samimi davranmaya çalışması hiç içime sinmemişti...