Artık Eren 15 yaşındaydı ve lisede okuyordu.Yaptığı davranışlar sayesinde iyi bir çocuk olmuştu.Eren lisede sanki hor görülüyor gibiydi.Artık eskisi gibi hayalgücü yoktu belkide.Belkide rüzgarı kontrol edebildiğine inanmıyordu.Bunun bir doğanın kanunu olduğuna kabullenmişti sanki.Okuldaki en iyi arkadaşı Oğuzhandı.Oğuzhan kendi halinde bir çocuktu.Eren her derdini ona anlatıyor,Oğuzhan da dinliyordu.Eren şakayı çok seven bir çocuktu ama haksızlığa hiçbir zaman tahammül edemezdi.Birgün Eren eve gidiyordu.Otobüsten daha yeni inmişti.Gökyüzü güneşliydi.Bir anda ne olduysa yağmur yağmaya başladı.Gök gürledi,telefonda dostunun yaralandığını duyunca.Sanki bunu Eren yapmış gibiydi.Çocukluğunda rüzgarı kontrol edebildiğini sanıyordu ama o havayı ve rüzgarı kontrol edebildiğini hala bilmiyordu.Birden nedensiz bir şekilde havanın güneşli olmasını istedi.Aynı şöyle dedi:
-Keşke hava güneşli olsaydı...
Birden hava güneşli olmuştu ve buna kendiside şaşırdı.Aklına çocukluğundaki hayalgücüyle tahmin edebildiği rüzgar gücü geldi.Bu nedenden dolayı havayı kontrol edebildiğini düşündü.Yeniden şansını denedi ve bu kez yeniden yağmurlu olmasını diledi.İstediği oluyordu hava yağmurlu olmuştu.O havayı kontrol edebildiğini artık biliyordu.Acaba rüzgarıda kontrol edebiliyormuydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impossible
Science FictionBu sitede yapacağım ilk çalışma olucak .bilim kurgu hakkında olacak.konusundan kısaca bahsetmek gerekirse eren adında bir çocuk var ve küçüklüğünden beri rüzgarı kontrol edebilme gibi bir gücü oluğuna inanıyor.bunu kime söylese onun yalan söylediğin...
