RAPUNZEL-4

166 14 1
                                    

        Parktan çıktıktan yaklaşık iki dakika sonra telefonum titredi. Bir marka mesajı olduğunu düşünerek umursamadım. Herkesin düşündüğü gibi geniş bir arkadaş çevrem yoktu. Türkiye'nin en zengin üç ailesinden birinin üç sene öncesine kadar tek varisiydim. Evde eğitim görmüştüm ve arkadaşlarım özel olarak seçilmişti. Daha üç yaşımdan itibaren para hayatımın tamamını kaplamış ve beni yutmuştu. Sadece beş ay okula gitmiştim ama orada bile henüz 6 yaşımda olamama rağmen benden faydalanmaya çalışmışlardı.

        Özel Erbek Anaokulu'nda okulun sahibinin kızı bir öğretmen tarafından kullanılmıştı. Büyük trajedi. Ertesi gün okul hayatım benim için bitmiş evde eğitim hayatım başlamıştı. Evimizin yanındaki müştemilatın üst katı benim eğitimim için yeniden dizayn edilmişti. Ve hayatım artık ailemin 'güvenli özgürlük' olarak adlandırdıkları kuralların içinde sıkışıp kalmıştı.

        Bu çocuğun hayatıma birden girmesi beni tedirgin etmişti. Hayatımın büyük bir çoğunluğu evde geçmişti ve sadece bir tane arkadaşım vardı. Güven çatısı altında herkesden korunmuştum.Sürekli olarak gazetelere "Erberk Ailesinin Koruma Altındaki Tek Varisi" olarak çıkmıştım. 15 yaşıma kadar internet kullanamamıştım. Telefon denen şeyle 15 yaşımda tanışmıştım. Ve daha nicesi. 

         Telefonum birkez daha titrediğinde cebimden çıkarıp baktım.Bilinmeyen numaradan iki mesaj vardı.

KİMDEN:05*********

"Rapunzel, umarım bana yanlış numara verip beni kandırmadın."

KİMDEN:05*********

"Bana gerçekten yanlış numarayı verdin değil mi?"

 Beni gerçekten kontrol mu etmişti?

KİME:05*********

"Sana yanlış numara falan vermedim."

        Biranda Bono tasmasını zorlayınca kafamı telefondan kaldırdım. Sitenin girişine gelmiştik. Cebimden site kartını çıkartıp kapıyı açtım. Biz içeri girdikten birkaç saniye sonra kapı otomatikman tekrar kapandı.

        Demir kapısının hemen yanındaki demir tabelada 05 yazan evin önüne geldiğimizde Bono tasmayı daha çok zorlamaya başladı.Oğuz kapının yanındaki küçük taşa çıkarak parmak uçlarında zile bastı. Birkaç saniye sonra kapı açıldı ve Bono özgürlüğüne kavuştu. Bahçeyi büyük bir hızla taradı ve evin etrafında koşamaya başladı. Oğuz Bono'nun peşinden koşmaya başlayında arkamı dönüp kapıyı kapattım. Bahçenin sağ tarafında baş koruma olarak adlandırdığım Ali Abi büyük bir dikkatle bahçeyi tarayordu. Kafasını bana çevirip başıyla selam verince bende kafamı salladım. Uzun yıllardır bizimle beraberdi. Suzişin büyük oğluydu.

        Evin tahta kapısına doğru ilerleyip basamakları tek tek çıktım. 6. basamağıda atlattıktan sonra kapanın önündeydim. Aralık kapıdan içeir girdiğimde annemin oturma odasındaki tekli koltukta oturduğunu gördüm. 

"Bugün ki yardımların için çok teşekkürler bitanem"

"Önemli değil yardım edebildiysem mutlu oldum." montumu çıkarıp astıktan sonra yanına doğru ilerledim.

"Çocuklar sana bayıldı. " 

        İhtiyacımız olmamasına rağmen bir kafemiz vardı. Bu kafe annemin gençlik hayali olduğu için babam ona Oğuz'un doğduğu sene hediye olarak vermişti.

"Yarın dışarı çıkacağım." annemin bir anda gözleri büyüdü. Haklıydı. Dışarı çıkmak herzaman benim için bir işkenceydi. Etrafımda sürekli olarak beni takip eden insanlar olurdu. 

        Tam birşeyler demek için ağzını açmıştı ki söyleyeceği şeyin beni fikrimden alıkoyacağını düşünerek aklındakinin çok zıttı bir şey dedi.

"Umarım güzel vakit geçirirsin bitanem"  heyecanlı halini gizleyememişti. Kızı aylar sonra dışarı çıkmak istemişti ve sormak istediği tonlarca soru vardı. 

"Akşama yetişirsin umarım, dedenin çok yakın bir ahbabının torununun düğünü var özel olarak arayıp bütün aileyi çağırdılar. Bunada gelmemezlik yapma lütfen hem dedende çok mutlu olur."

"Aslında bende yarın bir düğüne gidicektim ama..."  gözleri bu sefer daha fazla açıldı. Heyecanı daha fazla arttı. İçinden dediği şeyleri duyar gibiydim.

"Kimin düğününe gidiyormuşsun bakayım?" dedemin sesi odayı kapladığında arkamı döndüm, babam ve dedem salonun ortasında dikilmiş benden bir cevap bekliyorlardı.

Tam fikrimden vaz geçtiğimi bildirmek için ağzımı açmıştımki annem araya girdi.

"Sen odana git Ece ben baban ve dedenle konuşup hemen geliyorum."

        Tam itiraz etmek için ağzımı açacağım sırada annem itiraz istemiyorum bakışını attı. Merdivenlere doğru dönüp basamakları yavaş yavaş çıkmaya başladım. Koridorun en sonundaki kapıya doğru ilerledim, açık kahve rengindeki kapıyı açıp içeri girdiğimde odam karşımdaydı.

        Aynaya baktığımda saçlarımın rüzgardan dağıldığını gördüm. Çekmeceden küçük bir lastik alıp saçımı at kuyruğu yaptım. Telefonumu tekrar elime alıp çocuğun numarasını kaydettim. Telefonu yatağı üstüne attıktan sonra dolabıma doğru ilerleyip bol pijama altlarımdan birini ve bir tişört çıkardım. Üstümdekilerden kurtulup diğer kıyafetlerimi giydiğimde tişötün üstündeki yazıyı yeni fark etmiştim. 

Yabancı bir dilde "Özgür Yaşa" yazıyordu. Bu tişörtün benim olması büyük bir ironiydi. 

        Çalışma masama doğru ilerlemiş yarım kalan kitabı almıştı ki bir anda kapı çalınca elimden düşürdüm. Annem kafasını içeri sokup eğilip yerden aldığım kitaba baktı.

"Yarın istediğin yere gidebilirsin, hayatını bizimle yaşamak zorunda değilsin, git biraz eğlen. Ama deden yarın düğünle ilgili ayrıntılı bilgi istiyor." Aslında şarşırmıştım hemde baya şaşırmıştım. Dedem benim onların istekleri dışında, "güvenli özgürlüğüm" dışında, onların hiç bilmedikleri bir yere gitmeme izin vermişti. 

        Şaşkın bir şekilde kafa salladıktan sonra annem içiri girip beni öptü.

"Biraz yalnız kalmaya ihtiyacın var, yarın sakın bizi düşünme tamam mı?" kafamı yine salladığımda güldü. Kapıdan çıkmadan önce dönüp tekrar baktı, gözleri üzerimdeki tişörte kaydı.

"Güzel tişört hayatım." ve kapıdan çıkıp beni yalnız bıraktı.

        Şaşkınlık içinde çalışma masamdan kırmızı bir kalem alıp duvarda asılı olan takvime doğru ilerledi. İki ay geride kalmış takvimin yapraklarını düzettim ve bugünün olduğu yere büyük harflerle yazmaya başladım.

"BUGÜN GÜVENLİ ÖZGÜRLÜĞÜMÜN PARÇALANDIĞI İLK GÜN."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RAPUNZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin