Merhaba canlar. Bölüm güzel ve eğlenceli olduğunu umuyorum . Votelerinizi eksik etmeyin
( Kara olan fontla yazınca karalar bağladı bana artık normal fontla yazıyorum. )
Multi Koray'ın instagrama attığı fotosu.
××1 hafta sonra;
Şu son bir hafta içinde neler olmadı ki! Korayla uyudugumuz gecenin ertesi günü Koray Emre ile olan ilişkimizi öğrendi ve katliam çıkardı. Emre ile rsmen gölge savaşları çıktı. Neyse Koray bana tavırlı, Şule'yi okulun ilk gününden 2 gün sonra alacaktım ama onların Antalya'da işleri varmış ve Emre ile son 1 haftam kaldı. Okuldan dönmüş, Alya ile bize geçmiştik.
" Alya sevgilin var mı kız? " Ablam Alya'yi soruları ile boğarken sorduğu soruya katıla katıla gülüyordum. Alya kötü bir bakış attı ve Hale'nin sorusuna gözlerini devirdi. Ablama hem Hale hemde abla diyordum. Isime ne gelirse artık.
" Yok Hale Abla yok." Ablam söylediği şeyle yüzünü buruşturdu. Çünkü kendisine abla demelerini hiç sevmezdi. Bende ona abla dediğim zamanlarda genellikle sinirlendirmek ve muzhiplik için derdim.Ama şimdi anlatırken Hale demek hiç hoş gelmiyordu.
" Bana abla deme kendimi çok büyük hissediyorum. " dedi ablam. Alya bana anlamsız bir bakış attı. Ben hâlâ gülüyordum. Ablam sinirle bana baktı ve ağzını oynatarak 'cani' dedi. Bende 'suçsuzum' dercesine ellerimi havaya kaldırdım.
" Hale Abla! Rana Abla! Ben geldim!! " Şule'nin bagirislari bize geliyordu. Antalya'dan dönmüştü demek. Salona girmesiyle üzerime atlaması bir olmuştu.
" En sevdiğim küçük kuzenim! " dedim alayla. Hale ' zaten 7 yaşında başka kuzenin yok salak' diye mirildanmişti. Ona ters bir bakış atıp Şule'ye döndüm
" Şule Cadısı! Ne yapsak? " Şule hem kızgınlık hem de heyecanla bana döndü.
" Badminton oynayalım! Ayrıca bana cadı deme! " Alya sevinçle ayağa kalktı. Şule onu yeni farketmiş olacakki şaşırdı.
" Abim bizim eve kız atmaya kıyamadı şimdi buraya mı atıyor Rana Abla?" dedi bana, küçücük kızdı ama bu olayları benden daha iyi biliyordu.| Şule'nin abisinin adı Fatih.Asiri yakışıklı, tatlı ve komik birisi. Hikayeye eklenicek ve eklenmesi iyi olacak. |Hale gülmeye başladı. Benden bir yaş küçüktü/15 yaşında/ Fatih. Alya anlam veremeyince hemen Şule'ye döndüm ve olayı toparlamaya çalıştım.
" Hayır ablasının torpilli güzeli, orada duran abla benim en yakın arkadaşım. Ya-" Şule lafımı kesip
" Sevgilin var mı Adını Bilmediğim Abla?!" dedi. Alya ablama dönerek
" Şimdi kime çektiğini anladım." dedi. Dudagimi gülmemek için ısırdım. " Adım Alya şekerim." dedi bu sefer Şule'ye bakarak. Şule Alya'ya baktı ve
" E cevap? " dedi. Ben bu sefer gülmeye başlamıştım. Hale Alya'nin daha deminki söylediği şeye bozulmuş, ellerini göğsünde birleştirerek bize tip tip bakıyordu. Onu farkettigimde hemen gülmeyi kestim ve yine Alya'nın kurtarıcı meleği oldum.
" E badminton oynayacaktik Şule! Hadi daha ne duruyosun" Şule'yi kapıya doğru itekliyordum. Hep beraber bahçeye çıktık. Ben garajdan badminton malzemelerini almaya gittim.
" Aa!!!!!!!" Bağırışım ile Alya, Şule ve Hale hemen garaja koşmuştu. Garajın içinde Fatih uyuyordu ve benim bağırmamla uyanmıştı.
" Yok babaannemin havada uçuşan su böreği! " Fatih'in cirlamasina Şule gülerken biz kulaklarımızı tikamistik. Cirlamasi bittiğinde hepimiz ona 'burada ne arıyon birader?' dercesine baktık. Bize uzaylı görmüş masum köylü bakışını attı ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORTAK.
Teen FictionBana bakan koyu kahverengi gözlere bakmamaya çalışarak gözümdeki yaşı silip o önemli soruyu sordum. "Neden onu seçmedin?" Anlamazca bana baktı. "Neden onu seçmedin ki? Birimizi seçicektin ama onu seçmedin. Beni de seçmedin." Yoğun bakışlarını üzeri...