0

50 6 9
                                    

Güç vermek adına bu şekilde kitap çıkardım umarım engelli ve hasta olan herkese güç vermeyi başarırım. İyi okumalar dilerim...



"Merhaba sevgili günlük, işte yine odamda bir başıma oturmuş sana bu satırları yazarak içimdeki acıyı hafifletmeye çalışıyorum... Ailemi bilirsin iyi kalpli oldukları söylenemez, çok ilgisizler... Bu ailede sürekli tartışma yaşanır ki tartıştıkları kişi genelde ben olurum, onlara yetersiz geliyorum ve onların gözünde hiçbir yararım olmayacak ama yanlış düşündüklerini biliyorum çünkü bana izin verseler her şeyi yapabilirim, evet engelli olsam bile hiçbir şey engel değildir benim için, benim diğerlerinden farkım yok sadece yürüyemiyorum ama aileme bunu anlatamıyorum sevgili günlük... Evimiz iki katlı, odam ikinci katta olduğu için aşağıya hiç inemiyorum bana yardım etmiyorlar, yemeği benden ayrı yiyorlar ama sorun etmiyorum, çünkü biliyorum ki bunlar fazla uzun sürmeyecek, ben başaracağım."

Günlüğümü kapatıp gözlerimdeki yaşları sildim, ailemin bana böyle davranması canımı yakıyordu ve bir türlü beni dinlemiyorlardı böyle olmayı ben seçmedim ki...

Kapımın çalınmasıyla bakışlarımı kapıya çevirdim ve gelen ablamdı, sıcak bir gülümsemeyle elindeki yemek dolu tepsiyle içeri girmişti.

"Alya, yemeğini getirdim." Tepsiyi masaya koyunca bana döndü, "Ne hissettiğini biliyorum annemle bende konuşmaya çalışıyorum senin için, bunları düşünüp kendini üzmeni istemiyorum her şeyi bana bırak tamam mı?" ve elini yüzüme dokundurarak gözyaşlarımı sildi, gözyaşlarım arasından ona gülümseyerek başımı salladım. "Teşekkür ederim abla, iyi ki varsın..." yanağıma minik bir öpücük kondurduktan sonra ayağı kalktı. "Güzel güzel yemeğini ye ben aşağı iniyorum yemeğini bitirince anneme değil, bana seslen anlaştık mı?" kafamı onaylarcasına salladıktan sonra odadan çıktı, akülü tekerlekli sandalyemi masaya biraz daha yaklaştırdım ve durgun bir halde yemeğimi yemeye başladım. Bu ailede bana iyi davranan tek kişi ablamdı...

Yazarın anlatımıyla...

Asya kardeşine yemeğini götürdükten sonra yemek masasına geri döndü, annesi, babası çok mutlu bir şekilde yemeklerini yiyorlardı, masada mutlu olmayan tek kişi Asya idi,

"Anne."

Annesi çatalını tabağın yanına bırakıp çok sevdiği kızı Asya'ya döndü, "Söyle güzel kızım?"

"Alya'nın da bizimle yemek yemesi gerekmez mi?" annesinin güler yüzü soldu.

"Fazlalığa ne gerek var?" Asya çok sinirlenmişti. "Fazlalık dediğin kişi benim kardeşim anne! Senin de ikinci çocuğun!"

"Annene bu şekilde bağırman çok yanlış bir şey Asya!" Bu sefer araya babası girmişti, Asya sinirle bakışlarını babasına çevirdi.

"Sizin de kardeşime bu şekilde davranmanız çok yanlış!"

"Ben yanlış bir şey göremiyorum ortada!"

"Sende, babamda görememesi beni şaşırtmadı, her neyse size afiyet olsun sizin bu tavırlarınızla karnım doydu!"

Asya sinirle annesinin ve babasının bir şey söylemesine izin vermeden masadan kalkıp mutfağa gitti, dolaptan bir kaç tabak çıkarıp kendisine yemek koyup tepsiye dizdi ve tepsiyle birlikte kardeşinin odasına doğru yol aldı.

Kapıyı çalıp içeri girdi ve yemek yiyen kardeşinin bakışları ablasına döndü, ablasına şaşkınlıkla baktı. Ablası ise elindeki tepsiyi masaya koyup onunla birlikte yemek yemeye başladı."

"Abla bir şey mi oldu?"

"Hayır bir tanem her şey yolunda, yemeğini ye bundan sonra seninle birlikte yemek yiyeceğim, her şeyi seninle yapacağım seni yalnız bırakmayacağım."

İki kardeş birbirlerine bakıp yemek yemeye devam ettiler, Asya kararlıydı, artık hep kardeşinin yanında olacaktı ne annesini ne babasını dinleyecekti. Alya ise böyle bir ablası olduğu için kendini çok şanslı ve mutlu hissediyordu.

AZİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin