Mark evden annesine Jaebeom'a ders çalıştıracağını söyleyerek çıktığı için suçlu hissetmiyordu kendini. Kulaklığını taktı ve hızlı adımlarla savrukçana yürüdü. Eve gelince kalbinin sesini bastırmak istedi. Saçlarını karıştırıp tişörtünü düzeltti. Tam kapıyı çalacakken durup kendi haline güldü. Kendi heyecanına güldü. Ne zaman bu kadar yoğun hissetmeye başladığını o da bilmiyordu. Güldü sadece. İyi hissetmişti.
Kapıyı üç kez vurdu ve kafasına camdan Jaebeom'un ya da Jackson'ın düşmemesi için dua etti. Daha önce kavga sırasında penreceden sandalye uçtuğunu anlatmıştı Jaebeom. Benzer bir vaka için doğru zaman değildi pek.
Kapıyı elinde kepçeyle ve çiçekli önlükle Jackson açınca Mark kahkalarını tutamadı.
-"Komik bi şey görmüyorum!! Senin yüzünden başıma açtığım dertlere bak Mark?!"
Mark gülmesini bastırmaya çalıştı ama jackson saçlarını sağa doğru yapıştırmıştı ve inek gibi görünüyordu.
-"Seni dertlerinle tek başına bırakmalıyım o zaman?"
Arkasını dönünce kolunda bir el hissetti ve geri döndü.
-"Öyle demek istemedim."
-"Ne demek istedin?"
-"Yani... Ben... Yemek.."
-"LANET OLSUN KOLUM DOMATES İÇİNDE KALDI ELİNİ ÇEKİP ÖYLE KONUŞUR MUSUN???"
Jackson elini çektiği an arkadan ufak bir tıslama sesi geldi. Jackson gözlerini kocaman açarak mutfağa koştu ve Mark'ı unuttu. Mark da içeri girip arkasından kapıyı kapattı ve onun gittiği yoldan mutfağa gitti. Koridor uzundu ve kapı çoktu ama Jackson'ın koşarken etrafa sıçrattığı domatesler güzel rehber olmuştu.
Mark mutfağa girdiğinde hayatında daha önce hiç bu kadar beceriksiz birisiyle tanışabiliceğini düşünmediği gerçeğiyle yüzleşti. Ocak sırılsıklamdı, büyük ihtimalle yapmaya çalıştığı (yemek???) taşmıştı. Sebzeler ve çöpler her yerdeydi. Fırından duman çıkıyordu, sanırım bir şey ya-
MUTFAK YANIYODU!!!
Jackson sürekli saçma bezler ıslatıp fırının içine atıyordu ama bu söndürmek yerine daha fazla dumana sebep oluyordu. Öksürerek ona yardım etmeye gittim.
-"MARK YANIYORUZ BEZ KALMADI NAPICAM?!?!"
O an ki panikle Mark düşündü ve aklına gelen en iyi fikri söyledi.
-"ÖNLÜĞÜNÜ ISLATIP AT!!"
Bir süre bakıştılar ve sonra Jackson üzerindeki önlüğü yerdeki su gölcüklerinden birine batırıp fırına atmak için fırının kapağını açtı fakat bir anda fırın tüm dumanı üzerlerine püskürdü. Bunun üzerine yetmediğini düşünerek Jackson tişörtünü de çıkardı ve ıslatıp onu da fırına attı.
Keşke Mark tepede bir yangın alarmı olduğunu bilseydi. Ama bilmiyordu.
Aniden ıslanmaya başladıklarında panikten kafalarına tencere geçirip kaselere su doldurmaya çalışıyorlardı.
O sırada Jaebeom aşağı indi.
-"NE YAPIYORSUNUZ SİKİKLER??"
-"JAEBEOM YANGINI SÖNDÜRÜCEZ!"
-"YANGIN NERDE?"
-"FIRINDA!"
-"SAÇMALAMAYIN ELEKTRİKLİ ALETE SU DÖKEMEZSİNİZ BEKLEYİN ŞALTERİ İNDİRİYİM!"
Beş dakika sonra yangın alarmı ve fırın dahil evdeki tüm elektrik gitmişti.
Jaebeom fırını söndürüp şalteri geri açtığında çok şaşırmamıştı. Mark ile Jackson'ın kenarda uslu uslu durduğunu gördüğünde güldü. Sanki az önceki kaosun sebebi değillerdi...
Fırındaki bez parçalarını çıkarırken önlüğe ve tişörte uzun süre baktı.
-"Bunları atmak kimin fikriydi?"
Mark parmağını Jackson'a uzatırken aynısını Jackson' ın da yaptığını gördü ve vazgeçtiler. Suçlama gereği yoktu, susup izlediler.
Jaebeom her şeyi kontrole alıp hasarları kağıda yazdı ve ikisine mutfağı toplattı. Her şey temizlenip toplandıktan sonra 2 saat geçtiğini fark ettiler. Jackson tam kıçını koltuğa koyacakken kapının sesini duydu. Mark yerinden kalkmadı ama kapıya baktı.
Anneleri...
Kadıncağız hiçbir şeyden habersiz alışveriş yapıyordu akşamın bir vakti.
Eve geldi, mutfağa girdi.
Buzdolabını açana kadar her şey normaldi.
Fakat aldıklarını yerleştirmek için buzdolabını açtığında sabah yaptığı pastanın eriyip bozulduğunu görünce bağırdı.
-"Jaebeom???"
-"Hanginiz buzdolabının fişini çekti??"
-"Ne var? Bana bakma ben fırına önlük atıyodum!"
Mark usulca elini kaldırdı.
-"Ne? Kötü bir şey mi yaptım? Ben yangında yemekler yanmasın diye-"
-"MARK BUZDOLABI???"
O gece sabaha kadar azarlanacak iki genç olduğundan Mark Jaebeom'da kalacağını söyledi ve eve gitmedi.
Halbuki o gece Jacksonla uyumayı hayal etmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i'm good boy | got7 texting + markson, jjp, yugbam
FanfictionTW: küfür markiemarkt: Beni tuvalette sıkıştıran amına kodumun beyinsizi sen misin?!