-1-

314 31 8
                                    

Asil;

Burnumu pembe Manolyadan olabildiğince yavaş çektim.
Çok güzeldi çiçekler benim zaafımdı kesinlikle. Zaten bu küçük yerde çok da bir seçeneğim yoktu.

"Asil! De hele kahvaltını koydum bırak şu çiçeği böceği oğul!"
Annemin güçlü sesi küçük avlumda yankı yapınca güldüm. Günlük rutin olmuştu.

"Geldim Sultanım özleme beni bu kadar çabuk ' diye bu sefer ben seslendim anneme.

"De here kure kere -esek oğlu eşek-
Buraya bıraktım işim gücüm vardır lo'

Söylene söylene gidince daha da üstüne gitmedim. İçeri geç dönerse varlığımı hatırlarlardı belki ki bu ev için soğuk rüzgarların esmesi gibi birşeydi.
Kahvaltımı önüme alıp cam kenarındaki Küçük masama geçtim.

Eh iyi yönden bakarsak her sabah manzaralı serpme kahvaltı yapıyordum.
Burada bu pollyanna düşünce tarzında gezmem benim kârımaydı yoksa kafayı yerdim.

Burası Saraçlı konağı sonuçta Mardin'in çok bilinmese de saygı duyulan aşiretiydi . Tabi bu evdekilerin yanında böyle bir şey desem bacaklarımdan avluya asılırdım.

Ben Asil Saraçlı bu evin küçük sırrı..
Yıllar önce evin en küçüğü olarak doğduğumda elbette sevinçle karşılanmış lakin herlteekomia gibi bir mutasyonla doğmam onları utanca boğmuştu.

Bu mutasyon çift cinsiyetli olmam demekti yani erkek olarak doğsamda bir rahmim vardı içimde.
böyle bir yerde bu lanet gibi bir şeydi burada ortası olmazdı ya öyleydin ya böyle eğer farklıysan sakınırdın toplumdan.
Ailem de öyle yapmıştı.
Zaten kimsenin bilmediği bu doğum sadece bu konak üyeleri arasında 17 yıllık bir sırdı.
Belki şu ömrü hayatımda açık öğretim sınavlarım dışında gezmeye çıkmam bile bir elin parmağını geçmezdi.

Ev içinde çok sevenim yoktu zaten aslında babam da az çok severdi ama göstermeye de bir o kadar korkuyordu sanki bulaşıcı bir şey gibi.
Abi ve ablalarım ise yabancıydı bana bir davut abim ile anlaşırdım. Severdi beni güzel şeyler sevilmeli derdi sağolsun bir tek o ve annem beni özel hissettirmişti.

Biten kahvaltımı kapı kenarında ki masaya bıraktım ve yarım kalan kitabımı elime aldım son sınavlarımı vermiştim. Okulun bitmesine bir iki hafta kalmıştı ki bu benim için kurtuluş demekti şehir dışında üniversite kazanarak buradan kurtulacaktım.

Yani istediğim kadar keyif Çatabilirdim o zamana kadar.
Her günüm ya ders çalışarak ya kitap okuyarak yada çiçeklerime bakarak geçtiği için aşırı monotondu hayatım.

Eve misafir gelince bir küçük telaş yaşanıyordu ama zaten benim kaldığım yer konağa bağlı bir ev gibiydi tek odalı küçük bahçeli bir yer hiç bir yerden görünmeyen.
Ama sabah kalktığımdan beri içimde tuhaf bir his vardı, bir şey olacakmış gibi bir his başımı iki yana sallayarak kitabıma döndüm.

***

Davut Saraçlı;

Arabamın gazına son hız bastım artık dönüş yoktu silah sesleri gittikçe azalırken yanda gümüş gözlerinden akan yaşlarla sevdiğim kadına, Revşan'ıma baktım.
şimdi ağlasada korkusuzdu. Bu kaçış karayel aşiretinden kaçıştı kimse cesaret edemezken revşan bana güvenerek gelmişti,gümüş gözlüm.

"Revşan'ım merak etme gülüm. Bitti artık kavuştuk. Ağlama daha da"
Pamuk Elini kasılan koluma koydu.

"Davudum sen biliyorsun abimi benim gönlümü ferahlatma ben herşeyi göze aldım."

Titrek sesi yüreğimi dağlıyordu.
Kısa bir an gözlerine dönüp gülümsedim. Öyleydi her şeyi göze almıştık. Şimdi gideceğimiz imam ardından ayarladığım gizli nikah ile tüm karayel aşiretini karşıma almıştım.

Aşk bencillikti çünkü bunun bedelini yalnız çekmeyeceğimi bilecek kadar bu şehrin töresini bilirdim. Hayatımda yaptığım ilk bencillikten nasibini ailemde büyük oranda alacaktı.

Sultan hanım;

HANIMIM YETİŞİN SULTAN HANIMIM!!"

İsmimi bağıran Gülseren ile mutfaktan avluya yürüdüm. Onca isim gücün içinde telaş ettiriyordu bu kadın.

"De ne var Gülseren kadın işim başımdan aşkın ne istisen!?"
Kadın iki gözü iki çeşme koluma tutununca içime kurt düştü.

"HANIMIM SİZİN- SİZİN OĞUL DAVUT REVŞAN KARAYEL'İ KAÇIRMIŞTIR SİLAHLAR PATLADI HERYER HERYERDEDİR!!

Duyduklarım ile başım dönmüş ayaklarımın bağı çözülmüştü.
Yere doğru çökerken aklım Gülserenin dediğini tekrar tekrar söylüyordu bir kere yıkılmamışım gibi..

Etrafta çocuklarımın bana seslenmesi herkesin bağırışı uğulduyordu.
Dilim çözülünce bir ağıt yaktım.

Zamanında kendi anamdan duyunca ne şaşırmıştım bu kadar yakacak ne vardı gönlünü diye..
şimdi aynı ağıdı ben yakıyordum gönlümde binbir endişe ile başımıza gelecekler, davudumun başına gelecekler ve Asil'im.. ya bilirseler benim güzel çocuğumu. Ağıtım avluda devam etti uzun bir süre de bitmeyecekti.






Eveeet bir bl aşiret kurgusu ile karşınızdayım ilk kitabım değil ama bu hesapta ki ilk kitabım.
30 vote sınırı koyuyorum şimdilik görüşürüz ✋💞💞









Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karayel -Gay-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin