And then he came, like a dream ✓

büyük adım, 5

Omega Taehyung, geçirdiği en sorunlu kızgınlığı yine tek başına geçirmişti. Bir haftadır odasından çıkmıyor ve sürekli terliyordu. Kendine dokunup boşalıyor ama asla yeterli gelmiyordu. Her omega gibi alfaya ihtiyaç duyuyordu tabii ki ama yine tek başına geçirmişti. Kimseye güvenmiyor bu yüzden en doğru yolun bu olduğunu biliyordu.

Bir haftanın sonunda, kızgınlığı biter bitmez odadan çıkmıştı. Yine de bu dönemden yeni çıktığı için, cinsel arzusu az bile olsa vardı ama bu onu asla zorlamayacaktı. Yatağından yavaşça kalktığında sanki büyük bir savaştan çıkmış gibi yorgundu. Kesinlikle ilk yapacağı şey harika ılık bir duş olacaktı. Onun öncesinde çarşaflarını kirliye atmak için toplamaya başladı.

Odasının pencerelerini açmaya başladı çünkü içerisi oldukça kötü kokuyordu. Odasına bu dönemlerde kimse girmiyordu ve babası kapısını kitliyordu. Bunu ondan kendisi istemişti. İlaçlar sayesinde önemli günlerde veya sınav zamanlarına denk gelen kızgınlıklarını bastırdığı için, bastırıcı olmadan geçirilen her kızgınlığı oldukça yeni hissi veriyordu.

Çok fazla boşalıyor, bedeni kızarana kadar terliyordu ama asla yeterli değildi. Bu yüzden bir alfanın yanında veya çevresinde, asla ama asla kızgınlığa giremezdi. Hava oldukça serindi ve sonunda kış ayına girdikleri için çok mutluydu. Hemen duşa girip, uzun saatler kalmak istiyordu çünkü bir haftadır hiçbir şekilde yataktan kalkamadığı için duşunu alamamıştı.

Bugün ilk işi jimin'den eksik notları almak ve kütüphanede akşama kadar ders çalışmak olacaktı. Tabii tüm hafta boyunca kafasını kurcalayan ve bolca düşünmesine neden olan diğer bir konuysa seokjin olmuştu. Jimin'den bu teklifi duyduğu ilk an net bir şekilde karşı çıkmış ve asla istemediğini belirtmişti. Bir alfa istemiyordu özellikle seokjin hyung'u olmazdı.

Tabii jimin ona karşı çıkmış ve namjoon sayesinde nasıl ağladığından bahsetmişti. Taehyung ağlamak için cinsel birlikteliğin bu kadar etkili olduğunu bilmiyordu. O sadece kendi kızgınlığında kendine dokunuyor ama asla ağlatacak duruma gelmiyordu, o kadar derinlerine dokunamadığı için zaten çok fazla haz alamıyor bu yüzden acı çekiyordu.

Yine de bunu asla bir alfayla yapamazdı. Özellikle seokjin asla olmazdı. Daha ülkeye yeni dönmüş biriydi ve kendisine o gözle bakamayacak kadar iyi bir alfaydı. Okumuş, bilgili, kültürlü ve çok zengindi. Onun yanında her zaman çok daha iyilerinin olacağına inanmıştı. Bu yüzden o gün jimin'e çok karşı çıkmış olsa bile, kızgınlık dönemi pek öyle geçmemişti.

Kendisi oldukça kültürlü ve bilgili bir omegaydı. Aynı zamanda kore'nin en iyi üniversitesinden birinde, hukuk öğrencisiydi. Bu bölüme girmek için derece yapmak ve bölüme devam edebilmek için not ortalaman her zaman 3.6 olmalıydı. Jimin ile beraber her zaman çok çalışırlar aa ve ba'nın altında not almamak için çabalardılar.

Bunun dışında trip atmayı sevmezdi. Huysuz veya çok kıskanç biri değildi. Darlamak, sürekli sorular sormak ve partnerini kısıtlayacak bir omega hiç değildi ama tabii karşılık alırsa böyle biri olurdu. Eğer onun özgürlüğünü kısıtlayan bir alfa olursa, gücünü kullanmaktan çekinmezdi. Evet bir alfaya göre çok güçlü olmayabilirdi ama birçok omegadan daha güçlüydü.

Bu süreçte sürekli kendini cesaretlendirmiş, sonunda seokjin ile konuşma kararı almıştı. Cesur ve biraz utanmaz bir omega olabilirdi ama yine de eğer hyung'u kabul etmezse, sonrasında neler olurdu kestiremiyordu. Bu yüzden tereddüt etmeden, akşam kütüphaneden çıkar çıkmaz ilk onun evine gidecekti. Bu konuda oldukça kararlıydı.

Sıcak bir duşun ardından, hemen dolabının karşısına geçti ve giyinmeye başladı. Üzerine siyah yünlü kazağını geçirdi ve kahverengi kabanını giydi. Saçlarını kuruladı ve kulaklarını kapatan şapkasını taktı. Henüz o kadar soğuk değildi ama kızgınlıktan yeni çıktığı için hasta olmaktan korkuyordu. Bedeni güçsüz düşmüştü bu süreçte.