Huzur dolu bir gecenin ardından, sabahın ilk ışıklarında gözlerini açan alfa kollarını yukarı doğru kaldırıp, gerindi. İlk defa uzun ve deliksiz bir uyku çekmişti. Ellerini, dağılmış gri saçlarına attı ve gelişi güzel dağıttı. Yatağında yan tarafa döndüğünde dudaklarındaki ufak gülümsemenin sebebi, mışıl mışıl uyuyordu.
Seokjin derin bir nefes çektiğinde, ellerini omeganın yumuşak saçlarına daldırdı. Parmak uçlarına değen sıcak tutamlar alfanın yutkunmasına neden oluyordu. Avuç içini omeganın sıcak yanağına getirip okşadığında, taehyung'un dudaklarından mırıltılar dökülmüştü. Bu hali, alfanın çok hoşuna gidiyordu.
Omega, yanağını alfanın sıcak yuvasına sürterken, seokjin için bir kediden farkı yoktu. Uslu, sevimli, şirin bir kedi gibi davranıyordu omegası. İçinden geçirdiği şeyin farkına varan seokjin, sertçe yutkundu. Daha önce kimse hakkında bunu düşünmemiş, sahiplik eki bile kullanmamıştı...
Şimdi resmen taehyung için, omegam diye düşünebiliyordu. Bu farkındalık alfanın sersemlemesine neden olmuştu. Daha fazla bunları düşünmek istemedi. Zaten dün taehyung ile konuşmuş, ilişkinin en zemininden başlayacaklarına dair söz vermişlerdi kendilerine. Güçlü bir ilişkinin temeli, yaşanmışlığa dayanırdı.
Bu yüzden onlar zaten tanıştıkları ve haklarında nerdeyse çoğu şeyi bildikleri için tanışma evresini geçmişlerdi. Şu an seokjin ve taehyung flört aşamasındalardı. Bunlar tamamen kendileri için yapılmış bir düzendi. Ufak temaslar, cinsel çekim, beraber yemek yemeler, ufak kaçamaklar, gece gezmeleri, küçük hediyeler...
Bunlar ilişkileri için atılacak harika adımlardı. Tabii böyle tatlı, sevimli fikirlerin hepsi taehyung'un isteğiydi. Seokjin'e kalsa çoktan evlenelim diyecek kadar bağlıydı omegaya. Taehyung da seokjin ile evlenmek istiyordu ama aradaki yalan mevzusu omeganın canını sıkıyordu. Yakın zamanda, sevgili olmadan alfaya söylemesi şarttı.
Taehyung saçlarında ve yanaklarında gezen ufak dokunuşlarla beraber gözlerini araladı. Uyumaktan şişen gözleri, seokjin'in gülümsemesine neden olmuştu. Omega şu an çok daha tatlıydı. "Günaydın," alfanın kalın ve boğuk çıkan pürüzlü sesi omega için hiç iyi değildi. Karnı kasılmış ve nefesleri sıklaşmıştı.
"Günaydın," seokjin ise omeganın etkilenen sesini duyunca istemsizce sırıtmıştı. Onun kendisinden, sesinden bile bu kadar kısa sürede etkileniyor olması çok hoşuna gitmişti. "Dersin yok mu güzelim?" Taehyung yatakta sırt üstü uzanmış ve kollarını iki yana açarak gerinmişti. Resmen her yeri uyuşmuştu.
"Ders İki saat sonra." Seokjin hemen yataktan kalkmış ve gece çok sıcak diye üzerinden attığı, daha doğrusu omeganın koala misali sarılması sonucu sıcaklandığı için çıkardığı tişörtü geçirdi üzerine. "Benim de randevularım öğlene doğru başlıyor. Ben seni okula bırakırım." Taehyung, heyecanla dizleri üzerinde kalktı.
"Gerçekten mi? Beni okula sen mi bırakacaksın?" Seokjin, omeganın heyecanlı sesine gülümsedi ve tek dizini yatağa yaslayıp boynuna bir öpücük bıraktı. "Sen yeter ki iste güzelim." Omega o an titreyen ellerini alfanın omzuna koymuş ve boynunu daha çok öpmesi için kafasını kendisine doğru bastırmıştı.
"İsterim," alfa yavaşça burnunu yasemin kokusunun hakim olduğu boynuna bastırdı ve kokusunu derince içine çekti. "Sabah sporumu evde yapacağım, bana katılmak ister misin?" Taehyung boynundan çekilen ve kendisine bakan alfayla beraber dudaklarını büzüp kollarını iki yana açtı.
"Kucak." Alfa onun bu tatlı hallerine kahkaha atıp, hemen ellerini omeganın şortunun üzerinden kalçalarına sardığında kucağına çekti. Omega kollarını alfanın boynuna sararken yanağını alfanın yanağına yasladı. "Benim senin kadar aktif bir spor hayatım yok." Seokjin elinden birini omeganın tişörtünün altından geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
And then he came, like a dream ✓
FanfictionVe sonra o geldi, bir rüya gibi. safkan alfa kim seokjin, bir doktordu. Kim taehyung ise nazik, hukuk öğrencisi bir omega. omegaverse! mpreg!