beş

38.2K 3.5K 1.2K
                                    

Mizan bana sırıtarak bakarken hemen arkasında duran sevgilisi telefonu ile uğraşıyordu, arkadaşları elini cebine koymuş bana bakıyorlardı. Mizan hepsinden daha büyük duruyordu ve uzun...

Kantinde olan birkaç kişi bize doğru döndü, daha doğrusu onlar ile konuştuğum için dikkat çekmiştim. Onlarla konuşmanın bu okulda yüksek bir mertebe olduğunu ise o an anladım.

Mizan'a döndüm, dövecek gibi durmuyordu. Öyle olsa daha sinirli olmaz mıydı?

"Bırak beni, katil." dedim çatık kaşlarım ile. Bu durum hepsini güldürmüştü, sevgilisi bile telefondan bakışlarını kaldırıp gülerek bana baktı.

"Katil mi?" diye sordu elini cebine koyarken.

"Kaç gündür beni dövüp öldürmek için peşimdesin." dedim huysuzca. Mizan bana doğru bir adım attı.

"Neden peşinde olduğum belli ama sen hâlâ aynı şekilde davranıyorsun," dedi ve ardından gözlerini benden çekip arkaya doğru baktı. "Şimdi iyi bir dayağı hak etmiyor mu bu fare?"

"Ediyor valla abi." dedi kumral olan. Müdür yardımcısını döven. O an çatılı kaşlarım aşağı doğru düştü ve yavru köpek gibi bakmaya başladım.

Mizan bana doğru döndü, kolumdan tuttuğunda gözlerimi sonuna kadar açtım. O beni kantintinin köşesine iki adımda yürüttü, elim titremeye başlamıştı. Burada mı döveceklerdi.

"Abi istersen depoya götürelim." dedi esmer olan.

"Depoda çok bağırırsa polisler gelir." kumral olan konuştuğunda hepsine korku dolu gözlerle bakıyordum.

"Zaten sesini kesmeyecek miyiz?" diye sordu yine esmer olanı. Gözlerimi irileştirdim.

"Ya, yapmayın..." dedi birden Mizan'ın sevgilisi, sanki normal bir konu konuşuluyormuş gibi. "Korkutmayın çocuğu yeter."

Bunu dediği anda hepsi birden gülmeye başladı. O an öyle bir rahatlamıştım ki, fark ettirmeden derin bir nefes verdim dışarıya doğru.

Mizan gülerek elini arka cebine attı ve  cüzdanını çıkardı.

"Cüzdanını çıkar." emir verir gibi konuştuğunda yeniden beni dövme planları yapmasınlar diye titreyen ellerim ile arka cebimden üzerinde Marvel karakterlerinin olduğu cüzdanı çıkardım.

Mizan'ın elinde ki siyah, deri kıro cüzdan ile benim cüzdanım arasında resmen kuşak farkı var gibi duruyordu. Mizan cüzdanında bir şey ararken bakıp sırıtarak kafasını iki yana salladı. Dalga geçmişti.

"Şimdi," dedi işaret ve orta parmağı ile tuttuğu küçük kağıdı çıkarırken. Bana doğru çevirdiğinde onun kendi fotoğrafı olduğunu gördüm. "Bunu cüzdanının içine koyuyorsun ve ömür boyu çıkarmıyorsun."

Kaşlarımı çattım.

"Beni döv daha iyi ya." dedim at hırsızı kılıklı fotoğrafına bakarken.

"Fare..." dedi, şu an biraz ciddi gibiydi.

Daha fazla sinirlendirmemek için hızla eline uzandım ve küçük kağıdı çektim. Alır almaz cüzdanımın fotoğrafları koyduğum kısıma onun fotoğrafını yerleştirdim.

"Oldu mu?" diye sordum cüzdanı kapatırken.

"Oldu, arada bir kontrol edeceğim. O fotoğraf orada olmazsa bil ki dayak yiyeceksin."

Yüzüne bakmadan kafamı salladım, daha fazla uğraşmak istemiyordum.

"Acıktım ben, bırakın yemek yiyeyim." küsmüş gibi mi konuşuyordum ben?

Birkaç saniye sessizlik oldu, ardından Mizan önümden gülerek çekildi. Ona nefret dolu bakışlarımı yönlendirip kantine doğru ilerledim. Arkamdan gülerek baktıklarını biliyordum.

Resmen cüzdanımda bir katilin fotoğrafını taşıyordum artık!

CÜZDAN -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin