one

353 16 3
                                    

saçlarımı daha yeni gezdirdim..Ben çok beğendim ah neyse başlayalım







Gözler üzerimde.. rahatsız edici

Ama bunu onun için yapıyorsun Man kafa. Onu deli gibi seviyorum. aşık değil

aşk gelip geçici ama sevgi..kalıcıdır

Jeon Jungkook

Hayatıma girdiğinden beri kalbim bir tek sende böyle çarpıtı. Bedenim yalnız senin dokunuşlarını hiss etmek istedi..

Kalbim bir teki seni istedi. Beynim yalnız 'Sen Jeonu seviyorsun, peki ya o.. o seni seviyormu' diye söyleniyor

Bazen öyle davranıyorsun ki.. Bazen bana o kadar yakın oluyorsun ki öleceğimi düşünüyorum.

Bu gün işe her zamankinden çok farklı bir şekilde keçmiştim.

Dar siyah kot bir pantolon.

Tanrım bir de neredeyse meme uçlarımın bile görüne bileceği beyaz ve süslü bir transparan gömlek..

Herkesin bakışı rahatsız edici.. Çünkü bunu onlar için giymedim

Çünkü bedenimi onlara sunmadım. Onlar öyle zan ediyorlardı

Asonsöre bindim 20 katlı binanın 13. katına basdım. Asonsör sefasından sonra ilk önce kendi odama geçip kerekli dosyaları aldım ve mavimsi saçlarımı telefon kamerasından bakarak duzletdim. Sonra odamdan çıkıp Beomgyu'nun yanına gitdim. En yakınımdı. Sıradışım ve can dostum Tabi Yeonjun'u da unutmamak gerekir. Saat daha 8 olduğu için henüz Bay Jeon gelmemiş ti. O her zaman 45 dakika geç gelirdi. Nedeni ise şirketin uzakta olması..Ve ya evi

Beni gören ikiliye el sallayıp gülümseyerek yanlarına gittim. Beni görünce ilk önce şaşkın şaşkın beni süzüdüler sonra birbirlerine baktılar aynı şaşkın ifade ile birbirlerine baktılar sonra yan bir gülüş sergilediler

Çok tatlı bir ikiliyidiler ikisi de. Bir birlerine çok yakışıyorlar.

Ve bir birlerinden hoşlandıkları bariz ortadaydı..

"Oha Jiminie bu ne şıklık.. yakıyorsun"
dedi tekrar beni süzerken bende sırıtıp "Su dök o zaman Beomie" dedim. Sonra göz devirdi. Yeonjun konuşmaya başlarken ona hayran hayran bakmaya başladı.

"Çok iyi gözüküyorsun.. umarım şu patron kılıklı Jeon senin koca kıçını bec-" sözünü bitirmeden ben ve Beomgyu aynı anda aynı ayağına tekme attık oda bacağını kurtlarla yem etmiş gibi kucağına doğru çekti bir ayak üstünde dururken. Sonra tekrar konuştu Junie "Tamam bişey demedim.. ama kırdın ayağımı Beomiee. Belki öpersen geçer ha?"
dediğinde Beomgyu yüzüne başka tarafa çevirdi gözlerini kaçırdı. Çok tatlılar

"Ben gideyim. Bir de iş çıkışı bekleyin birlikte bara gideriz, biraz kafa dağıtırız" dedim. Ne kadardı girmiyoruz, içmek iyi gele bilir belki.

Onlar beni onaylarken bende Bay Jeon'un odasına doğru gitmeye başladım. Kapıya varınca 3 kez tıklatdım ve gel komutunu duyunca içeri girip kapıyı kapattım.

Hafif yeşilimsi saçlarıyla ve siyah takım elbisesiyle çok çekici gözüküyordu

saç olarak böyle düşünün. Takıp tam istediğim bulmadım :'(

Her zamanaki gibi resim çiziyordu

işimiz bu zaten. Ama onu çizerken izlemek aktivite gibi bir şey oldu. Bay Jeon benim odamı camlardan göre biliyor, bende onu. Bu yüzden bazen onu çiziyordum.

Beni fark etmedi.

Hafif boğazımı temizleyince konuşmaya başladım.

"Bay Jeon, yarım saat sonra Bay Kim Namjoon ile toplantınız var. Yeni çizimler, yeni katologlar, yeni parçalar ve yeni kıyafetler için bu toplantı ayarlandı. Bende yeni çizimler-"
sözümü bitirmeden onun bana sert baktığını gördüm. Ne oldu ki. Kötü bir şey mi yaptım. Çenesinin karşıladığını ve beni süzdüğünü göre biliyordum.

Tanrım!...neler dönüyor

Ayağa kalktı ve kapıdaki benim  yanıma pardon dibime girdi. Burunlarımız bir birine değiyordu.

"N-ne ne oluyor B-bay Jeon"
dedim. demeseydim daha iyi olurdu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun Jimin" anlamadım ne? ne yapıyorum ki ben.

"P-pardon"

"Böyle giymeyi nasıl cüret edersin merak ediyorum" elini kıçıma koydu ve devam etdi. "Bunları diğer insanların görmesini ve seni bir sürtük olarak görmesini mi istiyorsun?" kalçalarımda ki ellerinin şaşkınlığını üzerime atmadan boynuma koyduğu öpücüğü bunu daha da artırdı.

"Yapma. Başkalarına sunma kendini. İzin verme" boynuma koklayıp öptüğünde ve ellerini belime koyup bana sarıldığında nefesim kesilmişti. Ne düşüneceğimi bilmez olmuştum. Öylece donup kalmıştım. Sonra zar zor konuşmaya başladık.

"Ba-bay Jeon. Ben ö-öyle bir şey yapmadım. S-sadece ben-"
sözümü kesen şey dudakları olmuştu. İnce. Kiraz renginde. Ve tatı kiraz gibi gelen dudakları. İlk kez hiss etdim ben bu dudakları.







「 r u mine? 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin