Şimdi neredemiyim.. Tanrım
Jungkook'u dediğinden sonra toplantı için çağırdılar. Ve biz uygunsuz yakalandık. ama allahdan içeri giren ve bana sırıtarak bakan Yeonjun'du. Yoksa sıçmıştım.Şu an toplantı salonundayız ve ben Jungkook'un yanında oturuyor ve çalışanların sunumunu ve Bay Lee'le Jeon Jungkook'un toplantı hakkında konuştuklarını dinliyordum. Bay Lee çok farklı biri. Sürekli bana bakım gülümsüyor ve göz kırıyordu
*
Bu sinir bozucu olmaya başlamışdı. Tanrım şu an bu adam ne yapıyor!. Ayakları kasıklarımda.
*yazarda*
Jimin şaşkın ifadesini atıp karşısında olan adamın sırıtmasını görüp burnunu kırıştırdı. Ve penisne baskı yapan ayağı tutup oradan çekti. Ama olmuyordu sanki ayak değil de tonlarca taş, ve yerinden kımıldamıyor. Bu yüzden Jungkook'un ona giydirdiği siyah hoodie'yi -dizinden dört parmak yukarıda, yani uzun olduğu için- aşağıya çekiştirip hemen ayağa kalktı, herkesin gözü Jimin'e kayarken Jimin masaya göz gezdirdi ve içinden sevinse mi, üzülse mu bilemedi.
"Şe-şey Bay Jeon ben... su... Ah evet su içmeye gide bilirmiyim"
Kekelediği için utanan ve yanakları kızaran bir adet Jimin. Jungkook onun bebek gibi olduğuna yemin ede bilirdi. Ama olanlardan habersizdi. Bebeğine başkasının dokunduğundan habersizdi
"Tabii ki Jimin, izin almana gerek yok. İçe bilirsin"
Jimin hemen başını teşekür ederim anlamında aşağı eyince kapının tutacağını tutup açacakken Bay Lee'nin sesi duyuldu
"Aslında şu afeti de alacağımız hisse'ye eklerseniz bence harika olur"
Jimin içinden bir siktir çekti. Jungkook mu? o çoktan delirmiş di. adama dönüp yüzüne bakarken ne gözünü kırpıyordu ne de sinirden konuşuyordu. Sonunda kendine gelmiş olacak ki derin bir nefes verip kendine gelmeye çaşışdı
"Neden bahs ediyorsunuz saçmalamayın, lütfen dikkatinizi projeye odaklayın"
sakın olmasına iaşıroyprdu.. Aslında hiç de değildi sadece adamın dalga geçtiniz düşünüyor ve üst elemek istiyordu, çünkü bu proje için haftalardır çalışıyorlardı.
"Ya proje için burda olmadığım açık değil mi, Sekreterin Jeon. Onu istiyorum"
Jungkook için artık bu son damla olmuşdur. Ayağa kalkıp adamı yakalarından tutup masaya yatırdı. orada olanlar telaş dan aya kalkmıştı zaten Jimin de elini ağzına götürmüş öylece izliyordu. Jungkook adama yumruklar savurmaya başlayınca, Jimin kendine gelmişcesine yüzü kanlar içinde olmuş adamın üstünden Jungkook'u aldı ve uzaklaşdırdı, sonra ise hemen kolundan tutup Patronunun -yani Jungkookun- odasına girip kapıyı kapadı. Jungkook kapıya yaslanıp gözlerini kapadı derin nefesler verip kendini dizginleyemeyen çalışdı.
"onu öldürmeliydim"
Jimin kaşlarını çatıp Jungkook'a yaklaşdı
"Bay Jeon lütfen sakin olun, zaten... " Jimin başını eğerek devam etdi "zaten yaşamadığım şey değil"
Jungkook kaşlarını çatıp cevap verdi
"İlk önce bana Bay Jeon gibi saçma ifadelerde bulunma, ve zaten yaşamadığım şey değil derken neyi kast ediyorsun. Sana dokunmadı değil mi! Tanrım.. Jimin sana dokunmaya mı çalışdı, yüzüme bak! Onu bu sefer gerçekten öldürücem!! "Jungkook kapıyı mak için yaslandığı kağıdan hemen ayrıldı var kapıyı açmak için elini kaldırmışdı ki Jimin elini tutup tekrar kendisine döndürdü ve dudaklarına kapandı.
Jungkook mu? o ise bal dudakların tadını çıkarmayaalışıyor.
Herzamanki gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「 r u mine? 」
FanficÇok saygılı bir şirketin CEO'su olan Jeon Jungkook. Masum gözüken sekreteri Jimine kendisini kaptırmış. Ama Jimin masum değildi. Tek istediği sevdiği adamdı.... Hep geniş giysilerin içinde tatlı durup hala cazibe yayan Jimin. O gün dar kalçalarını v...