Dedim ya kalbimizde boşlukları hissedebiliyorduk hâla.
Hepimiz kendi yolumuzu bulmuştuk. Kendi ayaklarım üzerinde durabiliyordum artık. Eskisinden daha az yanıyordu canım, ama ne zaman gece olup yatağıma yatmaya gitsem annem geliyordu aklıma. Her gece yorganın altında sesiz sesiz Ağlayan o küçük kız çoçuğuydum.
Hayallerim o kadar saçmaydı ki;) İste annem ölmemiş ben okulumu bitirip doktor olmuşum hasta olan tüm anneleri iyileştiriyorum ölmelerini falan engelliyorum gibi saçma sapan hayaller. Halbuki okulu çoktan bırakmış ve canımdan çok sevdiğim annemi toprağa gömmüştüm.
Ondan sonra çoğu şey değişmişti. Doğrusu eskisi gibi mutlu değildik, eskisi gibi insanlar bize gelip gitmiyordu, aileden kimse doğru dürüst eve gelmiyordu ya bayramdan bayrama yada cenazeye.
Hayat o kadar zorlaşmıştı ki bizim için..
Hani herkesin hayatta kalmak için sebepleri vardır ya, benim artık hayatta kalmak için sebebim yoktu boşuna yaşıyordum.
Annem gideli yıllar olmuştu. Serdar ve ilyas evlenmiş, dilay liseye başlamış hayal ise eve bakıyordu babamla birlikte, ben de serbest mesleğe devam ediyordum eve bi kaç ayda bir gidiyordum en fazla bir hafta kalıp başka bir yere gidiyordum çalışmaya.
İş hayatı kolay değildi benim için, iş hayatında daha fazla annem geliyordu aklma. Misal antalyada'yız biber işinde ben amcamın kızları falan, tabi o zamanlar köyden bize ihtiyaç falan gönderiyor ailelerimiz, Herkes aldı eşyasını çekildi köşesine bende aldm cep telefonumu köşeme çekildim telefonla oynuyorum, baktım bir ses geliyor "oh annem bana şal göndermiş annem kokuyor." Diye. Yemin ederim hayatım boyunca o kadar canım yanmamıştır . Bunu söyleyen kişi öz amcamın kızıydı. Bir an durdu bana baktı ben ona baktım özür falan diledi sorun yok diyip odadan çıkmıştım. Ama o gün sabaha kadar yorganımın altında ağladım. Şimdi sizlere bu hissi nasıl anlatabilirim ki...
Ben evde fazla kalamıyordum sürekli uzaklaşıyordum, nefes alamıyordum çünkü. Evet yıllar geçmiş ti belki ama acısını dün gibi kalbimde hissediyordum. Zaman alışmayı öğretiyor' du, Unutmayı Asla. Artık toparlanmam gerekiyor du onsuz yepyeni bir hayata başlamam gerekiyordu, ama her günüm onunla son buluyordu.. Zamanla Alışmıştım ama asla unutamazdım. Bir anne unutulur mu hiç?
Şunu unutmayın ki; Bir Anne size , kardeş olur, abi olur ,abla olur , dost olur, arkadaş olur , baba bile olur. Ama bir baba size asla Anne olamaz. O yüzden Annenizin değerini hayattayken yaşıyorken bilin. Ölünce toprağına götüreceğiniz çiçek onu geri getirmeyecek.. Bugün Anneniz yanınızdaysa gidin onun elini öpün ve onu herşeyden çok sevdiğinizi söyleyin. Yarın geç kalabilirsiniz ..🌺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Dünyam.
ChickLitBen fidan yaşım 19 bu hikayede sizlere kendi öz hayatımı yazacağım. Biraz abartı, biraz heyecan, biraz fazla, birazda gerçek. Kitap yazmak en büyük hayalim diyebilirim sizlere. Bi umutla yazmaya başlıyorum ilk kitabımı. Bugün değil ama elbet bi gün...