3

16 2 1
                                    

gece:
sevgilin miydi?

+5334*****:
anlamadım?

gece:
dans ettiğin diyorum.

+5334*****:
seni neden alakadar etsin?

gece:
değilse ona da numaramı vereceğim o yüzden
saçları çok güzeldi

+5334*****:
değil
tanımıyorum
gönül rahatlığıyla numaranı verebilirsin
gerçi sevgilim dahi olsa numaranı verecek bir tip var sende
umursadığını sanmıyorum

gece:
doğru bilgi
sen nereye kayboldun?

+5334*****:
tuvaletteyim
izin verirsen işeyeceğim

gece:
hangi tuvalet?

+5334*****:
niye soruyorsun?

gece:
merak

+5334*****:
işediğim yere de mi geleceksin?

gece:
belki
geçen sefer üzerine içki döktüğünde nasıl değiştirdiğini görmemiştim
belki bu kez denk gelirim

+5334*****:
barı bilen sensin
bul beni

gece üstündeki önlüğü bir çırpıda çıkartıp hızla gömleğinin kollarını sıvadı. kalabalık ortamdan dolayı etraf fazlasıyla nemliydi zaten. daraldığını hissediyordu ama yoğun bir bar olmasına rağmen izin verilen telefon kurallarıyla birlikte kendine macera da arıyordu bir yandan. kendine bulduğu bu ufak çaplı oyun hoşuna gitmekle kalmıyor, oyunun içindeki insan da ilgisini çekmeye yetiyordu.

önce alt kattaki tuvalete yöneldi. çarptığı insanları umursamıyordu çünkü herkes öylesine iç içeydi ki kim ona dokunmuş, kim bir diğerine ne söylemiş umursamıyorlardı. özür dileme gereği de duymuyordu bu yüzden. devam etti koşuşturmasına. kaç kapı tıklattı ya da kaç kapının ardında insan yakaladı sayamamıştı bile.

gezdiği her kısımdan eli boş çıktığında en sonunda üst kattakini denedi. insanlar genelde buraya çıkmaya üşendiklerinden burası fazlasıyla boş olurdu. en temizi de burası olduğundan o ds burayı kullanırdı ama herkesin aklına gelmezdi bu yüzden en son çare seçmişti üst katı. demir kapıyı ittirmesinin hemen ardından karşısında aynaya bakarak rujunu tazeleyen kızı buldu. parmaklarıyla düzeltmekle meşguldü bu yüzden diğer elinde peçete tutuyordu.

"ciddi ciddi aradın mı beni?" bakışlarını ona çevirmeden konuştu. aynaya daha yakından bakmaya odaklanmıştı. gece birkaç adımda yanına geldiğinde nefes nefese oluşu kızın dikkatini çekmişti. bakışlarını alayla ona çevirdi. "bir de koştun mu?" gece tek elini lavaboya yaslayıp diğer eliyle saçlarını geriye ittirdi. "bulmamı istemedin mi?" rujunun kalıntılarını parmaklarından silmeye çalışan kız sırıtmasının altından konuştu, neden alay ediyordu? "senden her isteneni yapar mısın sen?" durdu ve elindeki peçeteyi çöpe atıp devam etti. "enayi misin?"

gece biraz bozulsa da bunu belli etmedi. onun yerine gülümseyip bir adım daha yaklaştı. "ne bu tavırlar? yoksa ulaşılamazı falan mı oynuyorsun?" kaşlarını çattı karşı taraf. sonra ellerini iki yanına açıp gayet rahat bir şekilde cevapladı ona yöneltilen soruyu. "yok aslında, gayet de ulaşılabiliyorum bak." gece aldığı cevaptan tatmin olmuş gibiydi. beklediği şeylerdi aslında bunlar, sert davranmayı hobi haline getirmiş çoğu kızın tavırları buna benzerdi. onlardandır diye düşünüyordu. birebirdi aslında. şaşırtmıyordu. böyleleri diğerlerine göre daha kolay tavlanırdı hatta ona göre.

karşındaki beden eline telefonunu alıp birkaç mesaj attıktan sonra gece'nin telefonu titredi. cebine koyduğu telefona uzanıp açtı ve gösterdi ona atılan mesajı. bir numaraydı bariz atılan mesaj. "bu ne?" kız az önce eline aldığı telefonu arka cebine koyup olabildiğince gülümsedi. "numarasını almak istediğin kişinin numarası." elini gece'nin omzuna koyup sıktı. "adı nazlı ve senin taktiklerin de oldukça işe yaramaz."

blackberryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin