gece:
olay da bu ya
başın sıkışana kadar doğruları gerçekleri ve hislerini söylemiyorsungüneş:
beni tanımıyorsun bile
konuşup durma her şeyi biliyormuş gibigece:
o kadar çok insan tanıdım ki güneş
çözmek çok da zor değilgüneş:
zormuş demek ki
çünkü bildiğini sanıyorsun ama beni biraz bile tanımamışsın
sadece nefret dolmuşsun ve bu üzücügece:
senden nefret etmiyorum
senden hoşlanıyordum
bunu mahveden sensingüneş:
ne bu savunma hali
gören de hayatını mahvettiğimi sanırgece:
senin için hiçbir şey ifade etmemesi çok güzel
ben de ona göre davranırımgüneş:
benim için çok şey ifade edebilirdi
geçmiş zamandan söz etmeseydingece:
benim sorunum değil
beni iten sendingüneş:
ne bekliyordun ki?
ilk yanaştığın anda kollarım açık seni karşılamamı mı
bunu yapmamam inan ikimiz için de çok iyi oldugece:
niye?güneş:
o zaman barda görüp konuştuğun sıradan bir kız olurdumgece:
belki de olmazdıngüneş:
belkilere bırakamayız her şeyi
pişmanlış bir şeyleri geri getirmezgece:
umutsuzca konuşuyorsungüneş:
geçmil zaman kullanıyorsungece:
olabilir?
düzeltmek senin elindegüneş;
ne yani seni tekrar kazanmak için çaba mı harcayayım?gece:
yorulmaktan falan mı korkuyorsungüneş:
hayır ihtimaller heyecan verir
bense sonunda kaybedersem ne yapacağımı bilmiyorumgece:
denemeye değer değil miyimgüneş:
iltifat ettirme kendine artıkgece:
aşıksın banagüneş:
hmhm evet