Taehyung, telefonun kapat tuşuna bastıktan sonra evdeki bütün ses de kesilmişti ve ortalığa büyük bir hareketsizlik çökmüştü. Hatta Hoseok asla tamir olmayan bozuk musluktan akan suyun bile artık hareket etmediğine emindi. Herkes derin düşüncelere dalmışken sessizliği bozan Hoseok oldu;
"Şimdi ne olacak? Şirketlerine mi gideceksin?"
Jimin yerinde rahatsızca kıpırdandı. Çok ani, kontrolü dışında gerçekleşen olaylar silsilesi ve bunun durdurak bulmaması canını sıkmıştı. Birden Jungkook'un dudaklarını hatırladı fakat kafasını hemen sağa ve sola sallayarak meseleye odaklanmaya çalıştı. Jungkook'un asistanı Kang Heechul denilen kadın yaklaşık 10 dakika önce onları aramış ve Jimin'i şirkete çağırmadan önce kabataslak olanı ve olacakları özetlemişti. Jimin'in, Jungkook'u sanki düzenli bir ilişkisi varmış gibi göstermesi gerekiyordu. O ne be öyle diye geçirdi içinden Jimin. Herifi aile babası mı yapacağım?
Taehyung ve Hoseok, Jimin'in ne diyeceğini ne tepki göstereceğini merak ediyordu. Jimin bu sefer rahatsızca değil yerinden kalkmak için kıpırdandı ve ayaklanıp odaya doğru giderken arkadaşlarına seslendi.
"Bugün biraz yorucu bir gün geçirdim. Biraz dinlensem iyi olacak."
Kapının kulpuna asılıp odaya girdi ve kendini yatağa attı. Yattığı yerden etrafa baktı ve odasındaki Jungkook ile ilgili her şeye göz gezdirdi. Ani bir kararla hemen yataktan fırladı ve odadaki posterleri, yatak örtüsünü, küçük ayrıntıları hatta üzerinde Jungkook baskısı olan boxerı bile aldı. Odasında Jungkook ile alakalı ne varsa artık hepsi kucağındaydı. Parmaklarını kullanarak hemen kapıyı açtı. Çabuk hareket ediyordu fikrinin değişmesinden korkuyordu. Bunları odadan çıkarttığı gibi sokmak istemiyordu. Merdivenlerden kucağında Jungkook koleksiyonuyla koşar adım inerken Taehyung ayaklandı:
"Hey! N'oluyor?"
Jimin biraz zorlansa da dış kapıyı açtı ve hızlı adımlarla çöp konteynerının yanına ulaşıp kucağındakileri
konteynra fırlattı."Oh be! ...Acaba boxer kalsa mıydı? Neyse, oh be!"
Taehyung ve Hoseok, çelik kapının pervazında birbirine ve Jimin'e bakıp olanları anlamaya çalışıyordu. Jimin gülerek ikisinin arasından geçip odasına döndü. Kimseyle diyaloğa girmek, kimseye açıklama yapmak istemiyordu. Sadece yalnız kalmak istiyordu, kafasına eseni yapmak istiyordu.
Tekrar yatağına attı kendini. Oda gözüne çok boş görünüyordu. Neden böyle bir şey yaptığını Jimin de bilmiyordu. Kanı hızlı akıyorduve nefes nefeseydi. Yavaşça gözlerine yumup uykuya daldı.
***
"Neden beni bırakıp gittin?"
Jungkook, boş bakışlarla Jimin'e bakıyordu. Bu soru kafasını karıştırdı lakîn cevap vermedi.
Jimin, Jungkook'u eliyle dürttü haffiçe, tam karşısında duruyordu. Sorusunu yineledi.
"Neden beni bırakıp gittin?"
Jungkook kıpırdamadı ve aynı bakışlara Jimin'i izlemeye devam etti.
"Biliyor musun sen gittikten sonra ne kadar üzüldüğümü? 3 yıl boyunca seni bekledim... Sonra beynim bile daha fazla dayanamadı acına. Seninle alakalı her şeyi sildim. Seni unuttum..."
Jungkook'un bakışları biraz yumuşadı fakat tavrını bozmadı.
"Konuşsana. Sence de sana seni unutmaktan başka daha büyük bir ceza verebilir miydim?"
"Hayır," dedi Jungkook, "Bana bundan daha büyük bir ceza veremezdin."
Jimin dik bakışlarla Jungkook'un gözlerinin içine baktı. "Neden beni bırakıp gittin?"
***
"Jimin!"
Jimin duyduğu ses ve kapı tıkırtısıyla yerinde zıpladı.
"Jimin!"
Elleriyle yüzünü ovaladı ve sarı saçlarını usulca geri attı. "Gel lütfen, Hoseok."
Hoseok ile beraber içeri Taehyung da girdi ve ikisi de kendini Jimin'in temiz görünen yatağına attı. Hoseok çekik gözleriyle etrafı süzdü. Oda biraz... değişik görünüyordu.
Taehyung, elini Jimin'in dizine koydu ve onun yanında olduğunu hissettirerek bütün kararlarını destekleyeceğine dair güven verdi. "Odan futbolcu abimiz olmayınca daha bir güzelmiş."
Hoseok ve Jimin kıkırdadı. Ardından Hoseok lafa girdi, dakikalardır bunu söylemeyi bekliyordu. "Ne yapmayı düşünüyorsun Jim?"
Taehyung'un bakışları ciddileşti ve soruyu yineledi. "Ne yapıcaksın Jim?"
Jimin bütün odada duyulabilicek kadar derin ve düşünceli bir iç çekti. 3 yıl boyunca onu unutmak için her şeyi yapmış ardından başka bir kimliği olan futbolcu Jungkook'un hayranı olmuştu. Bu işleri daha da karmaşık yapıyordu. Ne yapacak oluşuna dair kafasında elli çeşit senaryo dönüyordu, sessizce mırıldandı, "Paraya ihtiyacımız var, değil mi?"
Hoseok ve Taehyung'un bakışları düştü ve seslerini çıkarmadılar. Jimin'in sesi tekrar duyuldu.
"Neler olacağını yarın göreceğiz."
Huuhh... ölmedim
yani belki biraz ölmedim hihilütfen bölümü beğenip yorum yapmayı unutmayın 🥺
fiiyyuuvvv
R E I
13.09.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
football ✦ kookmin
FanfictionPark Jimin, hayranı olduğu futbolcuyla tanışma fırsatı yakalar. ©lilkookmin