öptüm: jungkook ben geldim
kapıyı çalıyorum ama açmıyorsun
telefonun nerede senin
aramalarıma da cevap vermiyorsun
bak beş dakika içinde gelmezsen giderim ve sen de kim taehyung ile sevgili olma şansını kaybedersin|
bak beş dakika içinde gelmezsen giderim ve sen de|
bak beş dakika içinde gelmezsen giderim
ve sen de yüce taehyung ile görüşme şansını kaybedersin
hof
iyi
gidiyorum
-
Taehyung attığı son mesajın ardından kararsızlıkla bir süre daha durmuş, dayanamayarak son bir kez daha aramıştı Jungkook'u. Fakat araması yine cevaplanmamıştı. Kendi kendine söylenip binadan ayrılmaya karar verdiği sırada dairenin içinden bir yaşam belirtisi duymasıyla vazgeçip kulağını kapıya dayadı. Koşuşturma sesine benzeyen bu ses az önce uzaktan geliyordu ve şimdi, git gide yaklaşıyordu. Neredeyse kapının önüne kadar gelen ayak sesleri kesilip hiç ses gelmemesiyle kafasını iyice kapıya yaklaştırdı kırmızı saçlı çocuk. Evet, şimdi içeride çıt çıkmıyordu. Taehyung içeride neler olduğunu merak edip kafasında senaryolar kurarken, Jungkook girişte aynadan saçlarını düzeltmekle meşguldü.
Ama pek başarılı olduğu da söylenemezdi. İstediği şekle girmeyen kiraz rengindeki saçlarını düzeltmeyi bırakıp hafif karıştırdı ve dağınık bıraktı. Böyle daha iyi olmuştu. Üzerinde fazla durmadan, kapının arkasında olduğunu bildiği Taehyung'u bekletmemek adına hızlıca kulpu indirerek kapıyı açtı.
Ya da açmaya çalıştı.
İleri doğru açılan kapı açılır açılmaz sert bir şeye çarptığında, çarpma sesiyle eş zamanlı olarak birkaç küfür duyulmuştu.
"Ah, siktir! Alnım yarıldı galiba. Sikeyim seni Jeon."
"Olur."
Kafasının ön kısmını ovarken gelen cevapla karşısındaki gence baktı Taehyung. Pekala, sürekli sırıttığından dolayı onu yine sırıtırken görmek şaşırtmamıştı. Onu şaşırtan şey, üstünün tamamen çıplak olmasıydı. Gerçi, ıslak saçlarından duştan yeni çıktığı anlaşılıyordu. Bağcıksız ayakkabılarını kolayca çıkarıp kendisi için aralanan kapıdan içeri girdi.
"Neden bu kadar uzun sürdü kapıyı açman?" Cevap belliydi fakat Taehyung bir yerde sitemini dile getirmek istiyordu. Kapının önünde fazla bekletilmişti.
"Limonata yaparken üstümü batırdım, hızlıca bir duşa gireyim dedim ama yetişemedim sana. Hatta bak, kapıyı hızlı açabilmek için eşofmanımı bile ters giymişim."
Jungkook kapıya gelirken fark etiği durumu çok ilginç bir şeymiş gibi gösterip arkasında olan ön ceplerine ellerini sokmaya çalışırken, Taehyung kafasını iki yana sallayarak gülümsedi. "Tamam tamam, inandım." Ardından içinde kalmaması adına ekledi. "Dövmelerin hoş görünüyor."
Jungkook aldığı övgüyle gülümsedi. Sonuçta Taehyung tarafından övülmek pek sık rastladığı bir şey değildi. Yanından geçip küçük dairesindeki odaları incelemeye başlayan Taehyung'un peşinden giderek alnını işaret etti. "Alnın nasıl?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
game over ➳ taekook
FanfictionRekabet halinde olduğu oyun ikincisine birinciliğini kaptırmamak için büyük çaba sarf eden Jungkook, asıl kaptıracağı şeyin kalbi olduğunu bilmiyordu. gamer jeon jungkook & kim taehyung