5.Bölüm

224 48 98
                                    

5.Bölüm
"Sen varsın diye"

"Yalan yalan söylüyorsun sen."
"Yalan söylemiyorum bir DNA testine bakar."
İpek bu söylenenlere dayanamadı. Başı dönüyordu. O gün ölmek istemişti. Sadece ölmek başka hiç bir şey yapmak istemiyordu.
Doruk kapıyı kırdı tam yere düşücek iken Şahin koştu tuttu.
"Hobi hanım bana düştünüz."
"Şahin cidden şaka sırasında mıyız?"
"Çıkalım hadi."
"Nereye?"
"Sebzeli bir yemek yedireceğim sana. Bol vitaminli soğanlı."
"Cidden iyi olur Peki kim ifadesini alacak biz gider isek?"
"Dorukla,Nermin alır. Almazlar ise de kalsın burada bu bey."
"Tamam gidelim o zaman."
İpek,Şahinin koluna girmişti. Kafasını Şahinin omzuna yaslayarak yürüdü.
"Rahat mısınız İpek hanım?"
"Hem de çok."İpek ne diyorum ben diyip hemen sözünü değiştirdi. "Yani iyi iyi."
"İyiyse iyi Ya." Dedi Şahin gülümsüyordu.
İpek ile Şahin arabaya bindiler. İpek konuşmuyordu. Şahin'e gerçekleri söylemek istemiyordu. İçinde bir boşluk oluşmuştu. Kendinden ve ailesinden nefret etme duygusu kaplamıştı içini. İçindeki boşluğu Nefret ile dolduracaktı anlaşılan.
"İstediğin olacak."
"Anlamadım?" Dedi Şahin.
"Ben istifa edeceğim."
"Neden?"
"Yoruldum hem senin dediğin gibi bu iş bana göre değilmiş."
Şahin arabayı bir anda sağa çekti ve durdurdu.
"Bi anda ne oldu?"
"Olmuyor Şahin anlasana."
"Hobi hanım sen çok güçlü bir kadınsın. Sende yorulma kavramı yoktur. Sen istediğin her şeyi başarırsın ve başardın da saçmalama işten çıkmayacaksın."
"Seni ne ilgilendiriyor."
Şahin, İpeki sevdiğini söylemişti fakat sevgili değillerdi. Ayrıca Şahin böyle şeylere çok uzaktı. Birini sevdiğini söylemek ona göre değildi. Aşk kavramı ona ne kadar uzak ise sevmek kavramı da o kadar uzaktı.
"Cinayet büro sen varken güzel. Çünkü içinde sen varsın. Sensiz olmaz. Sana alıştık."
"Alıştık mı alıştın mı?"
"Alıştık yani hepimiz, Nermin, doruk, umut. Falan yani özleriz Yani."
"Şahin neden hep söylemek istediklerini söylemiyorsun?"
"Ne, ne söyleyeyim ki ben?"
"Benden vazgeçmediğini. Beni çok sevdiğini ve gitmemi istemediğini."
"Ne alaka şimdi?"
"Ben anlayacağımı anladım hadi sür."
"Ne anladın sorabilir miyim? Hobi hanım."
"Beni çok sevdiğini."
"Seviyorum, yani seviyoruz. Tüm ekipçe Yani."
Şahin arabayı çalıştırdı. İpek daha bir şey söylemedi. Biliyordu Şahin onu sevdiğini tekrardan dile getirmeyeceğini.
Yolları izledi İpek olanları düşündü. Bunlar onun başına cidden gelmiş miydi? Yoksa hepsi bir rüya ya da şaka mıydı? Son iki şeyden biri olmasını diliyordu. Fakat bu olaylar gerçekti. Ne kadar dilerse dilesin değişmeyen bir gerçekti bu. İpek arabanın durduğunu fark etmedi. Şahin, İpekin derin düşüncelere daldığını anlamıştı. Ama nedenini bilmiyordu.  İpeki hiç rahatsız etmek istemedi. Arabadan indi ve iki tane yarım ekmek köfte aldı. Şahin arabaya geri bindi. İpekte düşüncelerden çıkmıştı.
"Bugünde arabada yeriz diye düşündüm."
"İyi düşünmüşsün."
"Ee Anlat."
"Neyi?"
"Ne konuştunuz bey ile."
"Hiç- Hiç bir şey."
"Yalan söyleme."
"Söylemiyorum."
"Peki neden beni odadan çıkardın ve odayı kilitledin?"
"Sen odadasın diye konuşmazdı o."
"O yüzden Yani? Ayrıca neden konuşmasın?"
"Çünkü Senin kardeşinin ölme emrini babam vermiş."
Şahin bir anda duraksadı. Damarlarından beynine giden kanı hissediyordu. Sinirlenmesi onun vücudundaki olan şeyleri hissetmesine neden oluyordu. Düşünemiyordu. Konuşmak istedi ama ağzından kelimeler çıkmadı.
"İyi misin Şahin?"
"Yani Zehra'nın katili o adam."
"Dediğim gibi talimatı o vermiş Yani benim babam bir katil sayılır."
"Ve sen bana bunu söylemedin İpek. Sesini yükseltti Şahin ve aynı cümleyi tekrarladı. VE SEN BANA BUNU SÖYLEMEDİN İPEK."
"Sinirlenme o adam cezasını alacak."
"Senin bu işle bir ilgin var mı?"
"Ne?"
"SENİN BU İŞLE BİR İLGİN VAR MI DİYORUM."
"Şu anda sinirden saçmalıyorsun."
"Evet veya hayır diyemiyorsun çünkü sende onlardansın o yüzden cinayet büroya geldin dimi? Hepimizi oynattın. Haberleri hep onlara yetiştirdin. Baba dedin sen Ya baba bir de yalandan kavgalar yalandan bıçaklanma numarası falan. SEN BİZİ KULLANDIN İPEK."
"Şahin bunların hiç birini yapmayacağımı biliyorsun. Sen beni tanıyorsun ben asla böyle bir şey yapmam."
"Öyle mi?"
"Öyle tabii ki benden şüphelenmen bile çok saçma."
Şahin arabayı çalıştırdı. En yüksek hız sınırına dayanıyordu hızı. 200 e kadar hız yapıyordu.
"Sen bir katilsin ve katiller cezasını alır."
İpek Şahin'den korkmaya başlamıştı. Ne dese Şahin anlamıyordu. Ne yapacağını da bilmiyordu. Deli birine mani olmak da deliceydi. İpek telefonundan yener amire mesaj attı.
"Şahin delirdi!"
Yener amir sorguyu izliyordu. Birden gelen mesaja baktı. Şaşırmıştı. Neden delirmişti ki Şahin?
"Neye delirdi gene bu oğlan?"
"Kardeşinin katilini ben sanıyor."
"Ne?"
"Boşverin onu bunu da bir ekip falan gönderin yoksa öleceğiz."
"Konum at hemen."
"Atamam çünkü hemen yer değiştiriyoruz. Çok hızlı kullanıyor arabayı."
"Tamam o zaman teknik ekip hemen sizi bulur."
"Acele edin lütfen."
"Elimizden ne geliyor ise yapacağız."

"Umut!"
"Efendim yener amirim."
"Hemen İpek hanımın şu anda nerede olduğunu buluyorsun hemen sonra oldukları yere polis ekipi gönderiyorsun."
"Hemen amirim."

Şahin bi anda durdu. Yüksek bir yere gelmişti. Hemen çukurun önünde durmuştu. Arabayı haraket ettirmek istese de araba haraket etmiyordu ve kayıyordu. Araba tam düşme ile düşmeme arasındaydı.
"Şahin öleceğiz."
"Ölmek o kadar kolay değil."

Girdap (ŞahPek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin