GECE

89 5 2
                                    

Ankara nın ıssız, bilmediğim sokaklarında yürüyordum. Sessizlik hakimdi. Karanlık ve sis havayı esiri altına almıştı. Bastığım taşlar zeminde tıkırtılı sesler bırakırken, gözlerimde biriken yaşlar koca bir damla halinde yanağıma süzüldü. Ama Hayır. Aglamayacaktım. Güçlü olmalıydım. Gözyaşlarımı içime akitmaliydim. Saat gecenin kaçıydı bilmiyordum. Ama korkunç sessizlikten ve apartmanların yanmaya ışıklarından çok geç olduğunu anlayabiliyordum. Eve gidince annemin beni ligme ligme edeceğini biliyordum. Ama ihtiyacım vardı. Yalnız kalmaya, düşünmeye... Son zamanlarda çok şey yaşamıştım. 17 yaşındaki bir kızın kaldiramayacagi kadar yük vardı omuzlarımda. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur ruhumdaki ve bedenimdeki bütün kötülükleri alıp götürüyordu sanki. Cigerlerime dolan yağmur kokusuyla rahatlıyordum. Sırılsıklam olmuştum. Ama yağmuru seviyorum. Özellikle de yağmurdan sonraki o eşsiz kokuyu. Bunu İzmirdeyken de çok yapardım. Yağmurlu bavalarda yürürdüm. Yağmur ruhumu arindiriyordu. Yeni tasindigimiz apartmanın önünde durduğumda elimi cebime daldirdim ve anahtari bulup ağır kapıyı açtım. Asansörün içindeki ucuz parfüm kokusu başımı döndürmüştü. 9.kata bastıktan sonra aynadaki yansımama baktım. Islak köpek yavrusunu benziyordum. Asansörden çıkıp evimizin ziline basarken birazda olsa rahatlamis hissediyordum. Kapı açılınca annemin ela gözleriyle karşılaştım. Gözlerinde birçok duygu barındırıyordu. Korku, endişe, kızgınlık, üzgünlük...
- Neredeydin Hazal? Dedi olum sessizliği barındıran sesiyle
- Dışarıda, biraz yürüdüm.
- Ne kadar endişelendim biliyor musun!? Bağirmisti.
- Yalnız kalmaya, düşünmeye ihtiyacım vardı. Ne kadar zor zamanlar geçirdiğimiz biliyorsun. Dedim onun aksine sakin bir sesle. Hiçbir şey söylemedi ve öylece gözlerime baktı. Banyonun kapısını açarken " duş alacağım " dedim. Islak kıyafetlerini çıkardım ve fiskiyenin altına girdim. Sıcak su tenimi yalarken, ağlama isteğiyle doldum. Ve bu isteğimi geri teptim. Bir süre öylece durdum. Kaç dakika olmuştu bilmiyordum. Yada kaç saat. Sonunda duşa çıkmaya karar verdiğimde parmaklarim burusmustu. Bornozumu üzerime geçirdim ve yavaş adımlarla odama gittim. İç çamaşırları ve yumuşak pijamalarimi giydiklerini sonra saçlarımı havlular olabildiğince kurumaya çalıştım. Yatağıma girerken ne kadar uyumun olduğunu farketmistim. Basımı yastığa koyduğumda gözüm komidinin üzerindeki annemle fotografimiza takıldı. Gülüyorduk. İçten guluyorduk. Annem benim herseyimdi. Hem dostum, hem kardeşimdi. Her şeyimi onla paylaşırdim. Ama babam annemi üzmüştü. Çok üzmüstü. Bunu ona nasıl yapmıştı? O böyle biri değildi. Ama yaptığı şey affedilecek gibi değildi. Ben bile bunu basaramazken annemden bekleyemezdim. Yeni şehirde, yeni okulumda nasıl bir hayatım olacaktı? Mutlu olabilecek miydim? Gerçek dostluklar edinebilecek miydim? Ben bunları düşünürken uyku beni sıcak kollarına sardı ve acılarımı bir süreliğinede olsa unutabilecegim bir yolculuğa çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EKSİK YANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin