Dörtderece

²

Hoşgeldiniiiiiz, 2. bölümden mrblrrrr

unutmadan şu yıldıza basıverin

heh aferimm

bir de satır arası yorum çakarsanız 10/10 olurr

"İngilizce kelimeleri bazen bilerek yanlış yazıyorum düzeltmeyin pliis"

■

Bilge'nin anlatımından

"EGE SENİN GÖTÜN YERİNE KAFANA MI VURDULAR DOĞARKEN BU NE MALLIK" Mete'nin bağırmasıyla sıçrayarak uyandım

"Ne bu tantana noldu be" Ege çorabına bakıp ağlarken Gece kapıya yaslanmış ters ters Egeye bakıyordu

"Bilgeeee rıfkının karısı ölmüüüüğşş hüaaaaağ" Bir yandan konuşurken bir yandan da üzerleri elbise ve takım elbise giymiş fare baskılı, biri yırtık olan çorapları gösteriyordu

"Salak mısın taklit mi yapıyon Ege" Gece'nin tek kaşını kaldırıp Egeye bakmasıyla daha çok bağırmaya başladı

"Ayy Ege'm ağlama, gel biz Rıfkı'nın karısını gömelim, Rıfkı ya yeni karı alalım olur mu" Ege kafasını sallayıp ayağa kalktı ve yanıma gelip yüzünü boynuma gömdü

Ege'nin ağlama nedeni başkaydı, anlamayalım diye böyle yapmıştı ama ben anlamıştım

"Bilge, geldiler" Egenin mırıldanmasıyla başını boynumdan kaldırıp çatık kaşlarımla Ege'ye bakmaya başladım

"Kim geldi Ege'm?" Mete ve Gece de yatağa oturunca Ege gözlerini ellerine indirdi titrek bir nefes alıp gözlerini bize çevirdi

"Anne ve Baba" Anne ve Baba dediğinde hepimiz birbirimize bakmıştık

şuan bu ortamı Hint dizisinde miyiz diyerek bozmak isterdim ama, isimlerinin geçmesi bile bütün enerjimi sömürdü

"Nasıl Anne ve Baba geldi Ege?" Mete ve ben Geceyi onaylarken Ege gözlerini sildi

Annemiz ve Babamız yoktu bizim, Anne ve Baba vardı

"Müdürden izin almaya gitmiştim, içeride Bilge ve benim gibi turuncu saçlı bir kadın ve siyah saçlı bir adam vardı. 'Dna testinin sonuçlarına göre dördüzler bizim çocuğumuz' dediler. Bu yetimhane de bizden başka dördüz yok." Gece sinirle ayağa kalkarken Mete gözleri dolu olan ben ve Ege'yi kendine çekip sıkıca sarıldı

Boşuna peder demiyordum ben bu çocuğa

Kapının çalmasıyla hepimiz gözlerimizi silip normal hallerimize döndük. Mete'nin gir demesiyle içeri Müdür ve büyük ihtimal Ege'nin bahsettiği kişiler girdi

"Çocuklar bu hanımefendi  ve Beyefendi'nin sizinle konuşacakları varmış, ben çıkıyım siz konuşun sakince lütfen" Müdürün gereksiz nazikliğine göz devirip kapıyı gösterdim

5 yaşında saçlarımı kazıdığından beri ayar oluyordum bu maymun kıçına

"Konuşun" Gece'nin sert sesiyle birbirlerine baksalar da odadaki koltuğa oturdular

"Çocuklar biz sizin ailenizi-" Sözlerini sertçe kesip nefretten başka bir duygu barındırmayan sesimle Mete Ege ve Gece'yi gösterdim

"Bizim ailemiz 4 kişilik, fazlasına gerek yok haddinizi bilin" Kadın'ın ağlamaya başlamasıyla tırnaklarımı elime geçirdim