Glow /Stray Kids FF

Bölüm -9

Gece Woojin'in evinde kalmış olan Minho telefonunun çalmasıyla uyandı. Sinirli bir anne telefonun diğer ucunda onu bekliyordu. Aniden yataktan kalkınca bir acı hisseti. Telefonu açtığında annesini duydu.

''Sen dünden beri neredesin Minho??''

Arkadaşımla ders çalışıyordum anne'' dedi Minho ince bir sesle.

Annesi ikna olmuştu ama siniri ufacık azalmamıştı.

''Derhal eve gel. Hatta iki de ekmek al. Biz de sana vereceğimiz cezayı düşünelim''

Minho onu onaylayıp telefonu kapattı. Woojin'in yanında mırıldanıyor olması ona çekici gelmişti. Üstünü başını düzlettikten sonra büyüğüne yaklaşıp alnından öptü ama yeniden dikeldiğinde Woojin uyandı ve nereye gittiğini sordu. Minho kızarmıştı.

''Şey, annem eve çağıyor'' dedi.

Woojin onu bir anda üstüne çekti.

''Benden o kadar kolay kurtulamazsın'' dedi ve yanağından öptü.

Minho'nun kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu ama eve gitmesi gerekiyordu. Büyüğünü itti ve biraz daha sert şekilde eve gitmesi gerektiğini hatırlattı. Çıkarken görüşürüz dedi ve eve doğru yol aldı.

Evde kalan Woojin biraz mızmızlanıp ayağa kalktı ve bilgisayarın başına geçip oyun oynamaya başladı. Minho bu sırada dolmuş beklerken Felix'i aramak istedi. Aradı ama Felix çağrıyı reddetti, peşinden bir mesaj geldi.

'Okulun katindeyim sonra konuşalım'

Minho da bir mesajla onu onayladıktan sonra dolmuşa binip gitti.

--------------

Felix ve Yeji bir masada söyledikleri tostları yiyordu. Bu sırada kantin kapısından araka arkaya üç kişi girdi. Felix birsinde takılı kaldı, ağzı da biraz açık kalmıştı. Kaslı mı kaslı yakışıklı bir çocuk ona doğru geliyordu. Yeji karşısında duran arkadaşının neye şaşırdığına bakmak için döndü, onun da ağzı açık kalmıştı ama aralarında başı yaralı olan bir çocuk da vardı.

'Acaba ona ne oldu' diye içinden geçirdi Yeji.

Felix bu cazibeden gözünü azıcık ayırdığında Jeongin'i gördü ve ona seslendi. Jeongin sesin geldiği tarafa baktığında daha bugün tanıştığı çocuğu gördü ve yanındaki iki kişiyle oraya doğru gitti. İkiliye selam verip arkadaşlarıyla tanıştırdı.

''Bu Changbin ve bu da Hyunjin''Yeji ve Felix ikisinin de ellerini sıktı.

''Tanıştığımıza memnun oldum'' dedi Felix.

Yeji de ona katıldı ve gence neler olduğunu sordu.

''Ufak bir top çarpması'' diye geçiştirdi Changbin.

Okul içindeki kavganın ağızdan ağıza dağılmasını istemiyordu. Felix oturmalarını işaret edince hepsi biraz gülüp eğlendi. Herkes yerleşince Hyunjin sipariş vermeye gitti. Bu sırada Felix yanında oturan iri adamın kolunu sıktı.

''Amma da kaslıymışsın'' dedi.

''Tabii ki tatlım, ben okulun okçu kolunu temsil ediyorum'' dedi Changbin sırıtarak.

Felix'in yüzü kızarırken o da sırıttı ve kendisinin de dansçı olmak istediğini söyledi, ama bunu durduk yere söylediği içi bir an sessizlik oldu. Ta ki Yeji başı yaralı olan çocuğa yeni olup olmadığını sorana kadar.

Evet anlamında kafasını salladı en genç. Bu arada Hyunjin de elinde yemekler ve içeceklerle geri dönmüştü. Yeji ayağa kalıp masadakilere kahve almaya gideceğini söyledi. Felix Ice Americano istemişti.