Bir haftalık tartışmadan sonra Taehyung hastaneye geri dönmeye karar verdi. Birlikte başlangıçta kemoterapi işe yarar mı diye denemeye karar verdiler. Risk çok fazla olduğu için ameliyata hayır dediler. Taehyung her hafta kemoterapiye giriyor ve tekrar başlamadan önce üç hafta dinleniyordu. Şimdilik hala eve gelebiliyor, yemek yapabiliyor ve hayatı olabildiğince normal yaşayabiliyordu.
Her gece Jungkook bu yaşananların gerçek olmaması için dua ediyordu. Taehyung’un ölüyor olmaması için dua ediyordu. Doktorların dediği gibi gitmesin diye dua ediyordu. Ve her sabah ezici gerçek yüzünden kalbi sızlayarak uyanıyordu.
Jungkook Taehyung’un ilk seferinde ona eşlik etmişti. Tedavi başlarken elini tuttu ve alt dudağını ısırdı. Taehyung'un elini ne kadar sıkı sıktığından ve kocasının gözle görülür şekilde titrediğinden dolayı neredeyse elini nasıl kırdığını görmezden gelmeye çalıştı. Hemşire geri gelip iğneyi Taehyung'un kolundan çekip, yerine bir yara bandı yerleştirip, Taehyung'a bir gülümseme gönderene kadar orada iki saat birlikte oturdular.
Eve arabayla geri döndüler ve Taehyung yorgunluktan ve gözlerini birkaç dakikadan fazla açık tutamamaktan uyuyakaldı. Jungkook onu içeri taşıdı ve kalkınca yiyebilmesi için basit bir şeyler hazırlamaya çalıştı.
Aslında hiçbir şey yokmuş gibi davranma oyunuydu. Jungkook, bir saat sonra Taehyung'a basit bir et suyu ve biraz pirinç yedirirken sadece iyi bir koca gibi davranacaktı. Taehyung banyoya düştüğünde midesi bulandığında ve son zamanlarda yediği her şeyi tuvalete kustuğunda sadece midesi rahatsızmış gibi davranacaktı. Artık yapamayana kadar hiçbir şey yokmuş gibi davranacaktı. Kemoterapinin etkileri artık çok bariz olana kadar, kanserin belirtilerinin göz ardı edilemez düzeye gelinceye kadar.
Kemoterapi birkaç hafta daha devam etti. Taehyung gittikçe güçsüzleşiyordu. Baş ağrıları kötüleşiyor ve sürekli olarak Taehyung’un çeşitli nedenlerden dolayı hastaneye götürülmesi gerekiyordu. Zayıflıyordu ve Jungkook her gün aynada dişlerini fırçalarlarken ona bakmak zorunda kalıyordu. Taehyung hiçbir zaman büyük değildi ama her zaman yanakları vardı, kalçası yumuşaktı ve gülerek göbeğini sıkıp okşayabilirdiniz. Ama şimdi hiçbiri orada yoktu. Taehyung’un yanakları çökmüş ve aç gözüküyordu. Jungkook kocası için hep daha fazla yemek yapmaya çalışıyordu ama Taehyung onları midesinde tutamıyor ya da iştahı olmuyordu. En sevdiği yemekleri bile artık umursar halde değildi.
Bir gece birkaç tedaviden sonra Jungkook her zaman yaptığı gibi ne zaman uykusu gelse Taehyung’un saçlarının arasında parmaklarıyla severek geziniyordu. Taehyung'un güzel kestane rengi saçlarının bir kısmı parmaklarında kaldığında ve geriye kafasında biraz boş alan bırakınca acı içinde geri çekildi.
Taehyung uyanınca ağlayarak kendini saklamaya çalıştı. Hiçbir zaman kibirli biri olmamıştı ama bu belirgin olan ilk şeydi. Bu ayrıca ona olan şeylerin elde tutulabilir bir kanıtıydı. Dışarı çıktığında insanlar onu görecek ve ne olduğunu fark edeceklerdi. Taehyung, Jungkook’un koluna sarılarak ağlamaya başladı, aynaya bakmaya bile utanıyordu. Her gün daha fazla saçı dökülürken ilk defa Taehyung’u böyle çaresiz görmek Jungkook’un kalbini kırıyordu.
‘’B-böyle olacağını düşünmemiştim. Olacağını biliyordum ama bu kadar can yakacağını düşünmemiştim.’’ Taehyung ağladı bir sabah daha fazla saç döküldükten sonra kendini yatağın çarşaflarına daha da gömdü. Artık neredeyse hiç kalmamıştı ve şimdi Taehyung sadece şapka veya kapüşon takınca dışarı çıkıyordu. Kocasının dışarı bile çıkamayacak kadar aşağılanmış hissettiğini görmek Jungkook’un kalbini kırıyordu.
‘’Ç-çok çirkinim.’’ Diyerek ağladı. Jungkook’un ona söyleyeceklerini bile duymayı reddederek çarşafları üzerine çekti. Jungkook Taehyung’un kendi hakkında böyle konuştuğunu duymaktan nefret ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Across the Universe | TAEKOOK {Çeviri}
RomanceBir yıl boyunca Jungkook, Taehyung'un gözleri önünde eriyişini izler. The owner is @keneke on ao3