BÖLÜM 16-SEJUANİ

437 19 6
                                    

(Sejuani'nin ağzından)

Gerçekten, sanırım herkes beni saf sanıyor. Yani hangi akıllı, gidip de Ashe'e yardım edebileceğimi düşünür? Ashe'den nefret ediyorum, yok neymişmiş "barış,merhamet". Bunlar çok saçma, savaş esnasında, gücünü ortaya koyamazsan neye yararsın?

Yolun sonuna gelmiştik. Ben Volibear, Udyr ve Olaf'a;
-"Siz burada kalın,ben hemen döneceğim."
-"Bak Sejuani, eğer bu yaptığın sinsiceyse, bana söyle, belki hata yapıyorsun", dedi Udyr.
-Merak etme, ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum,Udyr.

Yola çıktım. Tek başımaydım. Bristle'da çok çabuk acıktığından, sürekli durmak zorunda kalıyordum.

Sonunda varmıştık. Önüme, benim tüylerimi bile diken diken edecek bir manzara çıkmıştı. Burası, Buz Cadısı'nın eviydi. Yani şatosu. Hemen içeri girdim. Önüme Lissandra çıkmıştı;
-NASIL PLANLARDA BİR HATA YAPARSIN, HİZMETÇİ? Ve o zaman olan oldu, Lissandra "BUZ MEZAR!" Diye bağırarak, hizmetçisini buzdan mezara hapsetti. Ardından bana döndü ve konuşmaya başladı;
-Aaa,seni görmemiştim Sejuani. Otur lütfen. Lissandra bana buzdan bir koltuk yaptı ve oturdum. Konuşmaya başladım;
-Ashe'e söyledim. Her şey planladığımız gibi gidiyor.
-Çok güzel, böylece onlar hemen hazırlanacak, sonra gelmediğimizi anlayacak ve hazırlıkları kaldıracak. Sonra da, biz geleceğiz, dedi ve kahkaha atmaya başladı...

Bu bölüm de bu kadar arkadaşlar. Ve sizlere müthiş bir haberim var,1K OKUNMA! SİZLERE NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZDIR, ÇOOOK SAĞOLUN!
Bu arada, bu hikayeyi de belki 5-10 bölüm sonra bitirip, yeni hikayeme yani Ezreal ve Lux'a geçmek istiyorum, siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncenizi yorumlara yazabilirsiniz,iyi günler :3

Syndra ve ZedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin