birjeongin
Korenin Busan adlı şehrinde ismi pek duyulmamış,küçük bir kasabada doğup büyüdüm. Kendimi bildim bileli okuldaki ders notlarımla öğretmenlerden ve tanımadığım bir çok yaşlı teyzeden övgüler alırdım.Yine de pek arkadaşa sahip olduğumu söyleyemezdim. Küçük bir kasabada yaşamanın dezavantajları da bir takım insanlarla anlaşamayınca dışlanmak olurdu.
Ne kadar takdir edilsemde hep zorbalığa maruz kalmış inek bir tiptim. Okulda yakın arkadaş olarak konuştuğum iki kişiden biri üst sınıfımdan Changbin ve şu anki sevgilim Ryujindi ikisi de birkaç senedir Seulde işlerini devam ettiriyordu.
Onlar orda düzenlerini kurmuşken benim hâlâ gidecek bir iş yerim yoktu.
Üniversitem yeni bitmişti fakat benim hâlâ ne bir işim ne de borçlarımızı ödeyecek durumum yoktu.
Paraya da ihtiyacım vardı.
O zamanlar ise yirmi üçlü yaşlarımın başındaydım, okul arkadaşım Ceosu olduğu şirketinde bana stajyerlik teklif ettiğinde bunun iyi bir fikir olacağını düşünmüştüm.Her şeyi geride bırakıp rüyaların şehri Seul'e taşınacaktım sonuçta. Kim istemezdiki büyük bir şehire taşınmayı?
Hayır, benim yerimde olsaydınız asla istemezdiniz. Gördüklerimi görüp yaşadıklarımı yaşasaydınız eğer, orada bir saniye durmaya tahammül bile edemezdiniz. Orası çekerdi sizi içine, bir yere gidemezdiniz.
Bense eğer annemin banka hesabını şans eseri görmeseydim o gün Changbin'in bana sunduğu teklifi asla kabul etmezdim. Borçlarımı bir türlü ödemeye çalışır bu bataklığa batmamak için elimden geleni yapardım, hem de her şeyi yapardım.
En azından başıma bunların hiçbiri gelmezdi. Eminimki kimse incinmemiş olurdu. Sıcacık koltuklarımızda her hafta aynı kanalda yayınlanan diziyi izler yataklarımıza gitmeden önce sabah tekrardan uyanıp uyanamayacağımız ihtimalini umursamayarak iyi geceler dileyip yeni bir güne başlardık.
Hayali bile yüzümü gülümsetirken koşarak gitmiştim Seul'e.
Fakat oraya vardığımda her şey tepetaklak olmuştu.
Kariyer,aşk,aile,para,sağlık
Hepsi bir zaman sonra anlamını yitirmişti benim için.
Bilmiyordum ki hayatım denilen şeyin o günden sonra bok yoluna sapacağını.
Bilmiyordum cehennemdeki bi yabancıdan ölesiye korkmama rağmen orada kalacağımı.Bu cehenneme nasıl düştüm
Ne hata yaptım?
Ben bile hâlâ inanamıyordum bana. Soruyordum başımı her gece o yastığa koyduğumda.Peki neden bildiğim halde kalmıştım orada?
Sonuçta ayaklarımla gitmiştim oraya, ertesi gün gördüğüm kabusları hâlâ unutamamışken tekrardan kalmıştım. Diğer gün tekrar ve tekrar aynı şey tekrarlansada gidememiştim o lanet yerden. Gördüğüm şeylere rağmen neden gidemiyordum oradan, isteseydim gitmiştim bile çoktan. Ne tutmuştu beni o cehennemdeki yabancıların arasında.Sebebi belliydi aslında.
Oradan ölesiye nefret etmiş olsam da günden güne fark etmesemde bağlanmıştım ona.
İlk başta ondan korkmuş olmama rağmen hemde...
Bi insan nasıl cehennemdeki bir yabancıya sevgi beslerdi ki
Hemde ondan ölesiye korkarken.Cehennemde yaşayan,benim gibi normal bir insan olduğunu düşündüğüm adamı bırakıp gidememiştim işte.
❦ ❦ ❦
Merhaba kdramayı izlemiş ve konuyu az çok bilenler lütfen altta yazmış olduğum yazıyı okusun diğerleri de dileğince hikayeye başlayabilirDiziyi izlerken bromance olduğu için kanser oldum ve dedimki neden ben bunu fic olarak yazmayayım. İşte karşınızdayım
kdramayı stray kidse uyarladım. Yani kdramadaki çoğu olay ficde yer alacak bu yüzden lütfen SPOİLER vermeyiniz ayrıca birkaç yerleri değiştirdim. Bir süre sonra konu diziden sapacak ve kendi kurgumu okuyacaksınızOKUMANIZ İÇİN DİZİYİ İZLEMİŞ OLMANIZA GEREK YOK<3
her ficimin kendine ait şarkısı var
bu ficin şarkısı
She wants revenge- tear you apart
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cehennemdeki yabancı☫hyunin
Misterio / Suspensostrangers from hell adlı kdramanın uyarlaması Çünkü günden güne fark etmesemde bağlanmıştım ona. İlk başta ondan korkmuş olmama rağmen hemde... Bi insan nasıl cehennemdeki bir yabancıya sevgi beslerdi ki Hemde ondan ölesiye korkarken... hyunjin+jeo...